Kızıl / Texting

2.2

Bir dilek tut ve yıldızı parlat. ✨

Bu bölüm tuğra aşkımdan  ; )
***
Uyanalı iki saat olmuştu ama ben instagramdan çıkamamıştım. Dün asel ile parkta olanlar geldi aklıma. Ne kadar doğal bir kızdı tanıdıklarımın aksine.
Onun adı geçtiğinde veyahut onu gördüğümde içimde istem dışı bir şeyler oluyordu. Aşk diyemezdim ama nefesim kesiliyordu onu gördüğüm zaman.

Bizim kerata aşık olmuş.
Olmadım.
Olmuşsun bal gibi. Yengede erik gibi.
Kes lan düzgün konuş. Yenge değil.
He he he he.

Saçma iç ses muhabbetin ekatlanamayıp yataktan çıktım. Gün uzundu Allah kerimdi. 
Banyoda rutin işlerimi halledip odadan çıktım. Dışardan kavga sesleri geliyordu. Ama bizim evin içinde olma olasılığı da vardı. Salona girdiğimde içeri boştu.
Bizimkiler balkona dizilmiş kavgayı izliyorlardı.  Bende balkona çıkıp kavgayı izlemeye başladım. 45 50 li yaşlarda bir kadın ve yine 45 50 yaşlarda bir adam ve yanında afet bir karı vardı.

"seni vururum lan köpek, ben sana saçımı süpürge ettim bok yuvalı adam. Kucağına gül gibi 9 tane çocuk verdim. Boyun posun devrilsin. Sen yan gel yat ben çalışayım. Çalıştığım günler beni aldat. Sonra parama kon. Yok öyle yağma ben seni mahkemelerde süründüreceğim. "

Kadının belinden tutup adama saldırmasınlar diye engelliyorlardı. Bırakın kadını hak etmiş piç. Adamın parası yoksa bu kadın ne etmeye bakmış bu adama. Valla sabah sabah ne mahalleymiş arkadaş. 
Hâlâ edilen kavgaya bakmaktan sıkılıp içeri geçiyordum ki, karşı apartmandan elinde çekirdekle kavgayı izleyen bir asel gözüme takıldı. Kızıl saçlarını topuz yapmış, civcivli gecelikleri ile oturmuş balkona çekirdek çitleyerek kavgayı izliyordu. Gerçekten çok garip bir kızdı.
Tam gözlerimi çekiyordum ki onun gözleri de beni buldu. Hafif sırıttım. O da gülümseyip tekrar kavgayı izlemeye döndü.

Keşke her sabah böyle gülümseyen olsa ne kadar güzel bir gün olurdu o gün ya.
Hali hazırda olan kahvaltı masasına oturup kahvaltımı yapmaya koyuldum.

"Anne eve hırsız girmiş. Kahvaltımızı yiyor!" bu cırlak sesli kız benim kardeşim sümeyye. 10 yaşından beri görmesem de hala eskisi gibi abi kardeş olarak devam ediyorduk hayatımıza. Çünkü kardeş olmak bunu gerektirir.

Gözlerimi kapatıp 'sabır' diledim.
"sümük bir sus ya. Sabah sabah kadın susutu sen başladın."  sümük dememden hiç hoşlanmazdı. Gerçi güzel bir tabir de değil sonuçta. Ama abi değil miyim? Gıcık etmem lazım.

"Bana bak Muhammed Tuğra Aydın. Seni çok güzel döverim. Vallahi elimde kalırsın. Otur it gibi ye yemeğini daha senle işimiz var."  iş mi? Bu kızın benimle ne gibi işi olur ki.

"benim işim var seninle uğraşamam. Hadi ben kaçtım." oda dan çıktım. Tam ayakkabılarımı giyiyordum ki salak kardeşim burnumun dibinde bitti.

"Anlat bakalım Asel ile aranızda ne var?!"  biz diye bir şey yok ki olsun. Keşke olsa.
"Aramızda hiç bir şey yok. Zaten o öpme mevzusunu soruyorsan. Tamamem yanlışlık."  yüzünü saçma sapan buruşturdu. Tipsiz.
"yanlışıkla öpüşülür mü salak" mal bu.
"Napayım canım kardeşim. Uygulamalı olarak gösteriyim mi sana." omuzuma vurdu. "yok istemez. Annem günden sonra eve geldi. Tuğra ile asel çıktı gittiler dedi. Gece bilmem kaçta gelmişsiniz. Nereye gittiniz?" anlamıyorum napacak bu kız? Hayır KPSS de çıkacak da benim mi haberim yok.

"bak abicim asel ile aramızda en ufak r ilişki söz konusu değil. Dün sen çekip gidince üzüldü. Sonra kadınlar oğullarına karı bakmaya başlayınca adel de çok darladı. Luna parka götürdüm. Bu kadar oldu mu?" pis pis sırıtıp topuzundan fırlayan  altın sarısı saçlarını düzeltmeye çalıştı.
" oldu oldu bal gibi yengem oldu. Allahım arkadaşımdı kardeşim oldu. Kardeşimdi yengem oldu. Ay aminnn. Abi bak asel çırağın sarayında istiyor düğnü haberin olsun. "  yuh. 2 saatil bir tören için 5 milyon tl kira mı verecektim. Yuh yani.
Lan ne diyorum oğlum ben. Ne düğnü.

" Defol git gözüm görmesin seni. Çıkıyorum ben aşkam gelmeye bilirim. "
Ayakkabımı giyip evden çıktım. Tam merdivenlerden inecektim ki kapı arkamdan kapandı.
"nereye asele mi? Selam söyle yengeme." Keşke ona olsa. Ama maalesef.

"Manyak kapat lan şu kapıyı. Ne Asel miş arkadaş yok gitmiyorum ona."
Çattık ya.
"asel lavanta ve papatya çok sever. Giderken al yoksa döverim."  gidiyorum mu dedim ben? Yoo gitmiyorum dedim. Yazık ahraz galiba.

Süm'ü takmadan aşağı indim.
Yavaş yavaş tatil bitiyordu. Ve benim de çalılmak için bir kaç şirketle görüşmem gerekiyordu. 10 yaşındayken Fransa'ya amcamın yanına gitmiştim. Sağolsun ilkokul hocam 'türkiyede harcanır bu yurt dışana gönderin eğitimini orda tamamlasın' deyince annemde tutturdu amcanın yanına yollayalım diye.
O zamanlar sevdiğim bir kız vardı. Gerçi 10 yaşındaydım henüz masum bir sevgiydi benimkisi. Turuncu saçlı, ela gözlü bir kızdı. Çok yaramaz yerinde durmazdı. 8 yaşındaydı o zamanlar.
Masum masum severdim. O gün fransaya gittiğim gün. Onun doğum günüydü. Ona sürpriz hazırlamıştım ama görmemişti bile. 

Şimdi iste 21 yaşında genç bir kız olmuştu. 8. Yaş doğum gününe katılasamda 21. Yaş doğum gününde yanındaydım. Hâlâ aynı eskisi gibi enerjikti. Gülüşü bile değişmemişti.

Düşüncelerimden sıyrılıp arabaya bindim.   Umarım iş bulabilirdim..
Malum türkiye şartları pek iş bulunmuyordu.

Koskoca şirketler beni beni Tuğra yı işe almamışlardı. Karşılarında koskoca
+NG LİFE holding de staj yapmış mimar duruyor. Ama onlar kabul etmiyorlar.
Sinirlenmemeliyim. Sinirlenmemeliyim.
Sokacam ama işinize ha.
Tövbe estağfurullah.

En son işsiz kalmamaktansa hobi olarak fransa da yaptığım iş olan basketbol antrenörlüğünü burda iş olarak yapacaktım.
Sonunda Güneş özel lise de basketbol antrenörlüğü yapacaktım.

Birşey söylemek istemiyorum. Saygılar.
Mahalleye gelince arabayı evin önüne park ettim. Arabadan çıkınca karşımda bir adet telefonla konuşan asel vardı.
Konuşmalarına dikkat kestim.
"Bakın valla billa tilla zilla diyorum ben değilim. La sesimden de mi ayırt etmediniz. Yuh size. Neyse aramayın bir daha. Evli barklı kadınım. Hadi kapa." telefonu kapatınca direkt arkasını döndü.

"beni dinliyorsun lan sen aygır." bu kız niye gergin?

"yook niye dinleyim evime gidiyordum. Sen gördüm öyle." 'he he' der gibi kafa salladı.  Kimle konuşuyordun diye sorardım da şimdi dinlemişsin filan der hiç uğraşamam.

"neyse görüşürüz."

"görşükk"  tabirleri bile değişik.

Asel'e kafa sallayıp her zaman açık olan apartman kapısından içeri girdim.

***
Helloooooooovvv
Bugünn sabah uyuyamadım bölüm yazdım. Sizde onun için emeğe saygı oy ve yorum atın. 😘 Öptümmm.

Saygılarımla
-merak