*Bölüm sonunda interaktif seçiminizi yapmayı unutmayın.*
Odaya valizlerini tabiri caizse fırlattı.
Kendini yüzüstü koyuverdi yatağa.
Yatak öyle eğrelti duruyordu ki.
Yanlamasına duvar kolonunun kapattığı eğrilikle asimetrisi bozuktu.
Yatak katiyen ve katiyen yamuk yumuktu.
Sinirle yumdu gözlerini Erberk.Oda arkadaşına bakındı bayık gözlerle.
Enerjisinin binde biri kendinde olmalıydı.
Sıradan çinko karbon pile karşı yarışan marka ayıcık pilinin ukalalığıydı bu.
Adam Yunan Tanrılarına taş çıkarırdı.
Hem de ne taş...Gediz.
Odaya girdiğinde boş bakışlar atıp "Hoşgeldin."diye mırıldanmak haricinde bir tepki dahi vermemişti. Ne kara gözleri bulmuştu yeni oda arkadaşını ne de herhangi bir temasa gerek duymuştu. Boşluğa konuşur gibi kuru bir "Hoşgeldin." ile karşılamıştı.
"Duşa gireceğim,uzun sürer."dedi Gediz ceviz rengi giysi dolabından bir havlu çıkarırken.
"Duş alacaksan önden sen gir.""Ha?"dedi Erberk internete bağlanmaya çalışırken kaş çatıp.
"Yok gece alırım ben,sen gir."Gediz bir cevap verme tenezzülünde bulunmazken sıkkınlıkla iç geçiren Erberk yamuk duran yatağına sağa döndü. Muhabbet muhabbeti açar lafına güvenerek esmer uzun boylu adama göz attı.
"Şey,dersler kaçta başlıyor?""Akşama."dedi Gediz.
"Anladım. Ee ,internet neden yok?"dedi Erberk telefonunda kimlik bağlantı hatası veren ünlem işaretine ters bir bakış atıp.
"Yüzlerce kişi aynı anda bağlanıyor. Gece harici giremezsin,mobil veriden gir."dedi Gediz düz bir sesle.
"Yoksa sabaha kadar beklersin sayfa açılsın diye.""Gediz."dedi Erberk surat ekşitip.
"Sana güvenebilir miyim?""Ha?"dedi esmer alayla onu baştan aşağı süzerken.
"Birine neden güvenmek isteyesin ki sebepsiz yere.""Bak."dedi Erberk içtenlikle.
Yatağında bağdaş kurup kendisini izleyen esmere döndü çehresini.
"Baya boktan bir öğrenciyimdir. Parayla tartılan mı dersiniz yoksa adam olmaz mı dersiniz o türdenim. Babam inatla benden bir halt olması için didiniyor. Ve beni bu...Rahibe Manastırı gibi olan yere yolladı.""Ve sen de kişisel psikoloğun olarak beni gördün?"dedi Gediz bıkkınca göz devirirken. Bir yandan dolaptan kendine temiz kıyafet çıkarırken diğer yandan üzerindeki kirli tişörtü gövdesinden sıyırdı.
"Nasıl atılırım okuldan?"dedi Erberk tebessümle.
"Uzaklaştırmaya bile razıyım.""Elini kana bulamadığın sürece kimse seni atmaz..."dedi Gediz onu süzerken.
"Adın neydi sahi?""Erberk!"
"Baban bir çuval para yığdığı için kimse seni atmayacak."dedi Gediz göz kırpıp.
"Ama bura...Kapalı cezaevi gibi!"dedi Erberk hırsla.
"Burada olmak istemiyorum.""Ben de."dedi Gediz surat ekşitip.
"Sümüklü bir veledin derdini dinlemek istemiyorum. Konuşma burada bitmiştir,Ertan.""Erberk adım."dedi Erberk hırsla.
"Her neyse."dedi omzuna attığı havluyla odadaki duşa ilerleyen Gediz.
"Eşyalarıma el sürmediğin ve boş muhabbet çevirmediğin sürece nerede ne kadar kaldığın umrumda bile olmayacak.""Sağol ya."dedi Erberk kendini yatağa gömerken.
İnterneti bile yoktu!
Kız bile yoktu!
Yapabileceği tek aktivite aptal derslere girip çıkmaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erberk
RomanceKendi kendini yazan hikaye. Bu hikayede seçimleri,okuyucuları verir. Erberk'in hikayesini birden çok kalem yazar. Seçimini yap,hikayeni oluştur. Verilen direktifleri,eyleme dönüştür. Kalemini çıkar,kendi yolunu yarat.