Bölüm 16 : Şifa

907 102 41
                                    

Erberk,kalbi kadar boş bir kağıda bakarken hocasıyla göz göze geldi.

Adam dillendirmemiş olsa da "Yazık sana verilen emeğe."dercesine bir bakış yollayıp geçmişti. Zira babası servet ödüyordu bu yatılı okula Erberk ve saman dolu kafası belki minik bir kıvılcımlanmadan nasibini alır diye umuyordu...

Lakin daha da beteri oğlanın kafası iyiden iyiye saman dolar olmuştu. Gizemli mesajlar bırakan X'in kendini cesurca ortalıkta göstermesine karşın Erberk asla onu yakalayamıyordu. Boş sınav kağıdından daha ziyade düşündüğü şey oradaki güvenliğin orada ne işi olduğuydu.

Yurttan sorumluydu,okul binasında ne işi vardı o herifin ?

Ya da diğer gençlerin,Gediz ve Mert varken o sahada adım atamayacaklarını bilmelerine rağmen gecenin köründe okulun yanındaki sahada işleri neydi.

Erberk boş sınav kağıdını uzatırken dişledi dudaklarını. Yanındaki Egemen de benzer bir biçimde boş bir kağıt verdi en az temiz kalbi kadar. İkili konuşmadan bakışlarıyla anlaştı birbiriyle. Sınavı bitiren çıkabiliyordu ve sadece Egemen ile Erberk değil,sınıfın çoğu bomboş kağıtlarla montlarını giyinip bahçeye yol alıyordu.

Ön sırada kağıdına gömülen yürüyen zeka,esmerin haricinde pek çok kişi.

Gıpta edercesine baktı Erberk ona. Bir insan hem nasıl bu kadar ağır karakterli,zeki,sportif,yakışıklı ve iyi huylu olabiliyordu şaşırıyordu doğrusu. Kendisi serseri Teoman gibi ipe sapa gelmez bir mayındı. Gediz ise adeta üstünlük timsali bir heykelcikti.

İşte bu yüzden ona tutkal gibi bağlı hissediyordu ya Erberk. 

Derin bir nefes verip okulun bahçesinde duvara yaslanıp,Egemen'in uzattığı sigaradan aldı. "Bu ne?"dedi Erberk merakla.

"Puro."dedi Egemen uzunca bir nefesi kalın purodan çekerken. "Küba'dan getirttim. Çikolatalı."

"Seviyorsun bu hayatı Ege."diye mırıldandı Erberk purosunu ateşlemek üzere derin nefesler alırken. Zira sigara kadar kolay alevlenmiyordu. Daha kalın,sert ve sıkı sarılıydı.

Ve çok daha lezzetli,doyurucuydu.

"Sanırım akademik başarının yanından geçemiyoruz ha?"diye mırıldandı Egemen huysuzca yüzünü ekşitip.

"Adım yan yana gelemez. O denli uzağım mevzulara."diye homurdandı Erberk sinirle kül savurup. 

"Öğle yemeğine gidiyorum,gelmek ister misin ?"diye mırıldandı Egemen içeri göz atıp. "Yoksa Gediz'i mi bekleyeceksin."

"Sanırım Gediz ile konuşsam iyi olacak."diye mırıldandı Erberk sinirle. "Biraz aramız bozuk."

"Fark ettim."dedi Egemen elini savurup umursamazca. "Kin tutmaz o, çok takılma. Barışırsınız."

"Seninle neden hala barışmıyor o halde Egemen?"dedi Erberk bu gizemden sıkılmışken.

Sanki sorular çok fazlaydı ama tek cevaba çıkıyordu her şey. Birbirlerinin her şeylerini bilen iki yabancı olmalarından çok sıkılmıştı Erberk ise. Egemen, kolluyordu Gediz'i ama ondan bahsederken hayal kırıklığına uğramış gibi bir ifade bürünüyordu. Gediz ise Egemen'i tanımamazlıktan gelecek kadar kafasında silse de onunla ilgili her şeyde korumacı davranıyordu bir şekilde.

"Uzun ve yorucu bir hikayemiz var bizim Gediz ile. Onun sana anlatmasını beklerdim ama. Sanırım sana ben anlatsam da olur."diye fısıldadı Egemen yutkunup. "Bizden sayılırsın ha. Ekibe hoşgeldin."

"Hoşbuldum."diye mırıldandı Erberk sırıtıp.

Gözleri orman yolundan gelen güvenliğe takıldı. Bu sabah nöbeti bittikten sonra, onun yerine başkası gelmişti. Şimdi öğleden sonraya gelirken tekrar nöbet saati gelen güvenlik hızlı adımlarla yurt binasına adımlıyordu.

"Görüşürüz sonra Egemen."dedi Erberk aceleci adımlarla yanındaki sarışın oğlana veda ederken. Egemen de zaten midesine epey düşkün biri olarak ışık hızında yemekhanenin yolunu almaya başlamıştı şimdiden. 

İki kişilikti midesi.

"Pardon, bir bakar mısınız?"dedi Erberk aceleyle güvenliğin yanına ilerlerken.

Sıradan görünüşlü,sıkılgan bakışlı adam dik bir biçimde durdu Erberk'in karşısında. " Bir sorun mu var?"

"Yok."dedi Erberk adamın ellerine,ayaklarına,burun ucuna. Her yere detayla bakarken. Ama bir kaç defa yurt kapısında görmek harici gerçekten bir an paylaştığını hatırlamıyordu kayda değer. "Ben sadece..."diye mırıldandı Erberk tek kaşını havaya kaldırıp.

"Evet?"

"Yurt memuruna dilekçe yazacaktım da yardımcı olabilir misiniz."dedi Erberk sertçe.

"Akşam beşten sonra nöbetçi memur gelecek. "dedi omuz silken güvenlik telefonuna geri dönüp. "Ona gidip anlatsan daha iyi, yetkim dışında."

"Ama odamızdaki su ılık geliyor ve sanırım duş almam gerek."dedi Erberk sinirle." Babam, duymamalı değil mi o kadar para verdiği okulun sıcak suyu bile olmadığını."

"Peki."dedi güvenlik bıkkın bir nefes verirken.

"Teşekkürler."

Adamın hareketlerinde en ufak bir pürüz,en ufak bir yanlışlık yoktu. Her memur gibi suratsızdı,sıkılgandı. Öğrencilerden tiksinir gibi konuşuyor ve boş bakışlarla ,alay eder gibi konuşuyordu.

X olduğuna dair ne ufak bir iz yoktu çünkü X arkasında bir iz bırakmayacak kadar temiz çalışıyordu.

"Hey."diye seslendi arkasındaki ses.

Erberk aceleyle döndüğünde Ayaz denen alt sınıflardan oğlanla göz göze geldi.

Ayaz tersçe elindeki puroya daha sonrasında ise Erberk'in dağılan kumrallarına baktığında sırıttı yan bir gülüşle.

"Tanışıyor muyuz?"dedi Erberk dişleri arasından.

"Belki."dedi Ayaz omuz silkip. "Ama tanışırız?"

"Sen kimsin."dedi Erberk ukala bakışlara sertçe çıkışırken.

"Sadece merhabalaşmaya geldim."dedi Ayaz gözlerini arkaya çevirirken. "Ben de gidiyordum zaten."

"Kendi mıntıkana."diye mırıldandı arkadan gelen buz gibi ses. Gediz'e ait olduğunu bas bas bağıran bu sesle birlikte yerinde sıçradı ve titrediğini hissetti Erberk zira sanki yıllardır sesini duymuyormuş gibi hissediyordu. Bir gecede. Evet. Ayları dip dibe geçince...

Sessizlik bir gecede gündüz olamadan karaya hapis kalıvermişti öylece.

"Gediz.."diye fısıldadı Erberk arzuyla.

"Hava soğuk,odaya çıkalım..."diye mırıldandı Gediz ince bele parmaklarını dolarken merdivenlerden bir bir çıkarttı Erberk'i.

"Çünkü özledim.."diye fısıldadı Gediz.

Beraber basamakları çıktıkları anda telefonuna gelen X'in mesajıyla irkildi Erberk.

"Yatağının altında bir sürpriz var. Beni üzmeye devam edersen,devamı da gelecek.Daha kanlı ve daha canlı. Pardon ,cansızı."

Erberk duraksarken Gediz omzu üzerinden dönüp baktı oğlana yeniden. "Sorun mu var.."

"Gediz."dedi Erberk telefon ekranına boş gözlerle bakarken.

"Sana..."


--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Olaylar artık ölümcül  ve tehlikeli boyutlara gitmeye başlıyor caneyler,fragman bitti reality'e hoşgeldiniz.


+ X ile olan iletişiminden Gediz'e bahset.

+ X ile olan iletişimini saklı tutmaya devam et.

ErberkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin