Ozan Karaköse'den
"Ben ısrar ettim. Ben çıkmasını söyledim. Aptal ben! Haline bak, benim yüzümden..."
"Sakin ol, Nisan. İyiyi-"
"Nasıl iyisin? Canın ne kadar acımıştır... Hem daha ciddi bir şey de olabilirdi. Daha sorumluluk sahibi olmalıydım, saçmaladım ve..."
Durdu, uyandığımı ve onunla konuşanın ben olduğumu sonunda fark etmiş olmalı ki başını kaldırıp ayağa fırladı. Ellerini nereye koyacağını bilemiyor gibiydi. O enerjik, neşe dolu, kendinden emin hali kaybolmuştu. Saçları dağınık, gözleri kızarıktı.
"Ozan..." diye mırıldandı titrek bir sesle. "Ozan..."
Yatağın kenarına dikkatlice oturduktan sonra doğrulmuş olmamı fırsat bilerek boynuma doladı kollarını. Yüzünü omzuma yasladığında ağrımayan kolumu beline sardım ben de.
"Özür dilerim. Çok özür dilerim."
Sırtıma değen ellerinin titrediğini hissedebiliyordum. Onun bu hali sarılmış omzumdan daha çok acı yaydı vücuduma.
"Tamam." diye fısıldadım. Sesli konuşmak bu ana hakaret olacak gibiydi. "Bir şeyim yok. İyiyim."
Geri çekilmedi, yüzünü hala saklıyordu. İç çekince yaslandığı omzumdaki -sağlam omzum- ıslaklık anlam kazandı. O güçlü duvarlarını indirmişti, bu hali onu gözümde daha güçsüz yapmadı, aksine merhameti sevgimin artmasına neden oldu.
Ne demişti, Tolstoy? “Acı duyabiliyorsan canlısın. Başkasının acısını duyabiliyorsan insansın.”
"Ağlama, balım. İyiyim ben."
Tekrar iç çekti. Boşta kalan kolumu omzumu hareket ettirmemeye çalışarak kaldırıp saçlarını okşadım. O tatlı, alışık olduğum koku burnuma doldu. Kokladığımda tüm endişelerim, korkularım, üzüntülerim başını alıp çok uzaklara gitmiş gibi hissettiğim koku...
Nefes alışverişleri düzene girdi bir süre sonra, ardından geri çekildi. Gözlerini silip "Balım?" diye sorduğunda ağlamasından bahsetmek istemediğini ve konuyu değiştirmeye çalıştığını anladım.
"Hoşuna gitmedi mi?"
Hafifçe kıvrılan dudakları konuşmasına gerek bırakmadı ama yine de konuşmayı tercih etti.
"Yok, sevdim. Balım... Güzel. Evet, güzel."
Ben de gülümsedim. Biraz yüzüme baktı; ardından yorgun gözleri omzuma, kazağımın el verdiği kadarıyla gözüken sargıya kaydı. Bir süre baktı, gözleri tekrar dolar gibi olunca "Uyandığımı fark etmeyeceksin sandım." diyerek dikkatini çektim.
"Hım?"
"Uyandıktan sonra her şeyi hatırlayıp odayı incelememe yetecek kadar vaktim oldu, bir an acaba görünmez miyim diye düşündüm."
"Ya, Ozan..." deyip güldüğünde ben de gülümsedim. Burnunu çekti. Toplamadığı için yüzüne gelen saçlarını geriye atıp odayı daha önce hiç görmemişçesine incelemeye başladı.
İçime ona sarılma isteği doldu. Daha az önce sarılıyorduk, az önce kokusunu bol bol içime çekmiştim ama yine de... Çok tatlıydı şu an.
Gözleri bana döndü, göz göze geldik. "Neden bana bakıyorsun?" dediğinde gülümseyip saçlarımı karıştırdım utangaç bir şekilde. "Çok şirin gözüktün gözüme."
"Teşekkür ederim." dedi yüzüne bir ışıltı gelirken. "Daha önce hiç şirinliğim hakkında iltifat almamıştım sanırım."
"Ne güzel." dedim içimdeki kıskanç Ozan neşeyle çığlık atarken. Ama sonra beynime söylediklerimin sinyali ulaştı. "Yani..." diye devam ettim telaşla. "Sana iltifat etmemeleri güzel değil. İltifat etmelilerdi. Ama ben, yani..."
İyice batırdığımı fark edince sustum. Beni manalı bir gülümseyişle, kollarını kavuşturmuş halde dinlemişti. Ardından boğazını temizledi gülmemek için, gülme isteğini bastırmayı başaramamış olmalı ki başını başka bir yöne çevirip birkaç saniye öyle durduktan sonra bana döndü.
"Batırdım, değil mi?"
"Evet, biraz. Sadece 'Kıskandım.' deseydin de olurdu."
İtiraz etmeye çalışmadım, buna kanacak biri değildi. Hareketlerimin, mimiklerimin hepsini onlarca kez analiz ettiğine emindim.
"Neyse." dedi saçlarını geriye atıp. "Ben gidip bir doktora bakayım, nerede kaldı acaba? Gelse de çıkış yapsak... Hem sen de o sırada utancını dibine kadar yaşarsın, kendini tutmaktan bir hal oldun."
Odadan çıktığında yastığımı alıp başıma vurdum. Bu ufak varlığın mesleğinde çok iyi bir psikolog olduğunu bir daha unutup gafil avlanmasam iyi olurdu sanırım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Klinik Köy | Texting
Short Story(Tamamlandı.) KLİNİK KÖY'E ELEMAN ARANIYOR! Yüksek maaş verilecek. Yatılı kalmanın yanı sıra tüm yemek bedelleri de karşılanacak. Aranan özellikler: 1. Herhangi bir üniversitenin psikoloji bölümünden iyi bir ortalamayla mezun olmak 2. Bir şeyleri ta...