[17]

10.8K 409 24
                                    


"Evet kanka ya." dedim oturduğum bankın yaslanacak yerine daha çok yaslanarak.
Telefonu biraz daha havaya kalkdırdım, Dilek ve Efe'nin beni daha rahat görebilmesini sağladım. Hastanenin arkasındaydım ve pek insanların olmadığı yerdeydim.

"Eylül nasıl?" dedi Dilek. Yatağına uzanmış başı yataktan sarkıyordu.

"Bilmiyorum ki." dedim üzgünce. "Yani dıştan iyi görünüyor ama annemle babam bana hiçbir şey söylemiyorlar." dedim.

"Sonuçta kötü bir şey olsa söylerlerdi." dedi Efe emin bir sesle.

"Bilmiyorum." dedim başımı salladığımda.

"Neyse... Seni üzmek için aramadık." dedi Dilek ve oturuşunu düzeltti. "Sen artık okula gelmeyecek misin? Bugün 4 gün oldu."

Bilmiyorum dercesine dudağımı büzdüm. "Eylül'ü yalnız bırakmak istemiyorum."

Bir süre öylece birbirimize baktığımız da Efe heyecan ile konuşmaya başladı.
"Vallah bütün öğretmenler seni sordu... Ne sevilen kızmışsın sen ya..." dedi.

"Kimler sordu?" dedim merakla.

"Bütün öğretmenler sordu ama Karan hoca daha çok sordu... Yine mi gelmedi, neden gelmedi, acaba Berfu'ya bir şey mi oldu gibi sorular sordu Karan hoca... Yani ilgili bir hoca." dedi Dilek.

Başımı salladım." Evet ilgili bir hoca." dedim ve sonra gözlerime Karan hoca geldi. Hemen düşünceleri dağıtmak için "Eee yeni matematik hocası geldi mi?" dedim.

"Gelmez mi?" dedi Efe hayran olmuş sesiyle. "Hocayı bir görmelisin... Kasları... " dedi ve gözlerini kapatıp dudağını ısırdı. "Müthiş..." dedikten hemen sonra yüksek sesle bağırdı. "Yalnız yüzüğü vardı. Evli olmalı... Offfff hep kısmetim kapanıyor."

Dilek, "Sen gay misin?" dedi korkarak. "Ve biz şuan mı öğreniyoruz?" sesinde sahte bir korkaklık vardı.

"Ayy saçmalama..." dedi Efe çığlık atarcasına. "Bir kere ben..." dedi ve durdu. "Söyleyeceğim artık." dedi ve ayağa kalktı.

Ben dikkatlice Efe'ye dinlemeye başladığımda telefonuma mesaj geldi. Konuşma panelinden Karan hocanın mesaj attığını gördüm.
Bana ilk mesaj attığında numarasını kaydetmiştim.
Konuşma paneli hemen gidince ne yazdığını okuyamamıştım.
Daha sonra okumayı düşünüp Efe'ye odaklandım.

"Ben Dicle'den hoşlanıyorum." dedi hızlıca ve genişçe gülümsedi.
"Neeee?" dedi Dilek şaşkınca.

"Olabilir normal şeyler bunlar... Hadi ben kapatıyorum." diyerek görüntülü sohbeti kapattım birden.
Karan hocanın ne yazdığını acayip merak etmiştim. Efe ve Dilek ile daha sonra da konuşabilirdim. Şuan da önemli olan Karan hocanın bana ne yazdığı idi.

Yazdığı mesajın üstüne bastım merakla.

Merhaba Berfu. Nasılsın?

Hemen cevap verdim.

İyiyim hocam. Siz nasılsınız?

Yazdığım mesajı gönderip telefonumu kapatacaktım ki gelen mesajla gözlerimi telefona çevirdim.

Ben de iyiyim. Okula gelmiyorsun da bir şey mi oldu diye merak ettim.

Kardeşim biraz hasta da o yüzden okula gelemedim.

A... öyle mi? İyi mi, neyi var?

Yazıp yazmakta kararsız kalmıştım. Ama Karan hocayla Eylül iyi anlaşmışlardı ve o benim hocamdı. Yani söylesem bir şey olmazdı.

Kardeşimin kanser olduğunu öğrendik.

Hemen yazdığımı gönderip telefonumu kapattım. Oturduğum banktan kalkıp hastanenin kapısına ilerlediğim de telefonuma gelen bildirimleri boş verdim ve hastaneye girdim.
Şu anda Karan hoca ile konuşmak istemiyordum.
Ona bir şeyler açıklamak istemiyordum.
Asansöre bindim ve Eylül'ün kaldığı odanın kat numarasına bastığım zaman telefonumun çaldığını duydum.

Karan hoca yazısını gördüğümde derin bir nefes alıp aramayı cevapladım.

"Berfu." dedi, sesindeki endişeyi anlayabilmiştim. "Eylül gerçekten iyi mi?"

"İyi görünüyor..." dedim. Sulanmış gözlerimi birkaç kez kırptım. Kardeşime bir şey olacak düşüncesi...

"İyi görünüyor da.... Ne demek?" sesinde merakı anlayabiliyordum.
Gerçekten de Eylül'ü merak etmişti.

"Yani ben yanına gittiğimde iyi görünüyor ama annem ve babam doktorun ne söylediğini bana söylemiyorlar." dedim. Sonra sinirle "Geri zekalı doktorda bana bir şey söylemiyor! Göt herif!" dedim.
Ne dediğimi ve kimle konuştuğumu farkında vardığımda "Pardon hocam." dedim.

Bir süre sessizlik oldu. "Yok sorun değil." dedi Karan hoca.
"Sen nasılsın?" merakla sesi ile göz devirdim. O sırada asansörün kapısından çıkıyordum.
"Vallah çok kötüyüm." dedim düz bir şekilde.
"Kardeşim bu durumdayken iyi olacak halim yok herhalde... He bir de sikik doktorla..." yine ne değdiğimi farkında vardım. "Pardon!" dedim hafif yüksek sesle.

Koridorda yavaş adımlarla ilerlemeye başladım.

"Pardon deme ne gerek yok Berfu." dedi Karan hoca içtenlikle. Hani küfüre tahammülü yoktu?
"Peki." dedim düz bir şekilde.

"Yarın okula gelecek misin?" dedi, derin bir nefes aldı.

"Gelmeyeceğim." dedim.

"Bir şey olursa beni ara olur mu?" dedi bir süre bekledikten sonra söyleyip söylememekte kararsız kaldığını anladım. Sonra meraklı bir sesle devam etti.
"Seni merak ediyorum..."

"Peki hocam ararım." dedim yumuşak bir sesle ve gülümsedim.

"Peki." dedi hiç istemeyerek. "Görüşürüz Berfu." diye ekledi.

"Görüşürüz hocam."

......

Bu yumuşak ses nasıl oluyor bilmiyorum ama kullanmaya devammmkeee lslsnalsndnaxkdkd

PARDON?! ✅ [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin