PARDON?! ✅ [Tamamlandı]

[1]

Başlama tarihi::  3TEMMUZ 2021
Yayımlanma tarihi: 7Temmuz2021

Çok keyifli okumalarrrrr..

Oy ve yorum yapmayı unutmayın:) :)

Küfür, argo kelimeler vardır.

Bölüm şarkısı yukarıda👆👆👆

...........................

''Ya saçmalama ya!'' dedim sınıfa sinirle girdiğimde. Sırama doğru adımladığımda Efe bana dil çıkarıp masasına oturdu. Onun arkasındaki sırama oturdum. Gözlerimle sınıfa gelen kişileri süzerken hemen sonra yanıma oturan Dilek'e döndüm.
''Kanka ödevimi iki dakika yapsana.'' diyerek çantamın içinden matematik hocasının verdiği fotokopileri çıkarmaya koyuldum.

''Dilek vallah artık şu salağın ödevini yapma.'' diyen Efe'ye sinirle döndüm.
''Bak...'' dedim sesimin acındırır bir tonla çıkarmaya dikkat ederek.
''Sizin kardeşiniz salak bir kardeşi yüzünden.'' dediğimde sertçe burnumu çektim. Bana iğrenç bir varlıkmışım gibi bakıyorlardı ama devam ettim.
'' Sabahlara kadar...'' dediğimde elimi öne doğru attım ve salladım.
''Sabahlara kadar ağladı. Uyutmadı bizi. Biraz insaf biraz!''

''Hadi git ya.'' diyerek masadan inip sırasına oturan Efe, onun önündeki kızla konuşmaya başladı.
Vay şerefsizzz. 

Gözlerimi bu sefer Dilek'e çevirdiğimde o umursamadan önündeki kağıda bir şeyler yapıyordu.

''Of iyi be!'' diyerek fotokopi de ki kısa soruları yapmak için önüme döndüğümde hocanın sınıfa girdiğini gördüm.
Ne şanssız bir kızsın ya.

''Günaydın.'' deyip elindekileri masasına bıraktığında bize döndü hoca.
Siyah uzun saçlarını arkaya doğru savurup gülümseyerek bizlere bakmaya başladığında derin bir nefes aldı.
''Bugün sizlerle verdiğim ödevi çözeceğiz. Ben seçeceğim hanginiz yapacağını.'' dedikten hemen sonra akıllı tahtadan verdiği ödevleri açtı.

''Yandık yandık.'' dedim Dilek'in ve Efe 'nin duyabildiği kadar. Efe bana döndüğünde'' Sen yandın tatlım. Ben değil.'' diyen Efe'ye dil çıkarıp başını ittirdim. Başı öne doğru düşerken 'Bunu ödeyeceksin' ergen bakışını yolladığında öpücüğümü yolladım.

''Evet ilk soru için Akif gel.'' dedi hoca ve sandalyesine oturdu. Bir bacağını diğer bacağının üstüne attı ve elini çenesine yaslayıp Akif'i incelemeye koyuldu. Züppe kadıncık!

Akif sıradan kalkıp tahtaya çıktığında soruyu çözmeye başladı.
''İlk kurban Akif demek ki... '' dedi kısık bir sesle Dilek. Ona dönmeden başımı salladım. 

''Benim öğrettiğim gibi yap oğlum.'' diyen hoca ile Akif bir adım geri çıktı ve hocaya döndü. ''Hocam ben bu yoldan-'' dediğinde ''Sus.'' dedi matematik hocası. Akif  tahta kalemin öğretmen masasının üstüne bıraktı yavaşça.
Sınıf ile pür dikkat onları izliyorduk. Akif soruyu yapamamıştı ve hocadan iyi bir azar yiyeceği belliydi. Sonuçta hoca için anlattığı bir konuyu yapamamak ölümdü(!) 

''Ben bu konuyu size kaç kez anlattım Akif?'' dedi hoca sakin bir tonla. Ama sesinden bile sinirlendiği anlaşılıyordu. Kaşları çatık, dudaklarını büzmüş Akif'e bakıyordu direkt. 

Akif bilmiyorum dercesine dudağını büzdüğünde hoca yavaşça başını salladı.
''Ben bu konuyu tam olarak size 5 kere ayrıntılı bir şekilde anlattım ve sen hala soruyu çözemiyor musun?''

Sınıfın içinde bari deme böyle, pis karı.

Derin bir nefes aldı hoca ve gözlerini Akif'e dikti. Sanki hayatın en önemli şeyi ödevmiş, sanki bu soruymuş gibi yapıyordu şuan hoca. ''Yarına kadar bu konudan 500 tane soru çözüp getiriyorsun. Eğer getirmezse sözlü notun sıfır.'' dedi hoca ve kaşlarım çatılı. Bir öğretmen bu kadar düşüncesiz miydi?