Merhabalar. Fırtına Öncesi Sessizlik, Derin Sessizlik ve sonuncusu Son Sessizlik. Evet, serinin son kitabına geldik. Hepinize iyi okumalar. Sizleri seviyorum... ❤❤
💫💫💫💫💫
Mart 2021…
Beklemediğim yerden vurmaya devam ediyordu hayat. Yorulmuşluğum yetmezmiş gibi art arda üstüme geliyordu acılar. Bitmiyordu, bitmeyecek gibiydi de. Tek bir yolu vardı sadece her şeyi bitirmenin: Öğrendiğim şeyleri bir de babamdan dinlemek…Üç ay… Sadece üç ay öncesine kadar bütün acılarımı geride bırakmış gibi hissediyordum. Bilmiyordum tabi, daha hiçbir acıyı tatmadığımı. Bilmiyordum daha gerçeklerle yüzleşeceğimi…
Ne olduğunu bilmediğim, kimden geldiğini bilmediğim bir kutu buldum kapımın önünde. İçini açıp baktığımda eskimiş birkaç defterden oluşuyordu sadece. İlk önce birisinin benimle alay ettiğini düşünmüştüm. Sonra birisinin Tahir’e pusu kurduğunu. Ama defterleri açıp içindekileri okuduğumda her şeyin bambaşka olduğunu anladım… İçinde zarif el yazısıyla defterin bütün sayfalarını kaplayan yazılar vardı. Ve ben o yazıyı kimin yazdığını biliyordum: Annemin…
Titreyen parmaklarımla defterleri açtım tek tek. Hepsinde de tanıdığım yazı vardı. Okumadım, okuyamadım zira. İçini karıştırmaya devam ettiğimde katlanmış bir kağıt gördüm en dipte. Yeni yazıldığı belliydi, zira diğerlerine göre bembeyazdı kağıt. Titrek parmaklarımla kağıdı açtım. Sadece birkaç kelimeden oluşuyordu yazılanlar.
“Annene ne olduğunu öğrenmek istiyorsan sessiz kal ve bir dahaki hamlemi bekle!”
Kimdi bu? Annemi nereden biliyordu, beni nereden tanıyordu? En önemlisi de bir sonraki hamlesi neydi? İçimde anlamlandıramadığım bir his vardı. Korku mu? Hayır, çok daha fazlası…
Kutuyu kapatıp hızlıca onu kimsenin bulamayacağı bir yere götürdüm. Karanlıklarla kaplı bodrumda kolayca bulabileceğim bir yere koyduğumda bir süre gözlerimi ondan alamadım. Bir saat öncesine kadar her şey yerli yerindeyken şimdi her şey karışmıştı. Yine geçmişin verdiği sıkıntılarla başbaşaydım. Bundan Tahir’e bahsedecek miydim? Defterleri okuyana kadar tabiî ki de hayır!
Ben Nefes. Daha doğduğu gün kendini acının kollarında bulan, büyüdükçe de acıları daha da katlanan, annesine yaşama sebebi olan ama kendisine hayatı zindan edilen Nefes…
Yıllar yıllar önce, her şey tek bir gecede başladı. Annem… Belki de en mutlu olduğu gün gitti benden. O ana ait hatırladığım tek şey kandı. O zamandan beri kırmızıdan hep nefret ettim. Hala da etmeye devam ediyorum ve devam edeceğim de…
Şimdi sevdiğim adam yanımda ama o da bir zamanlar bana acıdan başka bir şey vermiyordu. O da hayatımı tek bir gecede mahvetti. Sürüklendiğim uçuruma kendi elleriyle itti beni. Ve ben o uçurumdan binlerce metre aşağıya düştüm. Canım çok yandı, incindim ama pes etmedim. Çünkü biliyordum pes edersem kaybederdim. Sustum, fırtına öncesi sessizlik gibi sustum. Susuşlarım, feryatlara; feryatlarımsa içimde kopan fırtınalara eşlik etti. Gün geldi koptu o fırtına. Bir taraf kaybederken bir taraf kazandı… Acılar tarihe gömüldü, aşk ebediyete kazındı…
Ben Nefes. Anneme nefes olduğum gibi Tahir’e de nefes oldum. Çocuklarıma can verdim, onların bana can verdiği gibi. Pes etmek aklımın ucundan geçmedi, geçmez de. Çünkü biliyorum ne kadar ahım varsa hepsi çıkacaktı bir gün. Belki bugün, belki yarın, belki de çok yakında… Ama eminim ah edenin ahı yerde kalmaz.
Yaşadıklarımın aksine hep gülmeye çalıştım. Bütün yaşanılanların ağırlığına rağmen direnmeye çalıştım. Zaman zaman kaybettim ama çoğu zaman da başardım. Çünkü güçlü olmak bunu gerektirir. Çünkü güçlü olmak korksan bile güçsüzlüğünü belli etmeden direnmek demektir.
Kendini güçlü sananlara direndim ben. Çünkü biliyordum güçlü sadece güç meselesi değildi. Güçlü olmak demek; güçsüzü ezip geçmek değil, onu korumak demekti. İşte ancak o zaman güçlü olursun.
Ben Nefes. Yaşanmışlıkları ardımda bırakıp kendime yeni bir hayat kurmuşken her şey yeniden tepetaklak oldu hayatımda. Her şey kapıma bir kutunun gelmesiyle başladı ve içindeki defterleri okumamla son buldu. Şimdi hayatımın mutlu döneminden sıyrılıp yeniden gözyaşları olan dönemime geçiyorum. Çünkü biliyorum, bunu gönderen kişinin amacı bambaşka hedeflerle dolu. Ve bunu bana gönderdiğine göre hedefinde de ben varım…
Dediği gibi sessiz kalıp onu bekleyecek miydim, yoksa Tahir’e her şeyi anlatacak mıydım? Eğer onu beklersem belki de sonumu beklemek demekti bu. İstediği son sessizlikti kısacası ve ardından gelen sonsuz sessizlik…
💫💫💫💫💫Canlarım... Hepinizi en içten şekilde öpüyorum. Diğer hikayelerde olduğu gibi bu hikayemde de beni yalnız bırakmayacağınızu umarak yazmaya başladım ve bölümleri oluşturdum. Sizden isteği m çok basit. Bana oy atıp ve yorum yaparak destek olmak.
Sizleri seviyorum ve hepinizi tek tek öpüyorum. İyi ki varsınız ve iyi ki benimlesiniz... 🌹🌹
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Sessizlik
RomanceDenizleri aşmışız ama derede boğulmuş gibiydi hikayemiz. Tam her şey bitti derken başka bir şey vuku buluyordu hayatımızda. Kurtulmak istiyorduk tüm belalardan ama hayat peşimizi bırakmıyordu bir türlü. Biz birbirimize çok yakın ama bir o kadar da...