28- MEYUS

19.7K 2.3K 481
                                    

1 ay sonra...

Hissettiğim acı o kadar derindi ki, unutup yoluma bakamayacağım cinstendi. Bu yoğun acı, geçecek gibi değildi. Öyle ki, ölmeyi bile diliyordum.

Ondan ayrı geçirdiğim ve nerede, nasıl olduğunu bilmediğim bir ay geçirmiştim. Bir ay işkence görmüştüm, fiziki değil ama ruhsal yaralarım canımı o kadar acıtıyordu ki dayanmak pek mümkün değildi artık.

Üniversite binasından dışarı pejmürde bir halde çıktım, bazı bakışların üzerimde olduğunu biliyordum ama umursamadım. Kendimi dışarı attığım anda derin bir nefes aldım.

Arslan'ın okulundaydım, onun eskiden geçtiği o yollardaydım. Belki onun hakkında küçük bir ipucu, iz bulurum diye gelmiştim ama ona dair hiçbir şey yoktu. Sanki dünyadan silinmişti.

Aklıma gelen şeyle hiç düşünmeden kampüsün arkasına yürüdüm, kalabalığın arasından sıyrılıp arkada ki bahçeye geldiğimde hemen buranın arkasında bir kafenin açıldığını gördüm. O yıllarda sadece ağaçlar vardı.

Gözlerimle etrafı taramayı bırakıp ağaçlık alanda hızlı adımlarla ilerledim, koca koca ağaçlara elimi sürüp her ağaca bakıyordum. Uzaktan deli gibi gözüktüğüme emindim.

O zamandan sonra nice ağaç diktikleri için anılarımda yer bulan yeri bulmam biraz zaman almıştı. En sonunda o sıraya geldiğimde hızlı hızlı ağaçları geçerken bir ağacın kovuğuna elim dediğinde sanki elektrik çarpmış gibi hissetmiştim.

Kaşlarım çatılırken adımlarımı durdurdum, ağaca baktığımda otomatik olarak gözlerim dolmuştu. Nefesim kesiliyordu ama ben tek bir hareket bile edemiyordum.

"Arslan..." diye fısıldadım.

Gözlerimin önüne bu ağacı diken Arslan'ın görüntüsü, orada ki kalabalık sesler, Barış gelirken yüzüm buruştu ve kafamı eğip boğulurmuş gibi nefes aldım.

Bacaklarım vücudumu taşıyamazken kendimi ağacın dibine bıraktım, sırtımı ağaca verip bacaklarımı kendime çektim. Sesli sesli ağlıyordum ve buna engel olamıyordum.

Anılar, kalbimi paramparça ediyordu.

Özlem duygusu ise nefes almamı zorlaştırıyordu.

"Ne yapacağım ben şimdi?" hıçkırırken kendi kendime konuştum.  Ben ne yapacaktım onsuz?

Neden bana böyle bir ceza verilmişti bilmiyordum, ilk önce dileğim yerine gelmişti sonra ise bunun bedelini ödemem için kurban vermem gerekmişti.

Aşkımı kurban vermiştim ama kendi canımdan olmuştum.

---

Yıkık bir halde kapının önüne geldiğimde cebimdeki anahtar ile zar zorda olsa kapıyı açtım. Evdekiler sanki bunu bekliyormuş gibi anında kapıya üşüşmüşlerdi, gözlerim endişe ile elindeki çay tepsisi ile bana bakan Beste'ye kaydı.

Geldiğimden beri bizim evden ayrılmamış, benimle beraber ağlamıştı. Arslan'ın yanına gitmeden önce onunla sevgili olduğumuzu hatırlıyordum ama ben gelene kadar benden vazgeçeceğini düşünmüştüm. Öyle olmamıştı.

"Oğlum, hoş geldin." dedi annem,  hoş gelmediğim ses tonundan bile belliydi. Ruhsuz bakışlarımı birkaç saniye ona yönelttim ve ardından anahtarı kenara bırakıp ayakkabımı çıkardım.

"Hazar, içeride bir doktor hanım var. Seninle görüşmek istiyor, en azından bir on dakika." babam yalvarır gibi konuştuğunda kapıyı kapatıp odama ilerledim.

"Hazar!" babamın yeniden seslenmesi ile kafamı olumsuz anlamda salladım. İstemiyordum, kimseyi.

Kapıyı açıp odama girdiğimde bu sefer kapıyı kitlemeden yatağıma ilerledim. İki gün önce kapıyı kitleyip ağlayarak uykuya daldığımda uzun bir süre ses çıkmayınca annemin korku dolu bağırışlarını duyunca kapıyı kitlemeyi bırakmıştım. En azından şimdi korkmuyor, sadece üzülüyordu.

"Hayır nereye gitti, tacize mi uğradı, biri bir şey mi verdi anlamıyorum, neden böyle anlamıyorum. Kim ne yaptı bu çocuğa?" babamın fısıldaşmalarını duyuyordum. Kafamı yastığa koyduğumda gözlerimi kapattım.

Dakikalar sonra kapı açıldığında onun girdiğini anlamıştım. Gözlerimi açmasam da biliyordum Beste'nin yanıma geldiğini ve hemen yatağımın yanına çöküp bana bakacaktı. Ki öyle de olmuştu ama bu sefer elimi de tutmuştu. Hiçbir tepki vermedim.

"Üzülme, ben hep senin yanındayım." diye mırıldandı.

Yine tepki vermedim ve gözlerimi kapatmaya devam ettim.

Dakikalar sonra günün çoğunda yaptığım gibi uyuyacağımı biliyordum.

GÜZEŞTE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin