Nazlıdan:
Yaklaşık iki saattir Almira'yı arıyoruz. Bakmadığımız sokak görmediğimiz mahalle kalmadı. Kendisi mi bir yere gitti yoksa kaçırıldı mı hiç bir fikrimiz yok. Ama Mert kaçırılmış olmadığuna tek bir ihtimal bile vermiyordu. Savaş ise herşeyin eskide kaldığını ve hiçbir düşmanımızın olmadığını söylüyordu.
İçimdeki bir his ise hiçbir şeyin asla geride kalmadığıydı. Ama tam olarak 18 sene boyunca bize hırs besleyen birileri kaldığını bende zannetmiyorum. Herşeyden kurtulduk zannederken başımıza bir şeyler daha mı açtık bilmiyorum.
Savaş babasının yanına gitti. Ondan yardim almak istiyor. Adam tam 52 yaşına girdi halen daha bu mafya işlerine devam ediyor. Bizler ise normal bir şekilde çalışıp hayatımıza bakıyoruz.
Gençken yaşadığımız şeyler bizde sadece bir anı olarak kaldı. Kimsenin bilmemesi gereken anılar.
Banu arıyordu hemen telefonu açtım. Onu hastanelere bakması için gönderdim. "Nazlı hiçbir hastanede Almira adına kayıt yok. Barış da karakollara baktı ama oralarda da öyle bir şey yok." Dedi.
Telefonu kapattım ve Savaşı aradım. Hemen açtı.
Savaş: Babam adamları aramaları için yolladı. Düşmanlarının buna cesaret edemeyeceğini söylüyor ama yine de evlerine bakacakmış.
Telefonu kapattım. Mert yanımda benimle beraber sokak sokak geziyordu.
Mert: Nazlı ben özür dilerim. Hepsi Uzayın hatası. Keşke gitmelerine izin vermeseydik.
Nazlı: Hayır özür dileme. Bunun uzayın suçu olduğuna emin değilim. Eski ve takıntılı bir düşmanımız da olabilir. Sonuç olarak bizim hatamız oluyor.
Mert: Nazlı saçmalama lütfen. Tam 18 sene geçmiş. Nasıl olur da bir insan bu kadar içinde tutar böyle bir şeyi. Sakın bunlardan Uzay'ın yanında bahsetme.
Nazlı: Bunun bi sır olduğunu biliyorum. Çocuklarımızın bilmemesi gereken bir sır. Ama ya öğrenirlerse?
Mert: Biz söylemediğimiz sürece zannetmiyorum.
Kafamı salladım ve armaya devam ettik. Uzay'ı eve yollamıştık. Eğer Almira gelirse Uzay bize kesinlikle haber verirdi. Ares'i de evde yanlız bırakmak zorunda kaldık. Umarım onun da başına bir şey gelmez. O daha 12 yaşında ve kendini koruyamayacak kadar güçsüz.
Esra ile Zeynep de bir şey bulamadıklarını söyledi. Murat ise şehrin kamera kayıtlarına bakıyorlardı. Uzay gittikleri yeri söylemediği için genel olarak bakıyordu.
Hiç kimse en ufak bir şey bulamadığı için eve doğru yola çıktık. Uzay'dan nereye gittiklerini öğrenmemiz gerekiyordu.
Eve geldiğimizde Uzayı evin içinde volta atarken bulduk. Bizden gelecek olan haberi bekliyordu.
Uzay: Buldunuz mu?
Savas: Uzay siz Almira ile nereye gittiniz?
Uzay: Şeye gittik!
Savaş: Nereye abicim hadi söyle. Kızmayacağız merak etme.
Uzay: Barlar sokağında Twins kulüp.
Mert: Oğlum sizin ne işiniz var orada ya?
Nazlı: Kes sesini Mert sanki biz gitmiyorduk. Biriniz gitsin ve kamera kayıtlarına baksın.
Savaş: Ben giderim. Siz evde kalın.
Savaş dışarıya çıktıktan sonra Uzay tekrar volta atmaya devam etti. Hepsi benim suçum diyip duruyordu. Yanına gittim ve elimi omzuna koydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇETE 2: Yeşil Gözlü Sadist (Tamamlandı)
Novela Juvenilİlk kitabımın ardından sözüm üzerine Çete iki kitabını da yayınlamaktayım. Bu kitap için sizi çok uzun süredir bekletiyorum. Umarım beklediğinize değecek bir kitap olur. Mert ve Esra'nın biricik oğlu Uzayın 18 yaş doğum gününü bir barda Almira ile...