27.BÖLÜM

65 6 0
                                    

Almiradan:

Ateş yerde kanlar içinde yatarken karşımdaki kadını birkaç kişi tutmuştu. Bu nasıl bir anne? Bir anne evladına nasıl kıyar?

Almira: Baba bir şey yap!

Babam hızlıca Ateşi kucağına alıp revir bölümüne doğru koşarak gitti. Çetedeki 2 doktor ve 4 hemşire de babamın peşinden gitti. Hayır burada olmaz. Hastaneye gitmesi lazım. Burada mikrop kapar hatta ölebilir.

Almira: Burada olmaz. Lütfen lütfen onu hastaneye götürün.

Gözlerimden yaşlar seriye bağlamış akarken ayakta duracak gücümün olmadığını fark ettim. Yavaşça önce dizlerimin üzerine çöktüm. Sonra da kendimi dizlerimin üzerinde de tutamayıp yere yığıldım.
.
.
.
Yazardan:

Almira yere düştüğü anda Nazlı koşarak onun yanına gitti. Bazıları kolonya arıyor bazıları ise hemsirelerden birini çağırmaya çalışıyordu. Hemşireler tabiki de gelmezdi çünkü Ateş'in vücudundaki kurşunları çıkartma operasyonları çoktan başlamıştı. Hastane kadar steril ve hastaneden daha çok malzemesi olan bu revirde kolaylıkla insan ameliyat edilebilirdi.

Almira ile annesi ilgileniyordu. Gözlerinin önünde sevdiği adam vurulmuştu. Annesi bunu normal olarak karşılıyordu. Hayatında çok fazla vurulan, ölen insanlar gördüğü için Nazlı bunu tuhaf karşılamıyordu. Buradaki kimsenin tuhafına gitmiyordu bu olay. Herkes çoktan alışmıştı, yeni gelenler hariç.

Nazlı Almira ile uğraşırken birkaç kişi halen Ateşin annesini tutuyordu. Mert hızlıca kadının yanına gidip yüzüne okkalı bir tokat attı.

Mert: Neden yaptın bunu? Amacın ne senin? İki gün önce oğlun kötü işlere bulaşmasın diye uğraşan sen şimdi neden oğlunu vurdun? Aptal kadın!

Anne: Oğlum buraya Almira'yı öldürmeye geldi. İsterseniz kontrol edin. Belinde bir çakı var. Hatta onu ben gönderdim. Onu ben yetiştirdim. Annesinin intikamını alması için. O benim yerime bu küçük sürtüğü seçti. Ölmeyi hak etti.

Mert: Ölmeyi sen hak ediyorsun da neyse. Ne intikamı bu? Neyin intikamı?

Anne: Senin bana yaptığın şeyin intikamı Mert!

Mert: Ne yaptım ben sana ha! Seni hayatımda hiç görmedim bile.

Birden bire kadın kafasını aşağıya eğdi. Bir iki kere kafasını salladıktan sonra kafasına taktığı peruk yere düştü. İğrenç bir görüntü ortaya çıkmıştı. Kadının kafa derisi yanmış yakılmış hatta delinmiş bir haldeydi. Yaralar geçmiş olsa bile izler tazeliğini koruyordu.

Anne: Bak Mert iyi bak. Önce babamı hapse artırdınız. Kardeşlerime türlü işkenceler yaptınız. En son bana da bunu yaptınız. Hatırladın mı şimdi beni? Ben müdürün kızıyım. Banka müdürünün.

Mert: Şimdiye kadar niye bir şey yapmadın. Niye kendi oğlunu öldürmeye çalıştın.

Kadın cevap vermemişti. Oğlunu öldürmek aklının ucundan bile geçmemişti. Sadece onu yaralamak istiyordu. Yaptığı şeyin karşılığı olarak. Amacı Almira'yı öldürmekti. Aptal oğlu olmasaydı bunu başarmıştı. Almira'nin tam kafasına nişan almıştı. Almira'nin kafası oğlunun kalbi ile aynı hizzada olduğu için oğlunu kalbinden vurmuştu. 

Almira yavaş yavaş kendine geliyordu. Son anda gözlerini tamamen açtı. Yavaşça ayağa kalktıktan sonra kendine geldi. Olanların bir rüya olduğunu düşünüyordu. Sonrasında kadını tutan adamları gördü ve herşeyin gerçekten de olduğunu anladı. Hızla annesinin elinden kurtularak kadına doğru koştu.

Kadının suratına bir yumruk attı.  Sonra tekrar tekrar ona yurmuk ve tekme atmaya devam etti. Adamlar kadını bırakmıştı ama Almira'ya öyle bir güç gelmişti ki kadının karşılık vermeye bile takati kalmamıştı. Son olarak kadının kıpkırmızı kafa derisine uzun tırnaklarını geçirdi ve aşağıya doğru çekti.

Almira:Bu iz de benden sana hatıra olsun.

Almira revire doğru giderken Uzay'a bağırdı.

Almira: Uzay alın bu kadını bağlayın. Su yemek hiçbir şey vermeyin. Deney yapacağız. Bakalım bir insan kaç gün susuz ve aç kalabiliyor.

Uzay: Hemen!

Uzay ilk defa bir emre itaat ediyordu. Almira'yı daha önce hiç bu şekilde görmemişti. Hatta içinden Ateş yerinde ben olsam aynısı yapar mıydı diye geçirmeden de edemedi.

Almira Uzayı sevmiyordu ama Ateşi...

ÇETE 2: Yeşil Gözlü Sadist (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin