2 GÜN SONRA;
Ateş hastaneden çıkalı henüz bir gün oldu. Akşam olduğu için evinde uyuyordu. Babam onun için bir bakıcı tuttu. Aslında yanında ben kalmak istiyordum ama babam bu kadarına da izin veremeyeceğini söyledi.
Tam yatağıma yatacakken telefunum çalmaya başladı. Uzay arıyordu. Önce meşgule attım. Sonra tekrar arayınca önemli bir şey olduğu kanaatine vardım ve telefonu açtım.
Uzay: Almira acilen dışarıya çık. Sana anlatmam gereken şeyler var.
Almira: Ne gibi mesela.
Uzay: Ateşin gerçek yüzü gibi mesela.
Almira: Yine nasıl bir planın içindesin?
Uzay: Kendin bilirsin prenses. İnanmayarak sen kaybedersin. Ben sana anlatacağım inanmazsan Ateşe de sorarsın.
Almira: Geliyorum tamam ama saçma bir şey ise elimden seni kimse alamaz.
Uzay: Kabul çabuk gel.
Telefonu kapatıp üzerime uzun bir hırka aldım. Bu aptalın boş sözleri için üşütmek istemiyorum.
Aşağıya indiğimde Uzay bir arabanın içinde oturmuş beni bekliyordu. Gidip yan koltuğuna oturdum.
Almira: Konuş bakalım. Boş laflar kralı.
Uzay: Benim sana söyleyeceklerim boş değil aksine Ateşin sana olan aşkı boş.
Almira: Bu ne demek şimdi?
Uzay: Almira aç gözünü kızım. Ateş seninle sadece intikam için birlikte olmuş. Sırf senin ve ailemizin canını bir şekilde yakmak için senle birlikte olmuş. Sen bunu nasıl yedin hiç mi anlamadın seni sevmediğini?
Almira: Ne saçmalıyorsun sen ya!
Uzay: Çok eskiden olanları biliyorsun. Tam o zamandan kalma bir intikam ve intikam aşkı ile yanıp tutuşan bir çocuk. Sevgili annesinin intikam ile yetiştirdiği bir çocuk. İşte o çocuk Ateş. Sırf bizim canımızı yakabilmek için bize yaklaşmış. Yoksa ilk gece o kadar insan varken Ateş gelipte seni bulur muydu? Direkt sana gelir miydi? Bunları bir düşün.
Hayır Ateş öyle bir insan değil demek istedim ama Ateşi öyle bir insan olup olmadığına karar verecek kadar tanımamıştım bile. Ona sormak istiyordum. Mantıklı bir açıklaması olması lazım. Belki de Uzay şu anda bana yalan söylüyor.
Almira: Sür arabayı ve beni Ateşin yanına bırak. Hemen!
Sinirden elim ayağım tutuyordu. Ve eve doğru yaklaştıkça titreme daha da arttı. Kendimi kaybetmeden önce sormam gereken sorular var. Ardından rahatça kafayı yiyip düzelip eskisi gibi olabilirim. Nasıl olsa alışık olduğum bir şey. Bahse girerim Uzay yalan söylüyor. Ama ya doğru ise. O zaman ben ne yapacağım. Ben Ateşi seviyorum. Ona aşığım belki de. Ben o zaman ne yapacağım.
Uzay evin önünde durdu. Hemen ona dönüp "Sen arabayı sür ve git." Dedim. Onun bunu görmesini istemiyorum. Eğer dedikleri gerçek ise ben yıkılırım. Uzay ise bana destek olmasını istediğim son insan.
Hemen zile bastım. Bakıcı olarak gelen kadın kapıyı açtı. Ateş ayaktaydı. Hemen yanına gittim.
Ateş: Hoşgeldin sevgilim.
Almira: Duyduklarım doğru mu Ateş?
Ateş: Ne duydun ki?
Birkaç saniye bekledim. Çünkü bu kelimeler benim ağzıma büyük gelmeye başladı. Sonra kendimi toparladım. Göz yaşımı geri çektim neredeyse yada o kadar çok bekledim ki kendisi kurudu.
Almira: Sen benle intikam için mi birlikte oldun Ateş? Sen beni sevmedin mi? Sen beni sadece kullandın mı?
Ateş: Almira otur şuraya lütfen anlatacağım ama sakin ol.
Almira: Doğru yani duyduklarım.
Ateş: Tam olarak değil. Evet ilk başta sadece intikam içindi ama sonradan değişti. Ben sana aşık oldum. Ben seni kalbimin yerine koydum. Lütfen inan bana. Sana aşık oldum. Seni asla kullanmadım. Annem onun için saldırdı zaten bize. Özür dilerim sana daha önce anlatmadığım için ama korktum bana inanmayıp beni bırakmadan korktum.
Almira: İnanmıyorum sana. O zaman anlatsaydın haklısın o zaman da inanmazdım. Utan kendinden.
Arkama bakmadan yürümeye başladım. Arkamdan seslendi çok kez fazla yürüyemediği için arkamdan gelmezdi.
Ama bir sorun var. Ben nereye gideceğim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇETE 2: Yeşil Gözlü Sadist (Tamamlandı)
Ficção Adolescenteİlk kitabımın ardından sözüm üzerine Çete iki kitabını da yayınlamaktayım. Bu kitap için sizi çok uzun süredir bekletiyorum. Umarım beklediğinize değecek bir kitap olur. Mert ve Esra'nın biricik oğlu Uzayın 18 yaş doğum gününü bir barda Almira ile...