MEDYA: UZAY VE ALMİRA
Yine eve sabaha karşı döndüm. Annem kapıda beni bekliyordu. Eve girer girmez "Neredeydin" diye sordu.
Almira: Büşraya gittim.
Nazlı: Büşra bizde dedi ama oraya gittiğimde yoktun. Neredeydin dedim?
Almira: Bir katil bana gecenin bu saatinde nereden geldin diye soruyor? Sizin yediğiniz haltlar başıma kalıyor ve onlar ile uğraşıyorum. Güzel mi?
Nazlı: Sen ne demek istiyorsun?
Almira: Yorgunum anne uyuyacağım. Bu konuda da konuşmak istemiyorum. Ben birkaç gün daha geç geleceğim. Babama bir şey belli etmeni istemiyorum.
Nazlı: Sen kendinde değilsin! Sarhoş musun?
Almira: Etrafımda ne haltlar döndüğünü anlayacak kadar aylığım anne.
O bana cevap vermedi. Öylece donup kaldı. Odama çıktım. Annemin artık ne düşündüğü umrumda değil. İki tane katil ile aynı evde ve birçok katil ile de aynı sitede yaşıyorum.
Bu benim için zor bir durum. Hemde fazlasıyla zor. Hangi insan anne babasının katil olduğu kabullenebilir ki.
Gidip yatağıma yattım. Sabah beni uyandırmazlar ise akşamın dördüne kadar uyurum.
Uzay'ı da bu aralar çok boşladım ama yapacak bir şey yok. Gece bu şeyler ile uğraşıp sabah da onunla uğraşamam. Gerçekten sadece bedenim değil kafam da yorgun.
.
.
.Rüyamda gördüğüm kabus ile yerimden sıçrayarak kalktım. Annemin beni öldürdüğünü gördüm. Gerçekten bu katil olayı benim psikolojimi bozmaya başladı. Ateş ve elindeki fotoğraflar da umrumda değil ben ailem gibi bir katil olmayacağım.
Bu gece onun yanına gidip bu işi yapmayacağımı söyleyeceğim. Polise gitsin istediği yere gitsin umrumda değil. En azından tehdit ile yaptım derim biraz indirim olur. Attığı tehdit içerikli gmail duruyor. Benim için çok zor değil onu göstermek. Böylelikle onun da başı belaya girer.
İstemediğim tek şey bunu Uzay'ın öğrenmemesi. Ailem öğrenebilir. Onların da geçmişe ait suçları varmış ama Uzay çok masum. O bu olanları öğrenmemeli.
.
.
.
Sabah saat 8'de kendiliğimden uyandım. Aşağıdan kahvaltı sesleri geliyordu. Üzerimi değiştirip aşağıya indim.Ares dışarıda arkadaşları ile oyun oynamak için yemeğini hızlı hızlı yiyordu. "Günaydın" diyerek masaya oturdum. Babam içten bir şekilde günaydın dedi. Annem ise düşünceli bir şekilde günaydın dedi. Babama söylemediği belliydi.
Savaş: Hayatım senin neyin var?
Nazlı: Bilmem. Başım ağrıyor biraz.
Savaş: Hastaneye gitmek ister misin?
Nazlı: Yemekten sonra bir ağrı kesici atarım geçer. Hem canım kızım bana bakar.
Bana bakarak göz kırptı. Ağzını kıpırdatarak "Konuşacağız" dedi. Gözümü kapatıp kafamı bir kez salladım.
Kahvaltı sonrası babam işe gitti. Ares ise oyun oynamak için dışarıya çıktı. Annem hasta numarası yaptığı için işe gitmedi. Benimle kesinlikle konuşmak istiyordu.
Konuşmak istemediğim için masayı toplamaya başladım. Annem elimdeki tabakları alıp masaya geri koydu.
Nazlı: Otur konuşacağız.
Almira: Masayı topluyorum
Nazlı: Otur dedim. Anlat bakalım sen geceleri kimin yanına gidiyorsun?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇETE 2: Yeşil Gözlü Sadist (Tamamlandı)
Novela Juvenilİlk kitabımın ardından sözüm üzerine Çete iki kitabını da yayınlamaktayım. Bu kitap için sizi çok uzun süredir bekletiyorum. Umarım beklediğinize değecek bir kitap olur. Mert ve Esra'nın biricik oğlu Uzayın 18 yaş doğum gününü bir barda Almira ile...