FİNAL

99 6 4
                                    

Yazardan:
Almira annesinin sesi ile gözlerini açtı. O hastanede uyanmıştı. Yerde mermerin üzerinde öylece uzanıyordu.

Almira düşündü o an kafasında her şey canlandı. Eve gidip duş almıştı. Sonra kendi yatağa bırakmıştı. Uyumuşu ama evde uyumuştu. Hastanede mermerin üzerinde öylece kalmamıştı ki.

Ona iyi haberi veren doktor üzgün bir şekilde başında duruyordu. Olamaz yoksa bunların hepsi bir hayal miydi? O uyuya mı kalmıştı.

Odadan üzeri kapalı bir şekilde bir insan çıktı. Ateşin tek kaldığı odadan bir ceset çıkmıştı.

Almira: Olamaz! Hayır o iyiydi. Gözlerini açmıştı. Ateş iyi dedin doktor nereye götürüyorsunuz onu?

Doktor cevap vermeden Ateş ile birlikte gitti.

Almira orada öylece otururken gerçekte olanlar beynine dank etti.

Doktor odadan çıktıktan sonra Almiranin yanına geldi. Doktor kötü haberi vermişti ama Almira duymak istediğini duymuştu. Sonrasında olduğu yerde bayılmıştı. Almiranin gördüğü her şey bir rüyadan ibaretti.

Almira:Olamaz hayır o ölemez. Ölmedi o götürmeyin onu!

Almira Ateşin arkasından koşarak inmeye başladı. Morg'a ondan önce varmak istiyordu. Merdivenleri birer ikişer atlaya atlaya iniyordu.

Annesi ve babası da hemen arkasından gidiyorlardı. Bir saçmalık yapmasından korkuyorlardı. Ateş ölmüştü ve Almira bunu kabul etmiyordu. Almira için Ateş iyiydi. Yaşıyordu.
.
.
.

Merdivende son 10 basamak kalmıştı ama Almira çözülen bağcığına takıldı. Son 10 merdiveni takla atarak indi. Kafasını sert bir şekilde çarpmıştı.

Nazlı ve Savaş Almiranin adını haykırarak koştular. Hastanedeki doktorlar hemşireler hatta hastalar bile o yöne doğru koşmaya başladılar.

Almiranin nabzı durmuştu. Solunum yoktu. Doktor kalp masajına başladı.
.
.
.
İki saat sonra:

Doktor1: Öldü bırak artık.

Doktor2: Hayır olmaz. Yaşayacak! Bu gün iki genç beden ölü olarak çıkmayacak buradan.

Doktor olmak zor. Onca genç beden yitip gidiyordu gözleri göre göre. Doktor devam etmek istedi ama diğer doktor onu Almiranin üzerinden çekti.

Nazlı: Kızımmmmm!

Nazlı ağlayarak Almiranin üzerine çöktü. Bağıra bağıra ağlamaya başlamıştı. Savaşa döndü "Hep senin yüzünden hep senin baban yüzünden bu iki çocuk bizim hırsımız yüzünden öldü Savaş bizim yüzümüzden öldü" dedi.

Yapacak hiçbir şey kalmamıştı. Morgda iki genç ve birbirine deli gibi aşık iki insan yatıyordu. Nazlı delirmiş gibiydi. Savaş Nazlıdan daha beter durumdaydı.
.
.
.

Cenaze töreni yapıldı. O iki genç beden yan yana gömülmüştü. Artık hayatın kimse için bir manası kalmamıştı. Uzay, Nazlı, Savaş ve diğerleri için. İki genç beden girmişti toprağa. Sahi geçmişte onlar yüzünden kaç beden girmişti toprağa. Kaç arkadaşları bu uğurda yitip gitmişti. O yaşlarda kaç arkadaşları belki bir mezarları bile olmadan göçüp gitmişlerdi bu dünyadan. O toprağa bu gün sadece bedenler gömülmedi. Hayaller,  umutlar, emekler her şey gömülmüştü.
.
.
.

Cenaze töreninden 10 gün sonra Bütün çete mekanın önünde toplandı. Bir kamyonun kasasında litrelerce benzin vardı. Mekanın her yerine döktüler benzini. Motorlar içerideydi, anılar içerideydi her şey oradayken Savaş elindeki kibrit çöpünü yaktı ve mekana doğru attı. Herkes oradaki ağaçlığa oturup mekanım yok olmasını izledi. İçeride oluşan patlamaları dinledi.

Savaş: Artık hiçbir genç ölmeyecek. Artık bizim yüzümüzden kimse ölmeyecek...

.....Son....

ÇETE 2: Yeşil Gözlü Sadist (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin