🗝️
Merhaba,
Lütfen oy vermeyi unutmayın...
19. İBLİSİN FISILTISI
"Ne düşünüyorsun?" dedi Kenan tıpkı benim gibi camdan benzinliğin marketine giren Okan'ı izlerken. "Şu Ufuk denilen tipi gözüm hiç tutmadı, kim demiştin harbiden?"
Parmaklarımı dudaklarımın üzerinde gezdirirken meşrubatların bulunduğu dolabın önünde duran Okan'ın üç adet kutu kahveyi eline alışını izledim. Dolabın kapağını kapatırken kısa bir süreliğine camdaki yansımasından kendine baktı ama daha sonra kahvelerle beraber kasa sırasına girdi.
"Ölen dadımın oğlu." Annemin öldürdüğü dadımın oğlu diye değiştirmek istesem de aile sırrımız aile içerisinde kalmalıydı, sustum. "Her zaman böyle baş belasıydı babam uzak dursun diye Antalya'ya gönderdi onu. Limanları kontrol edip gece kulüplerini işletiyordu."
"Masaya ait olan gece kulüplerini mi?" Kenan konuşurken orta kısma kaydı ve başını iki koltuğun arasından geçirip yüzüme bakmaya başladı. "Ufuk'a Okan için sesin üstün dedin, ast üst meselesinin malikanede yaygın olduğunu biliyordum ama ilk defa o zaman sorgulama ihtiyacı duydum, ben kimin astıyım?"
Bakışlarımı sırada gazeteleri inceleyen Okan'dan alıp başını deve kuşu gibi aradan çıkarmış Kenan'a çevirdim. Yakışıklılığında bir eksik olmasa da yaşanan onca olaydan sonra çöküp kalmıştı. "Sen sadece benim adamımsın Kenan, Zülfikar'ın emirlerini dinle Okan'ın emirlerine karşı gelme cesaretinde bulunacağını zaten düşünmüyorum ama..." Derin bir iç çektim. "Sen sadece benim adamımsın, eğer bir gün benim sözüm ile bir başkasının sözü arasında kalırsan..."
"Seni seçeceğim." Dedi lafımı bitirmeme izin vermeden ve söylediğinde oldukça ciddi olduğunu gözlerindeki hırstan anladım. "Dediğin gibi Melsa ben senin adamınım."
Başımı salladığımda Okan market kapasına yönelmiş elinde küçük siyah bir poşetle bize doğru yürümeye başlamıştı. "Diğer soruna gelecek olursak, Türkiye'ye uyuşturucuyu sokan ve gece kulüplerinde dağıtan Gıyasettin'dir ama malın içerideki dağıtımından Notra Dame sorumlu bu yüzden Ufuk'un Antalya'daki limanı kontrol etmesi ve oradaki gece kulüplerinde kara para aklaması işlerine geldi. Bu sayede oy birliğiyle Ufuk'un masadan kovulması önlenmiş oldu çünkü hayır oyu kullanan masada iki isim vardı."
"Kimdi onlar?"
"Neşter Mustafa ile Şehrazat Kuyucu."
"Şehrazat..." dedi derin bir iç çekerken. "O kadın ve diğerleri Gıyasettin ile Notra Dame senin için nasıl uğraştılar bir görsen. Notra Dame ona ait olan sokakları Türkiye'nin altını üstüne getirmesini emretmiş bu cümlede anlamadığım birkaç nokta olsa da elinde ağır makineli silahlı adamların oradan oraya koşturduğunu görünce ne anlama geldiğini az çok anladım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAN VAKTİ
Action"Uyarı değil ceza bilirdim ve sevgiden önce nefreti öğrenmiştim." Bir nefes bir can demekti. Canın üflenmesi ya da terk etmesiydi. Günah ağır bir bedele gebeydi. Âdem işlediği günahın esiri, geçmişin eliydi. Her insan bir amaç uğruna gelir dünyaya...