Hoşlanıyorum

1.3K 151 40
                                    

"Açıkla hadi. Niye o kızı kovdun?" diye sordu Araz.

Ona doğru bir adım attım ve "O kız senin için ne ifade ediyor?" diye sordum.

"Normal bir çalışanım." dediğinde "Onun sana karşı hisleri vardı. İşini doğru düzgün yapmıyordu." dedim ve duran asansörden indim.

Araz arkamdan geldi ve "Geçen ay, ayın elemanı seçildi. Bence oldukça iyi bir çalışan." dedi.

"Dedikodumuzu yapan bir çalışan mı? Hiç de ayın elemanı gibi gözükmüyor." dedim.

"Sırf bu yüzden kıza şiddet uygulayıp işten mi kovdun? Hafızanı kaybettiğinde kişiliğin de değişti sanmıştım. Hala aynısın, Erva. İnsanları üstten görmeyi ve boş yere cezalandırmayı bırakamıyorsun." diyen Araz ile ne diyeceğimi bilemedin.

Araz beni bırakıp geri asansöre bindiğinde "Ne yapıyorsun?" diye sordum.

"Senin yaptığın hatayı düzelteceğim. Her zamanki gibi." diyen Araz asansörün düğmesine basıp kapıları kapatınca konuşmama izin vermedi...

Sıçrayarak kabustan uyandığımda Denis'in arabasındaydım.

"Üzgünüm, uyandırdım mı? Yolda tümsek varmış da fark etmemiştim." diyen Denis'e "Ondan dolayı uyanmadım, kaç saattir uyuyorum?" diye sordum.

"Üç dört saat oldu. Milhanlar ile yemeye gitmeyecek olsak daha fazla kalırdık, orada. Birazdan lokantaya varacağız, istersen o zamana kadar daha uyu." dedi.

"Zaten çok uyumuşum, daha fazlaya gerek yok." dedim.

Denis, "Sen bilirsin." derken ona baktım.

Arabayı ne kadar dikkatli sürse de göz ucuyla bana bakıyordu.

Gülerek "O kadar çok baktın ki yüzüm eskiyecek." dedim.

Denis bu dediğime gülümseyerek "Eh sen de yanıma durma. Nasıl sana bakmadan durabilirim?" diye sordu.

Bu dediği beni utandırırken kafamın içinde Araz'ın söylediği cümle yankılanıyordu.

"İnsanları üstten görmeyi ve boş yere cezalandırmayı bırakamıyorsun."

Denis arabayı park ettiğinde geldiğimiz lokantaya baktım.

Araz da orada olacaktı.

Denis ile birlikte arabadan inince Denis koluna girmem için kolunu uzattı.

Bu hareketine tebessüm ettikten sonra koluna girdim ve lokantaya girdim.

Cam kenarında oturmuş Milhan, Araz ve Kardelen'i görünce ne yapacağımı şaşırdım.

Tamam, kızın saçını çekerek abartıya kaçmış olabilirim ama karşılığında bunu yapması çok kırıcıydı.

Denis'e "Ben bir lavaboya gidip geliyorum. Uykumu açmak için elimi yüzümü yıkayayım." dedim.

"Tamam, ben bizimkilerin yanına geçiyorum." diyen Denis'ten ayrılıp tuvalete gittim.

Tuvalette yalnız olduğuma emin olduktan sonra sinirle duvara vurdum.

Araz'a karşı bir şeyler hissediyordum. Bundan emindim.

Acaba daha önce de Araz'a karşı hislerim var mıydı?

Tuvaletin kapısı açıldıktan sonra kilitlenince içeri girene baktım.

Araz'dı.

"Ne var?" diye sordum.

"Özür dilemek istiyordum. Sana oldukça sert çıkıştım." diyen Araz'a "Neden o kızı buraya getirdin? Neden arkadaşlar arasında olan bu yemeğimize o kızı da getirdin?" diye sordum.

"Ne Denis'e ne sana saatlerdir ulaşamıyorum. Ben de gelmeyeceksiniz sanıp kızı özür dilemek için yemeğe davet ettim." dedi Araz.

Araz'a doğru bir adım attım ve "O kıza karşı bir şeyler hissediyor musun?" diye sordum.

"Ne zamandır benim hangi kızla ilgilendiğimi merak ediyorsun?" diye soran Araz'a doğru bir adım daha attım ve "Cevap ver." dedim.

"Hayır, bir şey hissetmiyorum. Kız umurumda bile değil. Sadece bugün boşu boşuna şiddet gördü. Onu telafi etmeye çalışıyorum." dediğinde kısa bir süre düşündüm.

"Hoşlandığın biri var mı?"

Araz bu soruma şaşırarak "Bu sorular da ne?" diye sordu.

"Cevap ver."

"Evet, var. Bir kızdan çok fena hoşlanıyorum!"

Araz ile aramızdaki mesafeyi kapattım "O kız ben miyim?" diye sordum.

Araz ne diyeceğini bilemeyerek bana bakarken ani bir cesaret ile dudağına yapıştım.

BilinmezlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin