Yakmıştı

1K 147 94
                                    

Karşımda bana tıpatıp benzeyen kadın sinirle bana bakıyordu.

Kimse tek yumurta ikizim olduğunu söylememişti. Haberleri yok muydu ki?

Adını öğrenebilmek için "Sen de kimsin?" diye sordum.

"Bence sen kim olduğumu biliyorsun." diyerek yakamı tuttuğunda beni sertçe duvara ittirdi.

"Gerçekten bilmiyorum, hafızamı kaybettiğimde senin hakkında hiçbir şey söylenmedi." dedim.

Sinirle soluduktan sonra "Beni mal yerine mi koyuyorsun lan? Seni Rasim'in gönderdiğini bilmiyor muyum sanıyorsun?" diye bağırdığında "Yakamı bırak artık, hiçbir şey bilmiyorum." dedim.

"Sana kendimi tanıtayım, sürtük. Ben Erva Kaya." dediğinde yüzüme yumruk atınca ne yapacağımı bilemedim.

Doğruyu mu söylüyordu? Yalansa oldukça zekice bir planı olmalıydı.

Bana doğru gelirken onu ittirdim ve "Madem sen Erva'sın. Ben kimim, söylesene." dedim.

"Bilmiyorum! Sadece Rasim'in seni yolladığını biliyorum!" diye bağırdı.

"Erva olduğunu kanıtlayamazsın. Eğer Erva isen neden hafızamı kaybetmeden önce Erva'yım diye dövüldüm?" diye sordum.

"Kör müsün? Tıpa tıp benziyoruz! Hem gerçek Erva olsan dövülmezdin, döverdin. Ayrıca doğru söylediğini nereden bilebilirim?" diye sordu.

Farklı tavırlarım, kendi zevkimi sevmemem, farklı bir adama aşık olmam...

Erva olmamam bunların hepsini açıklardı fakat gerçekten hafızamı kaybetmiştim.

Erva'yım diye dövülmüştüm.

"Sen sanılıp dövülmüş olabilirim fakat benden haberin yoktu. Çok saçma! Senin adına dayak bile yiyorsam bu yaşımıza kadar çok kez karıştırılmış olmamız lazımdı." dedim.

"Rasim'in adamı değil misin? Sizden her türlü yılanlığı beklerim." dediğinde "Ne olduğuma dair hiçbir fikrim yok. Üstüme gelmeyi kes." dedim.

Sinirle "Bana emir verme." dediğinde "Emir verme diyene bak! Kimsin bilmiyorum ama susman en doğru karar olur." dedim.

"Sana emir verme, demiştim!"

Yumruğunu bana doğru savurduğunda hızla yana kaydım.

Karnına tekme attığımda sinirle ona baktım.

Kavga isteyen oydu. Ben sadece buna ayak uyduracağım.

"Bizim işlerde olduğun belli. Vücudun, gücün, çevikliğin bunu gösteriyor." dediğinde "Boş yapmayı kes. Seninle kavga falan etmek istemiyorum." dedim.

Alayla gülüp "İstemiyor musun?" diye sordu ve beklemediğim bir anda beni ittirdi.

Sırt üstü yere düştüğümde yüzümü buruşturdum.

Bu canımı yakmıştı.

Hiç vakit kaybetmeden karnıma oturduğunda yüzüme sert bir yumruk attı.

"Bu benim yerime geçtiğin içindi!"

Tekrar yumruk attığında "Bu sevdiğim adamın duyguları ile oynadığın içindi!" diye bağırdı.

Bir kez daha yumruk attığında burnumdan kanlar akmaya başladı.

"Bu da arkadaşlarım içindi!" dedi.

Başımda kuvvetli bir ağrı oluşurken gözümün önüne Orkun'u hatırladığım sahneler gidip geldi.

Kumral saçlı adam üzerime oturarak yumruklar savururken Orkun sırıtarak beni izliyordu.

Çok karşı koymuştum fakat gücüm tükenmişti.

Hiçbir yerimi hareket ettiremezken ölümü kabullenmiştim.

"İş, tamam mı?" diye soran Orkun'u zar zor görebiliyordum.

Üzerimden kalkan adam, "Hayatta kalamaz, gidelim." dedi.

"Bir daha bizim işimize karışma, Erva Kaya."

Orkun'un bu sözlerine cevap vermeden bilincim kapanmıştı.

Oysa "Ben Erva değilim." demek için çok uğraşmıştım.

"Rasim ile yaptığınız bu iğrenç plan son bulacak." diyerek cebinden bıçak çıkaran Erva ile Denis'in sesi duyuldu.

"Erva!"

Denis, Erva'yı üstümden çekerken yenice gelen Arazlar şaşkınlıkla bana bakıyordu.

Araz ile göz göze geldiğimizde "Araz." dedim.

"Hala Araz diyor! Bırakın şu kızın kellesini yüzeyim!" diye bağıran Erva'yı takmadan yanıma eğilen Araz "Boşu boşuna mı çalıştık be." dedi.

Olanlardan en az benim kadar şok olmuştu fakat durumları düzeltmeye çabalıyordu.

Beni kucağına aldığında Erva'nın söylendiğini duyabiliyordum.

Araz beni salona götürüp koltuğa yatırırken gözlerim kapanmıştı.

BilinmezlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin