Başarısız

1K 143 34
                                    

Elvan koltukta uyuyakalırken "Biz artık gidelim." dedim.

"Elvan da uyudu. Burada kalsaydınız." dedi annem.

"Eve gitmek daha iyi olur." dedim ve ayağa kalktım.

Elvan'ı kucağıma alacaktım ki Araz arabanın anahtarını bana verdi ve "Ben taşırım." dedi.

Gülümseyerek "Peki." dedim.

Araz dikkatle Elvan'ı kucağına aldığında babama "İyi akşamlar efendim." dedi.

"İyi akşamlar." diyen babamın ardından annem bizi kapıya kadar geçirdi.

Birlikte evden çıktığımızda "Güzel bir gündü." dedim.

"Sessiz ol. Çocuğu uyandıracaksın." diye kızan Araz'a "Tavırlara bak sen. Beni azarlayabileceğini sanıyorsan yanılıyorsun." dedim.

"Bak hala sesli sesli konuşuyor. Az kapat şu çeneni." diyen Araz, konuşmama izin vermeden "Arabanın kapısını açsana." dedi.

Bana verdiği arabanın anahtarı ile kapıyı açtığımda Elvan'ı arka koltuğa bıraktı.

"Kıskanıyorum artık." dediğimde Araz, "Elvan'dan çok daha ağırsın. Ayrıca uyanıksın. Arabaya kendin bin." dedi.

Bu dediğine hiçbir şey demeden arabaya bindim ve kemerimi taktım.

Araz da şoför koltuğuna oturunca "Hayırdır, cevap vermedin." dedi.

"Cevap vermeye değer görmedim." dediğimde Araz gülerek arabayı çalıştırdı.

Telefonum çalmaya başlayınca arayana baktım. Tolga'ydı.

Telefonu açıp kulağıma götürdüm. "Efendim Tolga."

"Evde misiniz?" diye sordu.

Merakla "Hayır,  daha yeni gidiyoruz. Niye sordun?" diye sordum.

"Eve gitmeden teşkilata gelin." derken sesi endişeliydi.

"Neden? Bunun ne önemi var?" diye sordum.

"Operasyon başarısız sonuçlandı ve elimize Rasim'in adresimizi öğrendiğine dair bir bilgi ulaştı. Ne olur ne olmaz diye teşkilata gelin. Güvenliğinizden emin olmak istiyorum." dedi.

"Anladım. Hemen geliyoruz." dedim ve telefonu kapattım.

"Ne oldu?" diye soran Araz'a "Operasyon ters gitmiş. M.İ.T teşkilatına gitmeliyiz." dedim.

"Ben de mi?" diye soran Araz'a "Bir suçlu değilsen bence sorun olmaz." dedim.

"Haklısın." diyen Araz kavşaktan dönerken Erva'yı aradım.

Telefonu açınca "Ne var?" diye sordu.

"Rasim'e karşı yapılan operasyon başarısız olmuş." dedim.

Konuşmaya devam edecekken Erva, "Yoksa Rasim evinizin yerini mi biliyormuş?" diye sordu.

Şaşkınlıkla "Sen nereden biliyorsun?" diye sordum.

"Bu bilgiyi onlara ben verdim, neyse. Rasim ilk fırsatta ülkeden kaçmayı planlıyor." dedi Erva.

"Çoktan kaçma ihtimali göz önünde bulundurularak havaalanlarına falan haber salınmıştır." dedim.

Gözümün önüne anılar gelip giderken yüzümü buruşturdum.

"Amirim onlarca insanı dikkat çekmeden kara yoluyla Türkiye'ye getiremezler. Elbet gümrükte takılırlar." dedim.

"İnsanları kaçak getirmek için başka yolları yok." dedi Tolga.

"Gençler o kaçakları bugün ülkemize getirecekler ve insanlar haklarından yoksun bir şekilde çalıştıracaklar. O itleri yakalamak için daha fazla bekleyemeyiz." dedi Cevdet Amir.

"Peki deniz yolu?" diye sordum.

Tolga, "Küçük bir balıkçı teknesi ile mi? O kadar insanı taşıyamazlar." dedi.

"O balıkçı teknesinin sahibini hatırlıyor musun? Bize onunla balığa çıktığını söylemişti." dedim.

Tolga alakasını anlamayarak "Evet." dediğinde "Fakat elemanı ondan fazla mürettebat ismi verdi." dedim.

Tolga ne olduğunu anladığında "Büyük de bir gemisi olmalı." dedi.

Silahımı belime yerleştirirken "Tüm birimlere haber verin, bu gece o itleri haklayacağız." dedim.

Kendime geldiğimde "Deniz." dedim.

"Denizden kaçacak."

"Evet, öyle. Gece kaçar muhtemelen." diyen Erva'ya "Teşekkür ederim. O iti yakalayacağız, Erva." dedim.

Erva, "Hayır, Erva sensin." dediğinde kaşlarımı çattım.

"Anlamadım?"

"Tekrar ben olmana ihtiyacım olacak." diyen Erva telefonu kapatınca "Bu da neydi?" diye sordum.

Araz, "Ne oldu?" diye sordu.

"Erva bir planlar peşinde ama anlayamadım." dedim.

"O deli her şeyi yapabilir. Denis'e haber verelim." dedi Araz.

"Teşkilata sağ salim varalım da haber veririz." dedim.

BilinmezlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin