Mafyasın

2K 187 91
                                    

"Ah, cidden turunç kafa eskisinden de malsın." diyen Araz'a "Laf söylemeyi bırak da durumu açıkla." dedim.

"Mafyasın geri zekalı." diyen Araz'a "Bu biraz ani oldu." dedim.

"Açıklamamı isteyen sendin." dediğinde "Böyle bir şey beklemiyordum." dedim.

Araz derin bir nefes verdi ve "Evde seni iki şok daha bekliyor. Hadi ayağa kalk." dedi.

Ayaklarımı hastane yatağından doğrulttuğumda ayakkabı göremediğim için "Tam olarak nasıl kalkmamı bekliyorsun?" diye sordum.

"Bacaklarını kullanarak." diyen Araz'a verdiği cevaptan ötürü iğrenerek baktım.

"İyi de çıplak ayakla mı yere basacağım?"

Araz bu dediğimdeni kısa bir süre düşündükten sonra "Yardım mı bekliyorsun?" diye sordum.

"Eh, bir zahmet." dedim.

"Madem arkadaşımsın, bir işe yara."

Araz, "Ne yapabilirim?" diye sorunca "bilmiyorum" anlamında omuzlarımı yukarı, aşağı getirdim.

Araz, "Bir gün senden kurtulacağım." diyerek belimden tuttuğunda "Çocukluktan beri eline birçok fırsat geçmiştir. Hiçbir şey yapmamak senin suçun." dedim.

Araz beni belimden kaldırıp omzuna attığında "Haklısın, benim hatam." dedi.

"Belki başka bir yerimde daha yara var. Malmışım gibi ne omzuna yüklüyorsun?" diye sordum.

"Başka bir yerin acıyor mu?" diye soran Araz'a "Acımıyor." dedim.

"O zaman bir sorun yoktur." diyerek yürüyen Araz ile ofladım.

"Ne yapıyorsun, Araz?" diye sorarak yanımıza gelen Denis'e Araz, "Ayakkabıları burada değil diye yardım ediyorum." dedi.

"Böyle yardım mı olur? Kız daha hastaneden bile çıkamadı." diyen Denis ile Araz, "Zaten çok ağırmış. Al şunu üstümden." dedi.

"Ee sen basbaya hayvansın." dediğimde Araz, "Böyle olduğumu çok sık söylersin." dedi.

"Eh sen de hayvanlar gibi ne dediğimi anlamayarak aynı hareketlerine devam etmişsin. Dediklerinde haksız sayılmam." dedim.

"Madem hayvanım, niye kaç seferdir laf anlatmaya çalışıyorsun? Peri masallarında yaşamıyordun, Erva."

Araz'ın dediğine cevap bulamazken Denis, "Evde didişmeye devam edersiniz. Milhan aradı, bizi merak ediyorlarmış." dedi ve beni Araz'dan kurtarıp kucağına aldı.

Düşmemek için kollarımı boynuna dolarken merakla "Milhan ve diğerleri kim?" diye sordum.

"Milhan ve Niranur. Milhan'ı da çocukluktan beri tanıyorsun. Niranur ise üvey ailenin ölümünden sonra yanına taşındı." dedi Araz.

"Anlıyorum." diye mırıldandığımda Araz, "Hayret." dedi.

Ona kötü bakışlarımı atarken hastaneden çıkmıştık.

Araz arabasının arka koltuğunun kapısını açtığında Denis beni arka koltuğa oturttu.

Denis yanıma otururken Araz şoför koltuğuna geçti.

Denis'in telefonu çalarken Araz arabayı sürmeye başlamıştı.

Denis telefonu açtığında "Efendim." dedi.

Karşıdaki bir şeyler diyor olmalı ki birkaç saniye sessiz kaldı.

"Evet, evet. Yanımda. Bir saniye hoparlöre alayım." diyerek telefonu hoparlöre alan Denis'e "Kim?" diye sordum.

"Annem." diye cevap veren Denis'in ardından annesi, "Erva, kuzum. İyi misin?" diye sordu.

"Evet, iyiyim. Sağ olun." dedim.

"Şu bir haftadır sen kayıpsın diye ne kadar üzüldüm, anlatamam. Bizim eşek sıpasına söyledim ama şu kızın..."

Denis bir anda telefonu hoparlörden alıp kulağına götürdüğünde kaşlarımı çattım.

Kulağımı telefona dayadım ve konuşmayı dinlemeye başladım.

Denis, "Anne şimdi eve gidiyoruz. Seni sonra ararım." diyerek telefonu kapatınca "Annen ne diyordu?" diye sordum.

"Nasihat çekecekti. Hastaneden yeni çıktın, uğraşma istedim." dedi Denis.

Bu dediği inandırıcı gelmese de "Öyle olsun." dedim.

Denis elimi yavaşça tuttu ve "Seni özlemişim." dedi.

Arkadaştan çok daha yakın davranması dikkatimden kaçmazken "Ben de özlemişimdir galiba." dedim.

Araz bu dediğime kahkaha atınca "Ne var?" diye sordum.

"Bir hafta önceki halini düşünüyorum da çok odundun. Hafızan yerine gelince bu hareketlerinden dolayı kendinden soğuyacaksın." dedi.

Ona cevap vermeden camdan dışarıyı izlemeye başladım.

BilinmezlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin