Hazırlan

1K 148 90
                                    

Yanağımı dürten parmağa gülerek "Günaydın." dedim.

"Günaydın!" diye bağıran çocuk sesiyle gözlerimi açtım.

Başımda dikilmiş bana bakan iki çift göze baktım.

"Uykusunda insan öyle izlenir mi?" diye sordum.

Araz, kucağında Metehan ile bana bakıyordu.

İkisi yakın durduğundan gözle fark edilebilecek bir benzerlikleri vardı.

"Senin aynan yüyübiliyoymuş." diyen Metehan'a uyku sersemliği ile anlamayarak baktım.

"Erva'dan bahsediyor." diyen Araz ile anladığımı göstermek için "Hee." dedim.

Dört yaşında olduğundan dolayı konuşması pek düzgün değildi ve takındığı tavırlar ile bence oldukça şirindi.

"Dayım şenin isminin olmadığını söyledi. Neden yok?" diye soran Metehan'a "Unuttum ismimi." dedim gülümseyerek.

Metehan kıkırdarken eliyle ağzını kapattı.

Metehan, "Ama bu çok komik! Biy insan naşıl ismini unutuy!" diye bağırdı.

"Ben biraz unutkanım. Kendimle ilgili şeyleri unuturum ama senin ismini tahmin edebilirim." dedim.

Metehan şaşkınlıkla "Geyçekten bilebiliy mişin?" diye bağırdığında "Gözlerini kapat bakalım." dedim.

Metehan sımsıkı gözlerini kapatınca ellerini tuttum ve "Düşüneyim, düşüneyim, düşüneyim... Buldum! İsmin Metehan!" diye bağırdım.

Metehan gözlerini açıp Araz'a şaşkınlıkla baktı ve "Bildi!" diye bağırdı.

"Ne dersin bugün bizimle takılsın mı?" diye soran Araz ile Metehan bana baktı ve "Dayımı çalmayacakşan gelebiliymene izin veyiyim." dedi.

"Zaten dayın hiç tipim değil." dediğimde Araz, "Ayıp ediyorsun." dedi.

Metehan, "Ayıp etmiyoy." dedi.

"Bu seferlik bir şey demeyeceğim. Hazırlan da kahvaltıya gideceğiz." dedi Araz.

"Sana çok güzel bir soru soracağım. Nasıl hazırlanayım?" diye sordum.

"Erva ve Niranur diye iki kız yan evde yaşıyor." diyen Araz ile oflayarak yataktan kalktım.

"Erva en son kellemi yüzecekti." dedim.

"Sonradan vazgeçti. Hadi defol git. Biz acıktık." dedi Araz.

"Evet, acıktık!" diye bağıran Metehan ile "Hızlı olurum." dedim ve evden çıktım.

Bahçe kısmından Ervaların evine girdiğimde içerisi çok sessizdi.

Üst kata çıktığımda Erva'nın odasına girdim.

Denis'in tek başına uyuduğunu gördüğümde parmak ucunda yürümeye başladım.

Erva'nın dolabını açtığımda siyah bir eşofman ve gri bir tişört aldım.

"Erva." diyen Denis'e döndüm ve "Ben diğeri." dedim.

"Ha, pardon." diyen Denis kısa bir süre sonra "Erva nerede?" diye sordu.

"Bilmiyorum. Zaten o yok diye rahat rahat kıyafetlerinden çalıyorum." dedim.

"Anlıyorum." diyen Denis ile "Çok tuhaf bir hava oldu. Geri gitsem iyi olacak." dedim.

"Ben giderim. Sen rahatına bak." diyen Denis aklına bir şey gelmiş olmalı ki "Ya da senin gitmen daha mantıklı. Şu an pek ayağa kalkmasam daha iyi." dedi.

İlk başta anlamasam da ne olduğunu fark edince "Çıktım bile." dedim ve kaçarcasına odadan çıktım.

Koridordaki banyoya girdiğimde hızlıca üzerimi değiştirdim.

Saçımı da düzelttikten sonra banyodan çıktım.

Merdivenlerden çıkan Erva ile karşılaşınca "Selam." dedim.

Erva beni baştan aşağı süzdükten sonra "Selam." dedi.

"Senden kıyafet almak için gelmiştim." dediğimde Erva, "Görebiliyorum." dedi.

"Sen nereden geliyorsun?" diye sordum.

"Spordan geliyorum." diyen Erva ile şaşkınlıkla "Denis daha yeni uyandı." dedim.

"Ee." diyen Erva'ya "Sonuçta gece yani şey olduktan sonra sabah onu bırakıp spora gitmen tuhaf geldi." dedim.

"Tamam." deyip yanımdan geçip giden Erva ile derin bir nefes verdim.

Erva odasına girmeden önce geri bana döndü ve "Kıyafetler yakışmış." dedi.

Teşekkür edecekken tek yumurta ikizi olduğumuz aklıma geldi.

Bir bakımdan kıyafetlerin kendisine yakıştığını da söyledi.

"Kapının oraya bir poşet bıraktım. Senin." dedi.

"Tamam, teşekkürler." dedim.

Erva bana cevap vermeden odasına girince merdivenlerden aşağıya indim.

BilinmezlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin