Çocuk

1K 142 81
                                    

"...İşte böyle. Sonuç olarak buradayım." dedim.

"Bu Rasim denen itin ikizin ile alıp veremediği ne? Cinayete teşebbüs suçtur." dedi babam.

Babama Rasim ile Erva'nın arasında geçenleri anlatmak yerine sadece Rasim'in adamlarının Erva yerine bana saldırdığını söyleyip geçmiştim.

"Teyzemin evinde silahlı adamlay vaydı. Evi koyuyoylaydı. Teyzem önemli biyi olmalı." dedi Elvan.

Elvan'ın bu dediği ile Araz, "Bizim işleri az buz bilirsiniz. Dışarıdan ne kadar sadece şirket işine yöneliyoruz gibi gözükse de özellikle aynı işi yapan şirketler arasında büyük mücadeleler ortaya çıkıyor. Bazıları ise sınırı aşabiliyor. Rasim de bunlardan birisi. Erva da kendi güvenliği için gereken her şeyi yaptı. Zaten onun için şikayetçi de olmuştu." dedi.

"Anlıyorum. Neyse, siz iyi olun da o itin haddini bildiririz." dedi babam.

Bu dediğine gülümserken gözümün önüne eski anılar geliyordu. Yine bu odadaydık.

"Cemil kız hiçbir şey yemiyor. Hastalanacak diye korkuyorum." diyen üvey annem ile üvey babam, "Bilmiyorum hanım. Büyük bir olay atlattı. Yaşadıklarından sonra ona hak veriyorum." dedi.

Annem iç çekerken odaya Tolga girdi.

Küçüklükten beri selamlaşmaktan başka muhabbetimiz olmasa da tanıdığım için ona karşı bir güven hissediyordum.

"Ben geldim."

"Hoş geldin, Tolga. Gel, bir şeyler ye." diyen babama Tolga, "Elçin'i görmeye geldim." dedi.

Babam, "Kimseyle konuşmuyor. Hiçbir şey de yemiyor." dedi.

"Yine de şansımı denemek istiyorum." diyen Tolga yanıma geldiğinde çekinerek ona baktım.

Gülümseyerek yanıma oturduğunda kafamı geri öne eğdim.

"Nasılsın?" diye sorduğunda ona dönmeden "İyi." diye mırıldandım.

"Ben de eh işte. Çok açım, bir şeyler yiyelim mi?" diye sordu Tolga.

"Yemek yemek istemiyorum." dedim.

"Neden?" diye soran Tolga'ya "Annem yemeklerime ilaç katardı. Güvenmiyorum." dedim.

"Dışarıda senin istediğin bir lokantada bir şeyler yemek ister misin? Hem o zaman yemeğe güvenebilirsin." dedi Tolga.

"Kiminle gideceğim?" diye sordum.

Çok açtım ve böyle bir teklif ilgimi çekmişti.

"Benimle."

Üvey aileme bakarak "Onlar evden çıkmama kızmaz mı?" diye sordum.

"Asla kızmazlar. Onlar öz ailen gibi değil. Hadi ayağa kalk." dedi.

Çekinerek ayağa kalktığımda Tolga elimi tuttu ve "Şeyma Teyze, Cemil Amca bizi merak etmeyin, geç olmadan döneriz." dedi.

İkisi de şaşkınlıkla bana bakarken daha çok Tolga'ya sokuldum.

Tolga elimden çekerek evden çıktığında "Evet, ne yemek istersin?" diye sordu.

"Galiba sıcak bir çorba istiyorum." dedim.

"Tamamdır!" diyen Tolga yürümeye başladığında çaktırmadan gülümsedim.

Bana bir abi gibi davranması çok hoşuma gidiyordu. Umarım beni hep böyle koruyup yanımda olabilirdi.

"Elçin, iyi misin?" diye soran Araz'a döndüm ve "Evet, iyiyim. Sadece eski anılar yavaş yavaş geliyor." dedim.

"Anne bence asıl konuya gelmemiz geyekiyoy." diyen Elvan'a "Acaba sen büyüklerin işine karışmasan mı?" diye sordum.

Babam beni duymamış gibi Elvan'a "Bu adamı senin gözün tuttu mu? Nasıl, sana iyi davranıyor mu?" diye sordu.

"Evet, ben test ettim. Hayvanlaya tavyı güzel, annemi seviyoy, benimle oyun oynayabilecek kaday gücü var, güçlü de göyünüyoy. Ayyıca çocuklaya kayşı tavyı hoş fakat biyaz fazla koyumacı." dedi.

Araz ile ağzımız açık kalırken Araz, "Siparişimi daha az ajanlık yapan ve daha çocuk gibi davranan bir bebekle değiştirmek istiyorum." diye fısıldadı.

Sessizce "Şu konuyu açacak başka bir zaman mı bulamadın? Şu an nasıl böyle zeki bir kızı doğurduğumu düşünüyorum." dedim.

Araz, "Bence iş eğitiminde. Tabii anne, baba ajan, dede emekli ajan." dedi sessizce.

"Aranızda konuşmayı bırakın bakalım."

BilinmezlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin