Olamazdı

1.1K 148 70
                                    

"Oha çok havalı olmuş!" diye anlattıklarıma yorum yapan Niranur ile Milhan, "Peki Denis ve Araz nerede?" diye sordu.

"Orkun ile ilgileniyorlar." diye cevap verdim.

Depodan çıktığımızda Milhan'ın evine gelmiştim. Araz ve Denis ise Orkun'u konuşturmaya çalışıyorlardı.

"Peki Denis ile aran nasıl?" diye sordu Niranur.

"Siz son olaylar hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz. Denis ile ayrıldık." dedim.

Milhan şaşkınlıkla "Ne? Bayılacağım şimdi. Nasıl ayrılırsınız?" diye sordu.

"Araz ile bir ilişkiye başladık." dedik.

"Ay! İkinci bir şok geliyor! Ambulans çağırın!" diye bağırdı Milhan.

Niranur, "Şey benim kafam çok karışık. Sen Denis'e aşık değil miydin?" diye sordu.

"İşler çok karışık. En iyisi hafızamın yerine gelmesini beklemek." dedim.

Milhan ve Niranur aynı anda i harfini uzatarak "Peki." deyince ayağa kalktım.

"Ben eve geçeceğim." dedim.

"Ben de geleyim mi?" diye soran Niranur'a "Siz takılın, biraz yalnız kalmak iyi gelecek." dedim.

Niranur, "Sen bilirsin." dediğinde "Hadi görüşürüz." dedim.

Milhan, "Görüşürüz yenge." dedi.

Kısa bir süre sonra "Oha kız sevgili değiştirdi ama hala yengem. Çok garip ve güzel. Benim düzenim değişmemiş oldu." derken evden çıktım.

Kendi evime doğru yürürken içimi kaplayan tuhaf his ile çevreme bakındım.

Sanki birisi beni izliyordu.

Yanıldığımı düşünerek eve girdiğimde kendimi koltuğa attım.

Telefonum çalınca arayan kişiye baktım. Araz'dı.

Telefonu açıp kulağıma götürdüm.

Gülerek "Ne o? Bensiz yapamadın mı?" diye sordum.

"Sensiz geçen her saniyede şükrediyorum. Tabii ki sensiz yaparım." diyen Araz'a "Bazı zamanlarda doğru seçim yapıp yapmadığımı sorgulatıyorsun." dedim.

Araz bu dediğime gülerken arkadan Denis'in sesi geldi.

"Romantik anınızı bölmek istemem fakat asıl konuya girseniz mi?"

Araz, "Kıskandı." derken sesimi duysun diye bağırarak "Denis, Araz'a bin basarsın. Canını sıkarsa arabadan atıver. Hiç üzülmem." dedim.

"Hah, şu izni baştan verseydin!" diyen Denis'in ardından Araz, "Beni öldürme planlarınıza sonra devam edersiniz." dedi.

"Söyle bakalım, neden aradın?" diye sordum.

"Eve dönüyoruz, sadece haber vermek istemiştim." diyen Araz'a "Neden? Orkun konuştu mu?" diye sordum.

Bu kadar hızlı ötmesini beklemiyordum doğrusu.

"Şerefsiz kendini öldürdü. Hiçbir şey öğrenemedik." diyen Araz ile duruma canım sıkıldı.

Tek hatırladığım anımda olan kişilerden birini kendi canına kıymıştı. Diğerini ise hatırlayamıyordum.

Üzüntüsüyle "Hatırlayabilirdim. Onun diyecekleri sayesinde hatırlayabilirdim." dedim.

"Çirkin ördek yavrusu, zaten çirkinsin. Bir de üzülme. Daha da çirkin olursun." diyen Araz'a "Her türlü benimlesin. Demek ki çirkin halim bile diğer kızlara kırk çıkarır." dedim.

Araz bu dediğime kahkaha atarken "Eve ne zaman gelirsiniz?" diye sordum.

Aslında sadece Araz'ın yanıma gelip hastaneden döndüğüm ilk gece olduğu gibi benimle konuşmasını istiyordum.

"En geç on beş dakikaya geliriz. Ne o? Beni çok mu özledin?" diye sordu Araz.

"Geri zekalı, sadece ne zaman geleceğinizi merak ettim." diye itiraz ettim.

Özlemiştim, çok özlemiştim.

Benimle ilgilenmesini, birlikte vakit geçirmemizi istiyordum fakat bunu Araz'a dersem egosu oldukça tatmin olur.

Bu da anca beni uğraştırır.

"İnanmadım ama öyle olsun. Şarjım azalıyor, eve gelince konuşuruz." dedi Araz.

"Tamam, bekliyorum." dediğimde Araz "Beklediğini biliyordum!" dedi.

Gülerek "Daha fazla salaklığını çekemem." dedim.

Araz, "Ben..." demişti ki telefonu yüzüne kapattım.

Yüzünde oluşan ifadeyi hayal edebiliyorken kahkaha attım.

Şimdi çok bozulmuştur.

Birkaç dakika sonra dışarıda kopan bağırışlar ile ayağa kalktım.

Kapı sertçe açıldığında salondan çıktım.

Koridorda gördüğüm kişi ile donakaldım. O...

O gerçek olmazdı. Karşımda bulunan kişi gerçek olamazdı.

BilinmezlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin