İstihbaratın toplantı odasında,yanımda Natalya ve Alaz vardı ve onlarla birlikte birkaç türk askeri ve istihbarattan acemi ajanlar.
Adamımız, Suat Gürsoydu.
Kırmızı alarmla aranan bir teröristti ve planımızın en temel parçalarından. Ona aniden yaklaşmak yerine yavaş yavaş ve en acımasız şekilde yaklaşacaktık.
Suat'ın kadınlara zaafı vardı ve her gecesini otel odalarında geçiren biri olduğunu bakarsak en işe yarayacak fikir Natalya ile onu bedenen tahrik etmemizdi.
"Bu plan için gecelerimi verdim kızlar,dikkatli olmak zorundasınız. Eğer tek bir saç telinize dahi zarar gelirse orayı yakacağımdan da çekinmeyin." Komutanın şefkat dolu sesi ne bende, ne de Natalya da bir etki etmemişti,ama etki etmese de "Tamamdır komutanım." Demek zorunda kalmıştık.
Uzun zamandır şefkat görmeyen birine hayat cehennem olabiliyordu.
Uzun zamandır şefkat görmemiştim, ne saçım okşanmıştı ne de sarılanım olmuştu, bana bunları yapan son kişi abimdi. O da ölmüştü.
Bize tek şefkat veren insan giderse, hayat cehennemden de beter olabiliyordu.
"Ben yaparım baba." Beni düşüncelerimden kurtaran kelime baba olmuştu. Sen hiç baba şefkati görmedin ki İz, seni neden kurtarsın bu kelime?
Sus artık.
O toplantı odasında planlar konuşuldu ama ben hala baba kelimesinde takılı kalmıştım.
⏳
Üstümde siyah mini bir elbise vardı ve göğüs dekoltesi oldukça fazlaydı. Elbisemi, onunla aynı renk olan stilettolarla tamamlamıştım ve kızıl saçlarımda salıktı. Yüzümde fazla makyaj yoktu ama Natalya'nın zoruyla kırmızı ruj sürmek zorunda kalmıştım.
(İz Minel'in modeli bu,aynı şekilde elbiseninde.)
Natalya ile konuşmuyorduk, birbirimiz için iki yabancıydık ve sadece bu görev için bir araya gelmiştik. Zaten bu görevden sonra beni görevimden almak isteyeceklerdi eminim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İz
Romance"Katilsin sen!" Kadın neden bağırıyordu? Sonuçta herkes katil olabilirdi,gerçi herkes benim gibi bir seri katil olamazdı. "Herkes katildir." Dedim kadına, "Herkes katildir ve katil olmak sadece insan öldürmek değildir hanımefendi,duygu katilleri de...