14.Bölüm Geçmişe Armağan Edilen Kül

16 3 10
                                    


14.BÖLÜM "GEÇMİŞE ARMAĞAN EDİLEN KÜL"

Bir sigaranın külü bile geçmişe armağan edilebilirdi.

Bende şuan elimdeki sigarayı geçmişe armağan ederken karşımdaki adama bakıyordum,gözlerine ruhsuzluk ve acı yerleşmişti ama gene de gözlerindeki o maviliklere dokunulmamıştı.

Harry'nin bakışları yavaşça sigaramdan yere düşen küle baktığında geçmişteki bir anım daha bedenimi terketmişti.

Bedenimi terkeden anı anne olacağımı öğrendiğim ilk an olsundu.

"Ben İz Minel," dedim sigara dumanını üflerken. "CIA birliğindeki uzman ajanlardan sadece biriyim ve Amerikan-Türk iş birliğinin başındayım." Gözleri yerdeydi ama kulaklarının bende olduğuna adım kadar emindim,söylediklerime verdiği tek cevap başını sallamak olmuştu ve ben yerdeki sigara paketimi alıp bir sigara daha yakarken oteli terketmiştim.

🚬

Elimde bir sigara vardı ve ben o sigara her bittiğinde,bir başkasını yakıyordum.

Yaptığım şeyin amacını bende bilmiyordum.Belki kendimi zehirlemek istiyordum,belki de hiç zehirlemekle uğraşmayıp öldürmek.Onların yanına gitmek.Çocuğumun ve abimin.Sigara dumanı gene genzime karışıyor ve göğsümde nikotinin acı tadını hissediyorum.

Kendime zarar vermek bana iyi geliyor.

Dumanı üflüyorum,o sırada yanıma birileri geliyor,biri kollarını bana sarıyor,bu kokuyu biliyorum,bu koku kilometrelerce geride istemeden de olsa bıraktığım birinin kokusu.

Bu Defne'nin kokusuydu.

Defne'nin kokusuna karışan o iki erkek parfümünü ne kadar solumak istemesemde malesef ki burnuma giriyor ve en son yıllar önce soluduğum koku bana hiç bir şey hatırlatmıyordu.

Anılara dalmak istedim bir anlığına,öyle hiç bir şey olmamış ve yıllar sonra karşılaşan iki insanmış gibi birbirimize baktığımızda gözlerimde onunla ilk karşılaştığım an gelsin,ben anıların içinde boğulayım istedim.Olmadı,ben abimi öldürdüğüm o günü hatırladım,onunla ilk karşılaştığımız anı değil.

Dudaklarım kurudu,ağzıma kan tadı geldi,burnuma gelmesini istemediğim o koku daha yakından gelmeye başladı,ben öldüm.

Diri diri gömüldüğüm o güne gitmek istiyordum.

O güne gitmek ve özür dilemek istiyordum,onu öldürdüğüm için özür dilemek,ayaklarına kapanıp yıllar sonra beni gene koynunda uyutması için yalvarmak istiyordum.Onun,abimin göğsünden kalktıktan sonra benim başıma gene öpücük kondursun,ben gene ona naz yapayım,o da benim ona yaptığım nazlara kahkahalarla gülsün istiyordum.Annem ve babamı hatırlamasam bile annemin kurduğu sofraya oturmak istiyordum,abimden sonra o da anlımdan öpsün sonra ben kapıyı ekmek almaya giden babama açmak için kalkayım,kapıyı açtığım gibi babamın kollarının arasına atlayayım diğer kız çocukları gibi.

Ona sarılışlarımı hatırlayım,hemşirelerin daha çocuk olan abim ve bana bakıp acıyarak son kalan eşyalarını vermelerini değil.

"İz," diye mırıldandığını işittim Defne'nin,gözlerimi ondan çekerken o bu yaptığım üzerine burnunu çekti ve yavaşça yanımızdan uzaklaştı.Alper'e baktığımda o giden Alaz'a bakıyordu,bana çevrilen mahçup bakışları bende gram etki etmedi.

Hala nasıl suratıma bakabiliyorlardı? Ya da baktıklarında kendi bebeğini kaybettiği için kendi rahmine bir neşter sokan ve sonrada abisine kavuşmak için kendini uçurumdan aşağı atan kadına ulaşabiliyorlar mıydı?

İzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin