15.Bölüm Geçmişten Çıkıp Gelen Adam

15 2 17
                                    


15.Bölüm "Geçmişten Çıkıp Gelen Adam"

Geçmiş acıydı.

Geçmişimiz yıllar sonra karşımıza geçtiğinde darmadağın eden bir kasırgayla karşı karşıya gelirdik.O kasırga bizi nereye sürüklerdi bilinmezdi,herkesi farklı bir yere götürüyordu ve beni ergenlik çağlarıma döndürmüştü.

Mahallede birini severdim,çocukluk aşkı gibi bir şeydi ve insan yıllar sonra,özellikle geçmişe hasret olduğu zamanlarda geçmişindeki biri karşısına çıktığında o insanın iyi veya kötü olduğunu sorgulamadan onun kollarına atlıyordu.

Ben onun kollarına son kalan ruhumla atlamıştım,o benim kollarımı acımasızca parçalamıştı,üstüne de beni bir uçurumdan aşağı attırarak ruhumu bir denizin dibine bıraktırmıştı.

Ben o uçuruma ikinci kez atlamıştım ama o bıraktığım ruhu geri alamamıştım,aksine zaten yeni yeni iyileşen o ruhumu da bırakmıştım.

"Ruhunu alabildin mi?" Diye sordu o geçmiş bana bakarak,ben ise Harry'e tutunmuş o kasırgadan korunmaya çalışıyordum. "Yoksa o ruhu almak yerine başka bir ruhuda mı yanına ekledin?"

"Başka bir anıyı daha yanına ekledim." Sesim gergindi, gergin olduğumu anlaması kısa sürmüştü,gülümsedi.Gülümsemesi bende etki yaratmadı,bunu gördüğünde beni rahatlatmak adına o gülümsemesini sundu ama ben ona düz bakmaya devam ettim.

Elimi Harry'nin kolundan çekerken geçmişin bakışlarının bende olduğunu biliyordum ama bunu da önemsemeden içeri girdiğimde Yağmur ve Alaz'ın konuşmalarını duydum.

"Tamam! Üstüme gelme artık tamam!"

"Ne üstüne gelmesi Alaz?! Ben sadece gerçekleri söylüyorum sende bunu anla artık,sen hangi hakla buraya geliyorsun hem?!"

Tam arkamda adım sesleri işittiğimde geçmişin arkamdan geldiğini ve benim gibi içeriden gelen sesleri dinlediğini anlamıştım.

"Biliyorum hakkım yok,ama ne bileyim Yağmur,ben buraya gelirken onun hayatta olduğunu bile bilmiyordum."

"Öldü mü sandın yani Alaz?" Yağmur sinirli bir şekilde güldüğünde odada tur attığı gelen adım seslerinden belli oluyordu. "Sence ölü olsaydı ben senden hesap sormaya gelmez miydim?"

"Bilmem," diyordu. "Sen bana o hastanede hayatımda hiç kimseye veremeyeceğim bir hesap sordun,ben de o günden beri toparlayamadım zaten."

"Ben sana hesap sormadım Alaz," derin bir nefes sesi geldi. "Sana hesap sorma hakkı olan tek kişi İz,ben değilim."

"O bana hesap sorsun? Çünkü benim artık kendime gelmem gerekiyor Yağmur."

"Peki,hadi senin kendine gelmen gerekiyor,anladım." Sinirli bir şekilde bir kez daha güldüğünde "Peki ya onun kendine gelmesi gerekmiyor mu Alaz?"

Alaz sustu,ama Yağmur susmadı ve konuşmaya devam etti.

"Sen sanıyor musun ki o kendinde? O hepimizden daha güçlü olabilir Alaz,ama her gücün bir sınırı vardır." Sakin ve sanki benden konuşmuyorlarmış gibi umursamaz adımlarla odaya girdiğimde ikisininde bakışları bana çevrildi.Yağmur gözlerinden akan yaşları silerken hiddetle bana doğru döndü.

"Sen söyle İz kendinde misin sen?!" Onunda arkamdan geldiğini ve tam arkamda durduğunu hissettim ama Yağmur onu umursamadan konuya bağlı kaldı. "Ulan sen karnına bir bıçak sapladın,bıçak! Sen kendini uçurumdan aşağı attın acımasızca sen mi kendindesin?" Yağmur'un gözleri her saniye hırstan dolayı daha da doluyordu ve dolan yaşlar yanaklarından daha hızlı iniyorlardı. "Sen beş ay boyunca komada kaldın İz! Kalktığında tüm vücudun alçıdaydı,karnında bir kesik izi vardı ama sen bunları önemsemeden sadece tek bir cümle kurdun bana,bana 'Kendi abisinin katili olan birini korumaya uğraşmayın.' Dedin sen! Sen beş ay boyunca komada kalmamış gibi birde psikolojini düzeltmek için tedavi gördün,ilaçlar seni daha da yoruyordu hatırlıyor musun İz?!"

İzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin