Dean gittikten sonra kendimi çok tuhaf hissetmiştim. Hoşlandığım kişinin bana aşk itirafı etmesi hayatımda bir ilke neden oluyordu. Sersemlemiştim, bu yüzden, az daha planladığım yere gitmeyi unutuyordum. İris'i çağırmak için bahçeye çıktım.
İris bahçede Christopher ile muhabbet ediyordu.
- Chris, neden bu kadar gerginsin? Baronla olan düellonu Ekselansları yarına ayarladı diye mi?
- Hayır, eminim kazanacağım. Ekselanslarını gururlandıracağım.
- Ama bana karşı çok soğuksun? Sana bir yanlışım mı oldu? Sanıyordum ki birbirimizi iyi anlayan iki dost gibiyiz. Yaılmış olmalıyım.
- Aslına bakarsan biz asla dost falan olamayız. Debutantede seni gördüm. Çok güzel görünüyordun. Şövalyeden çok Asil bir leydi gibiydin. Gerçi öyle olduğunu da biliyorum.
İris'in yanakları kızarmıştı. Chris'ten gözlerini kaçırıp, ayaklarını yere sürterek sordu.
- Bu kötü bir şeymiş gibi anlatıyorsun. O günden beri bana karşı çok soğuksun. Artık sana öğretmenlik yapmama da izin vermiyorsun.
- Çünkü artık sana arkadaşmış gibi bakamam! Aramızdaki statüyü görmezden gelemem. Ben sokaktan çıktım. Sipahiydim ben. Para kazanmak için savaşlara katılıp, insan öldürdüm. Bunları yapmaya başladığımda 14 yaşındaydım ama sen bir leydiydin. Şimdi de öylesin. Özel akademilerde savaşmayı öğrenmiş, rezalet bir hayat yaşamamış bir leydisin. Ben o gün bunu fark ettim.
İris dediklerinden öylesine alınmış, öylesine gücenmişti ki gözleri dolmuştu. Arkasına hızla dönüp ordan uzaklaşmak istedi. İşte o zaman ben ortaya çıktım.
- İris gitmemiz gereken bir yer var. Faytonu hazırlatmalarını söyle.
- Ekselansları nereye gittiğimizi sorabilir miyim?
- Hayır İris, varınca anlarsın. Bunu kimse bilmemeli.
- Anladım ekselansları.
Faytonu hazırlatmak için İris uzaklaşırken Christopher'ın yanına gittim. Yüzü öylesine can sıkıcı duruyordu ki sormadan edemedim.
- Christopher, canını sıkan bir şey mi var?
- hayır, Ekselansları.
- Sanırım yarınki turnuva canını sıkıyor. Haber vermeden planladım, elbette seni heyecanlandırmış olmalı. Fakat baron sürekli bunun dedikodusunu yapıyor. Yakında arıza çıkaracağından korkuyorum. Lütfen beni anla.
- Ekselansları, dediğim gibi kazanacağımdan eminim ama....
Derin bir iç çekiş...sanırım onu rahatsız eden bir şey var.
- Chris? Emin misin? Seni rahatsız eden bir şey varsa dinleyebilirim.
- Aslında var ekselansları ama sizi böyle meselelerle sık boğaz etmek istemem.
- benim için sorun yok. Bir gün gelip bana anlatabilirsin. Şimdi gitmem gerekiyor.
Faytona binince İris'in de bugün canının sıkkın olduğunu fark etmiştim. Sanki aralarında kötü bir şey olmuş gibiydi. İris bana anlatır mıydı? Bilmiyorum. Belki de beni kendine o kadar yakın hissetmiyordur. Yine de sordum.
- İris, Chris'in canı sıkkındı. Sebebini biliyor olabilir misin?
- Korkarım ki biliyorum leydim.
Derin bir iç çekiş daha. Bu çocuklara ne oluyor böyle?!
- Anlatırsan dinlerim. Gideceğimiz yer biraz uzak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRALLIĞIN KATİBESİ
FantasyHiç bir kitabın içine düştüğünüzü hayal ettiniz mi bilmiyorum ama benim hayal etmeme gerek kalmadı. Normal bir aşk romanı da değildi. Şanslı olmadığımı biliyordum ama iblislerle dolu bir fantastik romana düşmek biraz fazla sanki? Neyse ki okuldaki e...