Gözden kaçırdığın çok fazla şey var. Daha dikkatli bak. Hikayenin finali, hikayenin içinde gizli.
Çok fazla arka arkaya bölüm atınca tıkandık haliyle. Taslaklarımdaki son bölümü okuyorsunuz. Bir dahaki sefere görüşmek üzere. Öpüldünüz
Çok fazla ses vardı. Kapı ısrarla çalınıyor, zile basma aşamasını çoktan geçmiş bir şekilde yumruklanıyordu.
Harry uzandığı salondaki koltuktan panik içinde kalktı. Kalbi yerinden çıkarcasına atarken kapıyı açıp açmama konusunda oldukça kararsızdı. Korkar adımlarla kapıya ilerleyerek yürürken ses çıkarmamaya özendi. Kapının deliğinden baktığında gözleri şokla aralandı. Burada olmasını asla beklemediği iki kişi kapıda oldukça sinirli bir şekilde duruyor, kapıyı yumruklamaya devam ediyorlardı.
Harry aceleyle kapının kolunu indirerek kendini olabilecek her türlü felaket senaryosuna hazırladı. Kapı açılır açılmaz bir el acımasızca saçına yapışmış, başka bir el ise onu omuzlarından iterek içeriye girerek kapıyı arkadalarından kapatmıştı.
"Seni hain. Bunu bize nasıl yaparsın?" Saçındaki elin sahibi sinirle konuşmuş, saçını biraz daha sert tutarak onu çekiştirmeye başlamıştı. Harry dolan gözleriyle saçlarını kurtarmaya çalışıyor, bir yandan da neden bu kadar sinirli olduklarını anlamaya çalışıyordu.
"Lütfen, lütfen saçımı bırak. Canımı yakıyorsun." Harry saçını kurtarmaya çalışsa bile başarılı olamadan kendisini sürüklenmiş bir şekilde az önce uzandığı koltukta otururken buldu. Sonunda saçlarını kavrayan el gitmiş, Harry dudaklarını büzmüş bir şekilde ağrıyan saç diplerini oluşturuyordu.
"Açıklama bekliyoruz." Karşısındaki kız ellerini beline koymuş, hâlâ aynı sinirle Harry'ye bakıyordu.
"Neyin açıklaması? Neyden bahsediyorsunuz siz? Sikeyim, ne bu öfke?" Harry sinirle konuşurken karşısındaki diğer kız gözlerini devirmiş, sinsi bir bakışla Harry'nin tişörtü üzerinden meme ucunu cimciklemişti.
"Neyden olabilir sence? Söylesene Harry, yeğenimiz olacağını siktiğimin magazin sayfasından öğrenmek zorunda mıydık?" Harry gerginlikle gülümsemiş, hızlı bir şekilde bahane üretmeye çalışsa bile başarılı olamamıştı. Ellerini karnına sararak kızların dayanamadığı sevimli gülüşünü vererek "sürpriz" demeyi tercih etmişti.
Gemma tekrar uzanarak Harry'nin bir tutam saçını çekmiş, daha sonrasında koltuğun kenarına diz çökerek Harry'nin karnındaki ellerini iterek kendi ellerini yerleştirmişti.
"Merhaba bebeğim. Ben kesinlikle bu aptal babanla bağlantısı olmayan halanım. Yanımdaki de Zeki olan babanın kardeşi, o da senin halan. Ve biz seni çok seviyoruz. Bir an önce gelmen için sabırsızlanıyoruz." Harry, Gemma her ne kadar sinirli olsa bile ablasının bebekleriyle olan iletişimine gülümsemiş, gözlerini Lottie'ye dikmişti. Lottie de Gemma kadar sinirli durmasına rağmen mesafesini koruyor, Harry ile hiçbir şekilde temasta bulunmadan Gemma'yı izliyordu.
Harry Louis geldiği zaman olabilecekleri düşünmek bile istemiyordu. Gözlerini Lottie'den ayırarak duvardaki büyük saate baktı. Louis'nin Darcy'yi almak için okula gideceğini biliyordu.
Gece üçü birlikte yatmış, sabah olduğunda Harry ailesine kahvaltı hazırlayarak onları uyandırmıştı. Hemen sonrasında Darcy'yi okulun ilk günü için hazırlamışlar, kızlarını okula götürmüşlerdi. Harry okula yaklaşmaya başladıklarında ağlamaya başlamış, Darcy tarafından alay konusu olmuştu. Darcy elbette yıllardır okula gidiyordu ancak her zaman Harry'de ilk günkü gibi etkisini bırakıyordu. Üstelik bu sene minik kızları birinci sınıfa başlamıştı. Ağlaması gayet normaldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sign Of The Times // Larry Stylinson
Fanfiction"Ağlamayı kes, bunlar zamanın izleri." Ya da Harry bipolar kocasını terk eder. !mpreg Bu hikaye tamamen @narcilynt91 e ithaf edilmiştir.