Sign Of The Times // Larry Stylinson

Bölüm Yirmi İki

Biliyorum kısa ama geçiş bölümü olarak düşünelim lütfen.

Reyhanım çocukların olduğu bir bölüm istemişti. Karşınızda

Ayrıca hikayenin finalinin belli olmasını söylemekten gurur duyarım. Olayları dikkatli inceleyin ;D

Hava güneşliydi. Tomlinson ailesinin arka bahçesinde tatlı bir kalabalık vardı. Zayn söylediğini yaparak tüm arkadaş grubunu toplamış, öğlen saatlerinde buluşmuşlardı. Harry havanın güzel olduğunu öne sürerek havuza girmek istediğini belirtince, kimse onu kırmak istemeyerek onu onaylamıştı.

Şimdi ise havuzun yanındaki mobilyalarda oturmuşlar, Harry'nin hazırladığı içecekleri içiyorlardı. Darcy Louis'nin çıplak göğsünde uzanmış babasının dövmelerinden parmak uçlarıyla geçiyordu. Louis'nin karşısında oturan Zayn ise alaycı bir gülüş ile Louis'yi izliyordu.

Eve ilk adımını attığında sanki sebebi kendisi değilmiş gibi bir panikle Louis'nin yüzüne ne olduğunu sormuş, karşılığında karnına bir dirsek yemişti. Kesinlikle çok eğleniyordu.

Harry'nin belirlinleşmeye başlayan çıplak göbeği güneşte parlıyor, tüm arkadaşlarının burada olmasından duyduğu mutluluk sayesinde etrafa gülücükler saçıyordu. Arada bir ellerini karnına sararak bebekleriyle  iletişime geçiyordu.

Niall gece internette bulduğu Larry kurgusunu anlatmaya başlamış, konu uygunsuz yerlere kayınca kafasına Liam tarafından sert bir şaplak yemişti. Kafasını ovuştururken Liam'a söylenmeye başladığı sırada Liam Darcy'yi işaret etmiş, Niall özür dilercesine dudaklarını oynatmıştı.

Her şey huzurluydu. Olması gerektiği gibi yolunda ilerliyordu. Ta ki, Darcy Louis'nin kolarından kopup Harry'nin karnına sarılıp kardeşleriyle konuşana kadar.

Ortamdaki gürültü bir anda kesilmiş, herkes şok içinde Louis ve Harry arasında gidip geliyordu. İlk hareketliliği Niall yaptı. Koşarak yerinden kalkmış, Harry'nin yanına diz çökerek Darcy'nin karşısında durmuştu.

"Bebeğim, kardeşlerim derken ne demek istedin? Birden fazla mı?" Darcy Niall'ın sorusuna hevesle başını sallamış, minik parmaklarıyla üç sayısını göstermişti. Tabii bu üçü tek gören Niall değildi. Zayn'in içtiği limonata boğazına kaçmış öksürüyordu. Liam da kocası kadar şokta olmasına rağmen ona su içirerek sakinleşmesine yardımcı oluyordu. Niall şokta gibi Harry'nin karnına bakıyor, Louis'nin yüzünde ise gururlu bir sırıtış vardı.

"Aman Tanrım, üç bebek. Benim minik bebeğimin üç tane daha bebeği oluyor." Hemen sonrasında Niall Harry'yi hızlıca kendisine çekerek sarılmış, ağlıyormuş gibi sesler çıkararak herkesi güldürmüştü.

Louis hariç. Louis şakacı bir tonda Niall'ı öldürmek ister gibi bakıyordu. Sahte bir öksürük sesi çıkararak Niall'ın dikkatini kendisine çekti.

"Kocamdan uzak dur çakma sarışın. Ayrıca o senin bebeğin falan değil." Niall uyarıyı alarak kendisini geri çekti. Ellerini teslim olurcasına havaya kaldırdı.

"Öncelikle, artık sarışın değilim. İkinci olarak, üzerime gelmeyi bırak çünkü kendi kocasına bunu yapan birisi bana neler yapabilir, Tanrım." Niall tekrar sahte bir ağlama sesi çıkararak Louis'yi kahkahalara boğdu. Hemen sonrasında Louis'yi sıkı bir kucaklamaya çekerek tebrik etti.

Bu sırada Zayn ve Liam da Harry'yi tebrik etmişlerdi. Zayn Louis'ye ilk sarılan oldu. Şakacı bir şekilde yumruğunu Louis'nin kasıklarına geçirmiş, bunu yapmasının savunması olarak 'dünyaya bu kadar Tomlinson yeter, hem dünyanın hem de Harry'nin iyiliği için yaptım' demişti.

Louis ise ona gözlerini devirmiş, orta parmağını göstererek Liam'a yönelmişti.

"Tommo," Louis, Liam'ın yüzündeki sırıtışın anlamını bilerek aynı şekilde güldü.

"Benden uzak dur Lima."

"Bunun anlamını biliyorsun." Louis gülerek kaçmaya çalıştı. Kafasını iki yana sallayarak havuzdan uzaklaşmaya çalıştı. Ama Liam 'su savaşı' diye bağırmış, Louis'yi belinden tutarak havuzun içine yollamıştı.

Bahçede oturan herkes gülerken Darcy babasının haline üzülerek gizli bir şekilde Liam'a doğru yürüdü. Tabii Zayn bunu fark etmiş, Darcy Liam'a ulaşamadan onu kucaklayarak kendisi de Darcy'yle birlikte suya atlamıştı.

Niall eğlenceye ortak olmak isteyerek havuza doğru koşmaya başlamıştı. Hesaba katamadığı şey ise yerdeki havuz suyundan ayağının kayması ve Liam'a çarparak ikisini de yanlışlıkla suya düşürmesiydi.

Harry ise hepsini eğlenerek izlemiş, her şeyi videoya almıştı. Tabii tek başına oturmak istemediği için videoyu kapatarak dikkatlice havuz kenarına gitmiş, mermere oturmuştu.

"Merhaba, aşkım." Louis kocasının yanına yüzmüş, ıslak ellerini onun beline sarmıştı. Harry de eğilerek kocasının dudaklarına bir öpücük bırakmış, sıcak belindeki Louis'nin soğuk kolları yüzünden 'oops' diye mırıldanmıştı.

"Tanrım, burada çocuk var." Niall tiz bir çığlık atarak ikisine seslenmiş, Darcy'nin kulaklarını kapatmıştı. Zayn ise gülerek Niall'ın ellerini alarak Darcy'nin gözlerini kapatmasını sağlamıştı.

Güneş yerini tamamen bırakana kadar havuzda oynamaya devam ettiler. Daha çok çocuklar Darcy ile oynamış, Niall Zayn'in üzerine atlatıp durarak Zayn'e boğulma tehlikesi yaşatmıştı. Böyle olunca Liam kocasına saldırdığı için şakacı bir şekilde Niall'ı havuz boyunca kovalamış, yanına suç ortağı olarak Darcy'yi almıştı.

Louis hava sıcak olmasına rağmen üşümemesi için Harry'yi çıkarmak zorunda kaldı. Duş almak için ikisi birlikte alt kattaki banyoya yönelmişler, küvet dolarken Louis odalarından Harry'nin ve kendisinin havlusunu getirmişti. Harry'yi özenle yıkamış, daha sonrasında onu bornozuna sararak giyinmesi için üst kata yollamıştı.

Harry giyinirken Louis Darcy'yi almaya gitmiş, çocukların ısrarı üzerine yemeği bu akşam için dışarda yemeye karar vermişlerdi.

Çocuklar evdeki diğer duşları kullanırken Louis Harry'ye dışarıda yiyeceklerini söylemiş, daha sonrasında kendisini ve Darcy'yi yıkamıştı.

Bir süre sonunda hepsi hazırlanmış, arabalarına binmeden önce hangi restorana gideceklerini tartışıyorlardı. Sonunda bir balık restoranında karar kılarak yola çıkmışlardı.

Restoranda fazla bir kalabalık yoktu. Ancak rezervasyonsuz müşteri almayan bir mekan olması sıkıntı çıkarıyordu. Neyse ki dünyaca ünlü olmanın getirisi olarak gittikleri her yerde boş bir masa, özel bir muamele ve ekstra servis alabiliyorlardı.

Yemek sorunsuz geçti. Harry çok fazla gediği için pantolonunun düğmesini açmış, Niall deneme olarak masadaki herkesin tabağından bir şeyler araklamış, Darcy'nin tatlı isteği üzerine herkes tatlı sipariş ederek Niall'ın yaptığı gibi herkes kendi tatlısından Darcy'nin tatmasını sağlamıştı.

Hesabı ödeyerek restorandan ayrıldıklarında Beklenmedik olan şey restoranın çıkışında etrafı tamamen kaplayan paparazzilerdi. Flaşlar her yerde patlıyor, herkese aynı anda bir sürü soru geliyordu.

Louis korumacı bir şekilde Darcy'yi kucağına almış, başını göğsüne gömerek ışıklardan zarar görmesini engellemeye çalışmıştı. Harry'nin belini sararak onu ilerletmeye çalışırken panik atak geçirmeye yaklaşa bile, bir şekilde arabalarına binmeyi başarmışlardı.

Çocuklarla restoranda vedalaştıkları için, onların da kendi arabalarına geçtikleriniz gördükleri anda bir saniye bile vakit kaybetmeden evlerine doğru yola çıkmışlardı.

Gece sonunda minicik kızlarını ortalarına alarak sorunsuz bir uykuya dalmışlardı. Tomlinson ailesi mutluydu.

Her şey yolundaydı.