34

585 291 324
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR ✨

KEYİFLİ OKUMALAR ✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Zaman kurnaz, akrep aceleci ve yelkovan ise bir hayli oynaktı.

Durmuştu. Hayır, duran zaman değil Sedef olmuştu. İnsanlar akıp gidiyor, kulağına anlam yüklemekte zorlandığı seslerin uğultusu çarpıyor ve Sedef o kadar insanın içinde dımdızlak kalmış dahası yıkılacakmış gibi hissediyor olması da halini anlatmak için yeterli gelmeyecek kadar basitti.

Donup kalmıştı, ağzı belli belirsiz açık olmakla birlikte sesli bir şekilde hırıltılı soluk alıyordu. Kalbinin gürültüsü ve son duyduğu sesler ona öyle ağır gelmişti ki dayanamadı ve ne kadar süredir titrediğini bilmediği bacakları kırıldı, sert bir şekilde zemine çarptı lakin acısını hiç hissetmedi.

İnlemeye yakın acı dolu haykırış ancak kendini kastığı için tam olarak ağlamaklı çıkan sesi, dişlerine gömülen yumruklarından sebep keskin çıkmadı. Cayır cayır yanan gözleri ve anın verdiği mide bulantısı ile yüzüne soğuk su çarpılmış gibi irkilerek etrafına bakındı. Şimdi onu izleyen gözlerin odağı olduğunu görmüş ancak bu pek umursayabileceği bir detay olmamıştı. Birkaç kişinin ona sorduğu soruyu ise duymuş ama cevap verememişti.

Elleri arasından kayıp giden telefonun hala açık olduğunu görmüş ancak yanıp sönen ışığı ise aramanın sonlandırıldığını göstermesi ile tiz bir hıçkırık engelsiz döküldü dudaklarından. İçinde onu sarıp sarmalayan korkunun gölgesi üzerine çökmüştü artık. Elleri arasına aldığı telefonu sımsıkı tuttu, son aramaya dönerken parmakları titriyordu. Nefesleri titrerken kalbi un ufağı olmuşta etrafa saçılmış gibi sancıyordu. Aramayı yeniden gerçekleştirmek istedi lakin gelen robotik ses ile bir hıçkırık daha ondan ayrıldı. Aklına düşen bir daha bu aramadan cevap alamayacak olma düşüncesi ile zangır zangır titredi, eğer yere çökmüş olmasaydı çoktan bu eylem daha sert bir şekilde gerçekleşmiş olurdu. Artık cayır cayır yanan yeri sadece gözleri değildi, boğazına köz yapışmış gibi çığlık atmak üzereydi ve tekrardan yumruğuna dişlerini gömerek kendini bastırmayı başarmıştı.

Bir şeyler yapması gerektiğinin bilincine çok süre sonra varınca, derin bir nefes almış ancak boğazına takılmış olan nefesi onu krize girmişçesine öksürmeye zorlamıştı. Başı döndü, kulağına yapıştırdığı telefon sonrasında gözlerini yumdu lakin ondan ayrılıp giden kaçıncı gözyaşı olduğunu bilmiyordu, umurunda da değildi.

“Şu anda en yakışıklı Koraklı üyesi ile görüşüyorsunuz.” Nefesini düzene koymaya çalışmakta olan Sedef, onu duymamıştı bile. Acı dolu bir ses döküldü sadece, hala da olayın şoku üzerine sinmiş ve tepkisi kontrolsüz gerçekleşmekteydi.

“Hanımefendi iyi misiniz?” şimdi Akın, oturduğu yerden dikleşmişti. Kaşları çatılmak için fazla gecikmedi ve bakışları karşısında ona merakla bakmakta olan Ceren’in üzerinde gezindi.

BİR KIVILCIM| 18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin