4

1.1K 512 473
                                    


Evettt Bayram şekeri tadında bir bölüm bırakıyorum buraya. Herkese mutlu bayramlar diliyorum 🌺
İyi okumalar...

4. Bölüm

Karanlık gecenin sabahında küskün olan güneş, ışınlarına mahrum bırakmayı tercih etmişti. Gri bulutların gölgesi düşmüş karamsarlık arşa çıkmıştı.

Bu hava beraberinde kasveti de alıp gelmişti.

Genç adam bu kasveti gözlerini açtığı ilk andan bu yana damarlarında akan kan kadar yoğun hissederken güne erken başlamış soluğu Akın'ın odasında almıştı. Lakin atladığı bir şey vardı ki Akın geceden kalma bir haldeyse işe asla erken gelmezdi ve hatta hiç gelmeyedebilirdi. Durumu sonradan idrak eden Serdar kendi odasına geçip dosyalara gömülmeyi tercih etti.

Akrep yelkovanı kovalamış zehriyle Serdar'ın aklını bulamış ancak Akın gelmemişti. İşler yoğun olduğu kadar genç adamın kafası da oldukça yoğundu. Bir skandal yaşansın istemiyordu ve elinden geleni yapacaktı. Sıkıntıyla ellerini gür saçlarına daldırıp kendini geriye doğru atmıştı. Gece boyunca Sare'yi düşünüp durmaktan uyuyamamıştı ve bir de o kızın benzerliğini düşünmeden edememiş haliyle onu da düşünmüştü.

Biri okyanus karasıylen diğeri nasıl güneş ışığıydı. Bu benzerlik nasıl olabiliyordu?

Şans bu ya kızı görüp başta istemese de sonrasında yolunu değiştirip yardım etmeye karar vermişti. Bunu neden yaptığını o da bilmiyordu ancak o halde bırakmak da istememişti. Kim bilir belki de kardeşinin ilgisinden kaynaklanıyordu? Halbuki yanında olmasında bir problem yoktu ilk başta aşırı tepki verdiğinin o da farkındaydı.

O hiçbir zaman insanları parasına göre değerlendiren biri olmamıştı. Bu nedenle şu an da arabasında sıradan birinin bulunması bir sorun arz etmiyordu.

Sıradan birisi değil o Serdar! Sen ki ne zaman gördün böyle benzeyeni?

Zorlanıyordu genç kıza bakmak isteyen gözleri sızlıyordu. Daha ne kadar Sare'ye benzeyebileceğini merak ediyordu. İçinde genç kıza bakma dürtüsüne epey hakim olmaya çalışırken yola odaklanmayı daha gerekli bulmuştu. Lakin göz ucuyla bakmaktan zarar gelmeyeceğini düşünmüş öyle de yapmıştı ancak uyumuş bir halde bulmayı düşünmemişti. Bu durum onu daha da zorlayınca arabayı durdurmuş kızı izlemeye başlamıştı.

Hala şaşkındı çok şaşkın. Sare'ydi adeta. Uyurken daha çok benziyordu çünkü göz renkleri farklıydı. Genç adam geriye doğru yaslanıp sağına dönmüştü. Öylece izledi. Uzun uzun baktı sivri çenesine. Yüzüyle orantılı olan nazik burnuna ve hemen ardından göz kapaklarını süsleyen sık kirpiklerine doğru rota oluşturdu. Sarı olan saçlarına gözünü bilerek değdirmedi. Çıkık elmacık kemiğinde dakikalarca oyalandı. Aklına gelen görüntülere engel olamadı. Uyumakta olan kızın kalp atışlarını duyabiliyordu adeta. Gözlerini sımsıkı yumdu ve boğazında oluşan yumruğa lanet etti. Aldığı nefes ciğerlerinin yarısına bile yetmiyordu. Sarının hiç bu kadar canını yakacağını düşünmemişti.

Kalbim duracak!

Sare'yi de uyurken uzun uzun gözünü daha kırpmadan izlerdi. Bu isteğine hiçbir zaman karşı koyamazdı. Ne zaman uyurken görse izlemişti ve kendine sınırı olmayan huzuru o dakikalarda aşılamıştı. Buz gibi dondurucu morg odasında da izlemişti. Saatlerce izlemişti hatta. Bu defa boşluk ve acıdan başka bir şey aşıladıysa o da kendi infazıydı. aldığı her nefesin boğazını kestiğini ta o günden bu yana hissediyordu. O kadar uzun süre cansız bedeniyle sarılıp öylece kalmıştı ki sonrasında zor bela ayırmışlardı ikisini. Genç adamın zihninde tazelenen görüntüler canını yaktığında önüne dönüp arabayı çalıştırmıştı. Oldukça gergin oldukça şaşkın bir haldeydi. Boğazına atılan kesik şimdi daha derindi.

BİR KIVILCIM| 18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin