TİMUR
Her zaman ve her sabah olduğu gibi yine onu izliyordum.Hani bakmaya doyamazdı ya insan doyamıyordum işte.Öyle çok seviyordum onu.Öyle böyle değil yüreğimin taa enderinlerinden gelen,ucu bucağı olmayan bir sevgiydi bu.Ilk bakışta,ilk görüşte aşk'tı .Olmayacağını bile bile peşinden koştuğum,gecelerimi feda ettiğim,hayallerimin başrölunde oynayan tek kadındı.
Kanadı kırılmış bir kuştu o.Sarıp sarmalanmaya ihtiyacı olan kuş.Yaralarını sarmaya çalıştığım her seferinde geride bıraktığı enkaza aldırmadan uçmaya çalışan bir kuş...
Pes etmedim hiç bir zaman.Başkasına bakmadım,bakamadım.Çünkü biliyordum ki bu gözler yanlışlıklada olsa bir başkasına bakarsa ihanet hissi yüreğime çöreklenecek,vicdanım bu hissin verdigi acı ile susmayacaktı.
Ve en sonunda mükafatını almıştım.Zor olmuştu ama sonunda başarmıştım.Onunla ilk konuştuğumda bunu anlamıştım.Yolum uzun ve taşlarla doluydu ama asla pes etmedim.Onu her üzgün gördüğümde hissettiğim tek şey bedenimi ele geçiren çaresizlikti.Döktüğü her göz yaşı yüreğimi delip geçiyordu ama öte yandan bir gülümsemesi ile dünyamın rengi değişiveriyordu..Gülümsediği her seferde kanatlarimı açıp gökyüzüne uçasım geliyordu.
Gülümsedim.Derin bir nefes alıp bir günde dört mevsimi yaşatan geçmişimi bırakıp ,yan yattığı için dudakları büzüşmüş olan sevdiğime baktım.Öyle tatlıydı ki..Bazen o uyurken iki yanağını parmaklarımın arasına alıp sıkıştırasım geliyordu.
Ne güzel bir şeydi sevmek.Ne güzel bir şeydi sevilmek.Ve ne muhteşem bir şeydi bunun meyvesini sevdiğim kadının bedeninde yaşatmak.Ellerimi şişkin karnına götürdüm ve usul usul gezdirdim.Burada benden bir parça yaşama tutunuyor,benim canımdan bir paŕça sevdiğimin karnında büyüyordu.Bu Allahımın en büyük mucizesiydi.
"Günaydın"
Mahmurlaşmış sesine aldırmadan yataktan kaydım ve şişkin karnına bir öpücük kondurdum.Pijamasını çekip çıplak karnına kulağımı dayadım.Belki prenses ses falan çıkarır diye bir kaç saniye sessiz kaldım ama umduğumu bulamayınca ilgimi başka şeylere verdim.Mesela karnından bir kaç santim yukarda bulunan göğüsler..
"Bu tatlı şeylerde bebekle beraber büyüyor galiba "dedim beyaz dantelin altında gizlenen tene bakarken.Minik insan tanesi yüzünden bu mükemmel ikiliye hasret kalmıştım.
"Büyüyecek tabiki.Kızımın karnı neyle doyacak sanıyorsun"demişti gülümseyerek ve yine her gülümsemesinde olduğu gibi güneş doğmuştu yüreğime.
"Peki ben..Bende ne zaman nasipleneceğim inşallah"
"Bence unutmalısın onları"
Kahkaha atıyordu.Allah aşkına bir kadın nasıl bu kadar güzel olabiliyordu.Her seferinde nasıl bu kadar muhteşem görünmeyi başarabiliyordu?
"Sen gülmesene kadın"dedim burnumu mükemmel ikilinin arasinda ki boşluğa gömerken.
"Yapma"
Allahım birde nazlı nazlı yapma diyordu.
"Sende gülme"
"Ağlayayım mı Timur "
Başımı gömdüğüm yerden kaldırdım ve sevdiğim kadına baktım.Şaka yapıyordu ama şakaşı bile benim canımı haddinden fazla yakıyordu.
"Deme böyle şeyler "
Bakışlarımda ki hüznü görmüş olmalı ki bir anda parmakları yüzümde dolanmaya başlamıştı.
"Öylesine söyledim Timur.Seni tanıdığımdan beri ağlamadımki.Sayende hep güldüm.Sayende hep mutluluktan ağladım bunu biliyorsun değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FERİDE
General Fiction(TAMAMLANDI) Hayat.. Bazı şeyleri kafana vura vura,bazı şeyleri de kalbini kıra kıra öğretir. Ben kalbi kırıla kırıla öğrenenlerdendim.Adam sanıp yüreğimi verdiğim,bununla yetinmeyip hayallerimi,ümitlerimi ve en önemlisi sevdamı emanet ettiğim kocam...