TİMUR ÇELEBİ
Ilık ılık esen rüzgar çıplak tenimi yalarken,yatakta uzanmış aylardır zihnimin bir köşesinde taht kurmuş,yeşil gözlü,bakışları hüzün kokan kadını düşünüyordum.Onu ilk kez Urfa'da görmüştüm.Kerim'in ısrarları üzerine dayanamamış o sıcakta ,o kahrolası yolu çekmiştik.Sürekli homurdanan ben tesadüf eseri Şehmuz'u gördüğüm anda homurdanmalarım kesilmiş,gözlerim bir anda yengenin yanında ki kadına kaymıştı.
Neydi yüzünü bile tam olarak göremediğim bir kadına bu kadar bakmama sebep olan şey bilmiyordum ama gözlerim bir kere takılmıştı işte.Ne yapsam ayıramamıştım.Tıpkı bir balığın koca bir ağa takılması gibiydi.Kaçmak için her yolu deneyen balık çaresizce ağın içinde dolanıp duruyor ama yollar hep aynı yere çıkıyordu.İşte benim gözlerim de bakmak istemesem de hep aynı kişiye kayıyordu.
Kimdi ya da neyin nesiydi bilmiyordum lakin bildiğim bir şey varsa da ,ufacık bir saniyede anca gözlerini gördüğüm,başını bir kez bile kaldırmadan yanımızdan ayrılan kadının aylarca,hatta yıllarca aklımdan çıkmayacağıydı.
Öyle de olmuştu zaten.
Aylarca aklımdan çıkmamıştı ufacık bir zaman diliminde gördüğüm o yeşil gözleri.Her yattığım da,her kalktığım da hep oradaydı.Zihnimin bir köşesinde mesken tutmuş öylece,sıkılmadan duruyordu.
Aylardır beynimi uyuşturan düşünceleri bir kenara bırakıp yataktan kalktım.Öyle bir sıcak vardı ki insanı kendinden bezdiriyordu.Aksayan ayağımın elverdiği kadar hızlıca yürüyerek banyoya girdim.Soğuk suyu açıp,tenime dağılmasını zevkle hissederek beş dakikadan az süren bir duş aldım.Bunu neredeyse günlük en az üç kere yapıyordum çünkü bu sıcaklarda ancak bu şekilde rahatlamak mümkündü.
Kısa süren banyo keyfinin ardından vakit kaybetmeden üstümü giyindim.Hasan ile buluşmak için az bir vaktim kalmıştı.Belli ki o gün tek bir kadına vurulan ben değildim.Hasan'da Feride'nin yanında ki kıza vurulmuştu.Kaldı ki Hasan'ın böyle bir şey yapacağı aklının ucundan geçmezdi.Her zaman,her konuştuğunda kendi dengi biriyle evlenmek istediğini dile getiren adam bu sefer sert bir kaya'ya çarpmıştı.Kızın ailesi tam bir baş belasıydı ve Hasan bununla nasıl baş edeceğini bir türlü çözemiyordu.
Son kez aynada ki yansımama baktım.Her zaman olduğu gibi her şey uyumluydu.Bunu seviyordum.Aşağı inmek için kapıya yönelmeden arabanın anahtarını ve cüzdanımı alıp odadan çıktım.Kapının arkasına dayalı bastonu gördüğüm de bir kez daha cesaretimi yitirmek üzereydim ki hemen bundan vazgeçtim.Bazen kazada hasar gören dizim öyle çok ağrıyordu ki nadir de olsa o bastonu kullanmak zorunda kalıyordum.
''Neredesin Timur?''
''Buradayım gördüğün gibi''dedim Hasan'ın dikildiği yere bakarak.Her zaman ki gibi tam saatinde gelmişti.
''Yeni bir gelişme var mı?''dedim yanına doğru ilerleyerek.
''Demir'in o lanet kadınla evlenmesi dışında ve Kerim'in de çocuğunun anasını boş bir ahıra yerleştirmesinden başka bir gelişme yok''
Bunu söylerken bile her ikisini de gebertme isteğini bastırma gereği bile duymamıştı.Doğal olarak haklıydıda.İkisi de tam bir gerizekalıydı.Anlamadan,dinlemeden ellerindeki sevgiyi yok etmişlerdi.Hele Demir...Onun için her şey daha da berbat bir hal alıyordu.Git gide bataklığa saplanıyor,lakin tüm uyarılara rağmen buna aldırış etmiyor,boğulmaktan korkmuyordu...
''Piç herifler elbet pişman olacak ama çok geç kalacaklar''
Arabayı çalıştırıp hızlıca konağın önünden ayrıldım.Nereye gideceğimi çok iyi biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FERİDE
Fiksi Umum(TAMAMLANDI) Hayat.. Bazı şeyleri kafana vura vura,bazı şeyleri de kalbini kıra kıra öğretir. Ben kalbi kırıla kırıla öğrenenlerdendim.Adam sanıp yüreğimi verdiğim,bununla yetinmeyip hayallerimi,ümitlerimi ve en önemlisi sevdamı emanet ettiğim kocam...