33.BÖLÜM

30.8K 2.5K 324
                                    


Yıllar boyu yürüdüğüm bu yolda taşlar bile tanıdık geliyordu bana.Tıpkı Azize'nin kapısında durduğu evi ve konuştuğu kadını tanıdığım gibi...

******
FERİDE

İnsanları anlamak için çabalamaktan vazgeçeli bir hayli zaman olmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İnsanları anlamak için çabalamaktan vazgeçeli bir hayli zaman olmuştu.Eskiden herkesin bir kusuru var deyip geçiştirir,hayatıma devam ederdim.Bu hep böyleydi.İnsanların pis tarafını görmektense, hep temiz tarafını görmeyi yeğlerdim.

Bazen kendimi bile anlayamazken,yaptıklarıma anlam veremezken,diger insanların yaptıklarını anlamaya çalışmak beni gereğinden fazla yoruyordu çünkü.

Fakat şimdi...

Şimdi bazı şeylerin değiştiğini hissediyordum.Eskisi gibi değildim mesela.Eskiden korkardım bir şeyleri sorgulamaya,sesimi çıkaramazdım.Susardım.İçimde kopan fırtınalara aldırmadan,değerimin bir gün elbet anlaşılacağını ve en önemlisi beni anlayacaklarını umarak susardım.

Ama gel gör ki ne değerim,ne de kıymetim bilinmişti.

Lakin şimdi öyle değildi...

Kendime daha çok güvenim vardı.Ufacık bir konu dahi olsa fikrim soruluyor,verdiğim cevap önemseniyordu.Belkide her koşulda sırtımı yaslayabileceğim bir dağ olduğunu bildiğim için bu şekilde düşünüyordum.Belki de eskiye nazaran kendimi güçlü hissetmemin sebebi buydu.

İşte bu yüzden hiç korkmadan dar yolları sessiz ama güçlü adımlarla arşınlamaya başladım.Kafamda dolanan bin bir soruya aldırmadan onlara iyice yaklaştım.Bir kaç saniye ne konuştuklarını dinlemek için sessizce bekledim lakin boşunaydı.Konu her ne ise önemli olmalıydı ki kafa kafaya verilmiş,sessiz sessiz konuşuluyordu.

"Merhaba kızlar" dedim hiç beklemedikleri bir anda gövdemi sakladığım duvarın arkasından çıkarıp onların afallamış suratlarına bakarken.Hala bu kadınla Azize'nin arasında ne olabilir diye düşünüyordum.

"Me-merhaba hanımım"

Azize'nin beyazlamış suratına baktım.Belli ki böyle bir baskın beklemiyordu.

"Senin mutfakta bir şeyler hazırlıyor olman gerekmiyor muydu Azize?"

"E-evet hanımım.Heme gidiyorum "

"Dur bakalım"dedim yanımdan hızla geçen kadının kolunu tutarken.

"Burada ne işin vardı?"

Bu sorunun cevabını deli gibi merak ediyordum.

"Bakıyorum da ağa'nın koyuna girmek sana yaramış Feride.Maşallah dilin buradan konağa pas pas olur"

Bakışlarımı Azize'nin titreyen simasından çekip,kapıda dikilen kadına çevirdim.

Her zaman ki gibi uzun bir etek,dar bir gömlek,beyaz oyalı bir çember ve ışıl ışıl parlayan altınları ile bana bakıyordu.Bir zamanlar gözümün içine soka soka hava attığı altınlar...

FERİDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin