Siz: Pişt! Zalimin oğlu napıyon?
054***: Sabahın saatin bilmem kaçı ve bana mesaj mı atıyorsun?
Siz: Evet. Ne var bunda?
054***: Ne bileyim ben? Bugün okul yok uyursun diye düşündüm.
Siz: Sen nerden biliyorsun bakalım belki bende dershaneye gidiyorum.
054***: Şaka değil mi?
Siz: Bilmem?
Siz: Beni bırak da dershaneye geç kalacaksın.
054***: Evet. Doğru dershaneye gitmem gerekiyor.
054***: Peki. Sen ne yapıyorsun?
Siz: Şuan oturuyorum. Ve yüzümde aptal bir gülümseme var.
054***: Sen hala tanımıyorum. Nerden bileceğim beni kandırmadığını.
Siz: Haklısın.
Siz: Ama seni sevdiğimi sana göstericem.
Siz: Şimdi yataktan kalkıyorsun. Ve okuluna gidiyorsun.
Siz: Söyle Can'a sana kahvaltı yaptırsın.Ailen olmadığı için kahvaltı yapamaz oldun.
054***: Sen nerden biliyorsun? Tek başıma yaşadığımı?
Siz: Unuttun mu? Ben anonimim. Ve seninle olan hiç birşeyi unutmam.
054*** : Kapatıyorum.
Siz: I love you. But I'm on fire. Best of all, this pain makes me feel so good. (Seni seviyorum. Ama yanıyorum. Hepsinden iyisi, bu acı beni çok iyi hissettiriyor.)
Siz Çevrimdışı
054*** Çevrimdışı
-Bölümün Sonu -
-Bölümü beğendiniz mi?
En kısa zamanda yeni bölüm gelecek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karabiberim |Texting|
Teen Fiction"Beni nasıl yendin?" dediğimde, güldü. "Benimle oynarken dikkatini vermiyorsun." dedi, ve topu sektirdi. "Ben sana basketbol'da, beni nasıl yendiğini sormuyorum." dediğimde, sektirdiği topu eline alıp,karşımda durdu. "Neyi soruyorsun?" dediğinde, el...