2.8

193 13 0
                                    

Bu bölüm çok eğlenceli geçecek. Bu bölümü gerçekten içime sinerek yazdım. Çok güzel olduğunu düşüyorum. İnşallah sizde beğenirsiniz.

Çok konuşmadan bölüme geçelim.

Oylarınızı ve yorumlarınız bekliyorum.

İyi okumalar...

Sabahtan beridir kim daha olmadığı, bana mesaj atan kişiyi kim olabileceğini düşünüyordum. Gerçekten hayatımda heyecan bitmiyordu.

Derin bir nefes alıp verdim. Dün akşam uyuya kalmıştım. Ablamla hiç konuşmamıştık. Konuşmayı da düşünüyordum. Yaptığım şey doğru değil ama kalbim bunu yanlış olmadığını söylüyordu. O yüzden bu sıralı ablamla konuşmak istemiyordum. Babam ne yapıyor? Ne ediyor? Nasıl? Hiç birisini merak etmiyorum. Sadece bundan sonra beyaz gülüm kırmızıya döndüğünü bilsin ve kırmızı gülü beyaz güle çevirmesin yeterdi.

Ben çok küçükken babasının arkasından ellerininde kan ve ellerinde tuttuğu beyaz gülü tıtandım.

Bana her zaman gülü sevmişti. Babam anneme gül derdi. Annemin ikinci isminde güldü.

Ona hep şöyle seslendirdi.

"Gülüm, bugünde senin yüzünde gül gördüm ya ölsemde gam yemem."

Anneme böyle söyledi hep tabi bu sözleri nasıl en kaza dönüştürdü.

Bana hep meleğim derdi. Ben onun kırılgan meleği olmuştum. Bir keresinde babama küsmüştüm. Çok kızmıştım. Oda bana hep kırılgan melek ismini vermişti. Ablama ise Sevimli Tavşan derdi. Babamın anlattığına göre ablam tavşanları çok severmiş. Tavşan görse hemen ağlarmış ya da gülermiş. Gülme sebebi ise tavşan yerinde durduğundamış. Ağlama sebebi ise ablam güldüğü halde tavşan zıblaya zıblaya yoluna devam etmesinimiş. Ablam gülerken onun gittiğini görmüş ve ağlamış. Tabi bu anlatınca komik geldi.

İstemsizce güldüm bu duruma. Çantamıda alıp odamdan çıktım. Ablamda zaten odasından çıkıyormuş.

"Abla!" diye seslendiğimde, bana bakıp yanıma geldi.

"Okula değil mi?" dedi, Ablam. Başımı salladım.

"Seninle çok önemli bir şey konuşmam gerek." dedim, kaşlarını çattı.

"Dinliyorum."

"Bu sıraları çok dalmaya başladın sanki. Odadan hep efkar şarkıları geldi." dedim, ablam ellerini gögüs ünde birleştirdi.

"Efkarlı şarkılar dinlemem birisine aşık olacağım anlamına geliyor?" dedi, başımı hayır anlamında sağa sola salladım.

"Hayır. Bir insan efkar şarkı dinliyorsa demekki, hayat ona çok kötü da tanıyordur. Benim demek istediğim," dedim ve derin bir nefes alıp verdim. "abla sen böyle şarkılardan nefret ederdin." ablam sanki onun bu bilgilerini öğrenmişim gibi sert çıktı.

"Sen istediğim şarkıyı dinlerim sanane! İstediğim şeyden nefret ederim. Sana mı soracağım? Sen kimsin ki?" dediğinde yüzüne öyle baktım. Hiç bir şey demedim.

Hiçlik.

Ben babamı berkerken bir hiçliğe dönüşmüştüm.

Ablam'ın gözünde hiçlikten ibarettim.

"Ne oluyor burda?" diye Annem olaya müdahale etti.

"Bir şey yok anne. Ablam bana bu hayatta ki yerimi söylüyordu. Sayesinde yerimin ne olduğunu anladım. Bana kafamdaki soruyu çözdürüdüğün için teşşekkür ederim abla,"dedim ve gözyaşlarımın akmaması için büyük bir çaba sarf ettim." bundan sonra arkanda 2 tane yaralı kalp bıraktın. "

Karabiberim |Texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin