1.3

378 22 0
                                    

Karabiberim yeni bir bölüm, yeni heyecanlar,yeni eğlenceler sunar.

İyi okumalar. 🦋

🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋

Bazı zamanlar vardır, bazı anlar vardır, bazı süreçler vardır. Bunlar her zaman boku ifade ederdi. Şimdi olduğu gibi...

"Senin burda ne işin var adi herif!" dedim sesim sert çıkmıştı bağırmamaya özen göstermiştim çünkü evimizin yanında dedikoducu teyzeler oturuyordu.

"Seni görmeye geldim. Bir hoşgeldin yok mu?" dediğinde cinleğem tepeme çıkmıştı. Sakin olma-

"Yav şerefsiz senin benim evimde ne işin var çabuk açıkla."dediğimde ellerim titriyordu. Gelmiş bana hoşgeldin yok mu diyordu. Çıldırcam ya allahım sen bana sabır yarabbim.

"Dedim ya seni görmeye geldim diye" dediğinde ayakta durmayı bırakıp koltuğa oturdu. Bende ayakta beklemeyip karşısındaki koltuğa oturup bakışlarımı şerefsize çevirdim.

"Seni dinliyorum Aras. Evimin bir saati eve gelmeler içeri girmeler ne oldu sen artık eşkılaya mı oldun he?" dediğimde gülümsedi. Sanki bu gülümseme kalbinin acı tohumlarının dudaklarında filizlenmesini gösteriyordu.

"Anlatıyorum. Ablanı umursadığım için gelmiştim, telefonlarımı açmadı. Yanlış bir hareket ama yapacak başka çarem yoktu üzgünüm. Okulda seninle uğraşmam ablanla görüşmek istediğimdi."dediğinde öylece baktım,öylece izledim.

"Ablama karşı birşey mi hissediyorsun?" dediğimde başını sallamıştı.

"Evet ablanı seviyorum,çok seviyorum 3 yıl sevebilecek kadar."dediğinde ne diyeceğimi şaşırmıştım.

"Peki ablamın sana karşı bir şey hissediyor mu?" diye sorduğumda öylece karanlığa dalmıştı.

'Bazen karanlık bile soruların cevabını vermezdi.'

"Dediğim gibi hepsi sana anlattığım gibi" dediğinde başımla onayladım. Ayağa kalkınca bende ayağa kalktım.

"İyi geceler Destina."dediğinde gözleri yorgun bakıyordu, bitkindi.

"Sanada iyi geceler Aras."dediğimde başını eğip kapıya doğru adımladı. Arkamı dönüp arkasından baktım başı eğik yürüyordu, üzgündü bunu biliyordum. Ablam Arasa karşı birşey hissetmiyordu ama aras abla karşı birşey hissediyordu. Hissetmiyor değil, aşık.

Evet içses dediğin gibi Aras ablama aşıktı.

Aras gittiğinde odama çıkıp üstümdekileri çıkardım ve süngerli pijamalarımı giyip yatağıma yattım gözlerimi yumup gülümsedim.

"Bugün hayatımda yaşadığım en güzel gerçekti."

Gözlerim açılmaz bilmek bilmiyordu ben daha ne olduğunu bilmeden yüzümde hiseediğim soğuk suyla yataktan acelece oturur pozisyona geçtim bir yandanda saydırıyordum.

"Abla ben sana ne yaptım ya? Yeter yeter ya bıktım gerçekten ya senin yüzünde yakında hasta olmazsam şuracıkta göbek atıcağım."dediğimde gözlerim en sonunda açabilmiştim.

"Kalk çabuk okula geç kalıcaksın ha bu arada hasta olsan bile okula gideceksin" dediğinde yüzüne sinirle baktım.

"Anne ablam senin rimelini-" dediğim an elini ağzımla sözüm yarıda kesilmişti. Yüzüne' aha şimdi sıçtın ayıkla şimdi bokları' bakışı atıyordum.

"Susu şimdi annem duyucak."dediğinde kapıda elinde terlikle annemi beklemiyorduk.

"Kızım ben size söylemiyorum muyum? Evde gürültü yapmayın diye ahh başım ağrıdı gördünüz mü? Defne sende benim gördüğümü görüyor musun? Destina sen altına mı yaptın kızım yok. Allah ben bayılıyorum komşular."dedi annem benim bu uzun cümlede sadece altına mı yaptın kızım ilgimi çekmişti. Yüzüne sinirle baktığımda sinirle konuştum.

"Ne diyorsun anne ya ben öyle birşey yapmam."dedim ve ayaklandım. Banyoma gidip işlerimi halledip çıktım. Okul formamı giyip saçlarımı düzleştirdim, çantamıda alıp odamdan çıktım. Annem ve ablam kahvaltı yaptığını gördüğümde el sallayarak evden çıktım. Kahvaltı yapasım yoktu aç değildim. Okula varasaya kadar kulaklıkla şarkı dinledim. Okula girdiğimde daha zil çalmamıştı sınıfıma çıkıp sırama oturdum. Zaten sınıfta çok kişi yoktu. Yaklaşık bir kaç dakika sonra çisem, selim ve fatih gelmişti sonra zaten hocada gelince derse başlamıştık.

Ders böyle böyle geçmişti sıkıcı bir okul sonrası eve gitmeyi düşünüyordum. Hem yağmurla konuşmak istiyordum ama sanırım bu biraz arka planda kalıcak gibi duruyordu. Çünkü bugün annem ve zerda teyzelere gidecektik onlara gidiceğimide düşündükçe kafayı yiyordum. Zerda teyzelerin bir erkek çocuğu vardı adı Ali çocuk bildiğin bana gelmiş bana sevdiğini söylemişti.

Tabi bu olayın üstünden 1 Hafta geçmişti. Ne diyeceğim bilememişim sonra kendime gelip düzgün bir dille ona karşı sevgim olmadığını, ona aşık olmadığımı söylemiştim. Kalp kırmadan, ümit vermeden konuşmuştum. Aklımdan incitmiyecek sözler seçmeye çalışmıştım. Çok üzülmüştüm, kalbim ağrımıştı.

'Onun kalbime bana atıyorken, benim kalbim başkasına atıyordu.'

Unutur demedim aşk bu kalp bu unutur mu? Unutmaz o yüzden ona ümit verecek hareketler yapmamaya özen gösteriyorum. Düşüncelerimi bir kenera atıp çisem'in beni dürteklemesiyle düşüncelerimden arındım.

"Ne oldu ikide bir dürtüklüyorsun?" dediğimde sıkıntıyla oflafı.

"Şimdi ben ne yapacağım sen onu söyle?" dediğinde yüzüne anlamsızca baktım.

"Ne diyordun ki?" dediğimde sinirlendi ve saçını bir tutanın çekti. Acıyla yüzümü buruşturdum.

"Sen beni dinlemiyor musun?" dediğinde ellerime göğsümde birleştirip yüzüne baktım.

"Dinliyorum."dediğimde anlatmaya başladı.

"Diyorum ki bugün okul zamanında kantine inmiştim. Sen gelmemiştim hatırlatırım. Sonra işte ben kantine indim. Kantinciden bir su alıp bir yere oturdum bu yağmurun arkadaşı vardı. Arif onu gördüm çocukta beni görünce kaşlarını çattı dedim kendi kendime ne oluyor? Sonra bu çocuk benim yanıma geldi. Dedi ne bakıyorsun bana? Dedim ki asıl sen ne bakıyorum bana? Anlayacağın bu böyle uzayıp gitti. Çocuğa sinirlenince elimdeki suyu çocuğun kafasından boşalmış olabilirim."dediğinde yüzüne şokla baktım.

"Ne ne yaptın dedin?" dediğinde tırnaklarını kemirmeye ve sıkıntıyla oflamaya başlamıştı.

"Çocuğun kafasından su aşağa su döktüm işte ama oda ne yaptın biliyor musun geldi elindeki kolayı güzel saçlarıma dökmüştü. En azından bu açıdan bakılınca ben su dökmüştüm. Ama o bana kola döktü." dediğinde büyük bir kahkaha patlattım. Çisem yüzme şaşkınlıkla bakınca burdan ne kadar komik göründüğünü gördüğümde dahada gülmeye başladım. Ellerimi karnımdan çekip gülmemi durdurmaya çalıştım.

"Siz tam birbirinizi bulmuşsunuz" dedim kısık sesimle yüksek sesle söylesem ağzıma sıçradı.

Yaklaşık bir kaç dakika sonra zerda teyzenin evine gelmiştim annemle burdaydı. Kapı zilini çalıp beklemeye başladım. Kapı açan kişiye baktığımda ali'nin olduğunu gördüm içeri geçip ayakkabılarımı çıkardım.

"Hoşgeldin" dediğinde tebbesüm edip ayakkabılarımdan kurulup terlik giydim.

"Hoşbuldum, Annem nerde?" dediğimde anında cevapladı.

"Mutfakta."dediğinde başımı sallayıp mutfağa adımladım.

"Oo kolay gelsin."dediğimde sesim mutlu çıkıyordu.

"Hoşgeldin Destina."dediğinde başımla selamlıyı kısa hoşgeldin beş gittin yapıp herşey hazır olunca oturma odasına geçmiştik. Kısa bir dedikodu yapmakla geçtiğinde zil çalmıştı kim geldi diye düşünürken içeriye siyah terliklerle, mavi kot pantolanla ve beyaz kısa kollu yağmur çıkacağını düşünmemiştim.

İçimden son söylediğim 'Yok artık daha neler' olmuştu.




Karabiberim |Texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin