"Beni nasıl yendin?" dediğimde, güldü.
"Benimle oynarken dikkatini vermiyorsun." dedi, ve topu sektirdi.
"Ben sana basketbol'da, beni nasıl yendiğini sormuyorum." dediğimde, sektirdiği topu eline alıp,karşımda durdu.
"Neyi soruyorsun?" dediğinde, el...
Yine ben bölüm dün atmıştım. Şimdi tekrar atıyorum. Karantina altına alındığım için size bu süreçte bölüm çok geliyor ama okula gittiğimde belki çok gelmeye bilir.
İyi okumalar...
Şarkılar
Adamlar - Acın ilacı Gökçe- Sen orda yoksun Kıraç- Endamın yeter Dolu kadehi ters tut- Sen varsın diye Yaşlı Amca- Kediler ve Şarkılar Model- Ağlamam zaman aldı
☘️
Bügün son günümüzdü burdan gidiceğimiz için üzülüyordum ama yapacak çare yoktu. Bugün biraz daha erken kalmıştık. Daha vakit geçirmek için. Bugün denize girmiyecektik. Yataktan kalkıp kızları uyandırdım. Banyoya girip üstümdekilerden ve iç çamışırımdan kurtuldum. Duşa kabine girip suyu açıp, suyu kendime tutup banyoya yapmaya başladım. Şampuandan elime sıkıp saçlarımı köpürttüm. Bedenime life duş jeli sıkıp lifi köpürttüm. Kısa bir duş aldıktan sonra bedenime Bornozu sardım. Banyoya girmeden önce eşyalarımı almıştım oyüzden hemen bornozu askıyı astım. Puantiye şort tulum giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Makyaj yerine kirimit renginde ruj sürüp saçlarımı saç kurutma makinesinde kuruttum. Saçlarımı düzleştirip ikiye ayırıp ensemden topuz yaptım. Banyodan çıktığımda kızlar hazırlanmıştı. Deren'in giydiği siyah üst, deri şort ve siyah demir kemer takmıştı. Çisem ise bej kahve tonlarında şort takım giymişti. Arkasında dekolte vardı. Siyah zincirli çantamı ve güneş gözlüğümü aldım.
"Çıkalım mı?" dediğimde herkes başını sallayıp eşyalarını alıp çıktık. Erkekler yine bizi aşağıda bekliyorlardı. Asonsöre bindiğimizde bir kaç saniye sonra aşağıdaydık. Erkkeler bizi gördüğünde yürümeye başladık. Yağmura baktığımda beyaz kısa kollu gömlek, siyah kapri giymişti. Saçları her zamanki gibi dağınıktı. Bende yürümeye başladığında şimdiden ayağımdaki siyah deri tobuklu terlikler canımı yakmaya başlamıştı. Nereye gidiceğimizi bilmiyordum. Taksiye bindiğimizde taksici arabayı sürmeye başladı. Bir kaç dakika sonra güzel bir cafe'de durduğunda taksiden inip Yağmur taksiciye ücreti verip indi. Cafe'ye girdiğimizde bir masa bulup oturduk. Bir kaç saniye sonra garson gelip ne içmek ya da ne yemek isteceğimizi söyledi.
"Ben bir kahve alıyım." dediğimde garson bana bakıp konuştu.
"Sert mi yumuşak mı?"dediğinde cevapladım.
"Yumuşak." dedim.
"Soğuk mu sıcak mı?" dedi Garson, çantamı masaya bıraktım.
"Soğuk."diye cevapladım.
"Şekerli mi şekersiz mi? "dediğinde sıkıntılı bir nefes alıp verdim.
