"Nee!" arkadan birisi bağırdığında arkamıza dönüp üç şaşkın ördeğe baktık.
Yağmur son sürat hızla bizim yanımıza gelip "Ne oldu çabuk anlatın?" dediğinde Fatih yutkundu.
"Tamam anlatacağım. İlk önce şuraya oturalım mı?" diyerek okulun yanındaki cafeyi gösterdi Fatih. Yağmur biraz düşünsene de başını salladı. Deren,benim ve Çisem'in yanına gelip kol kola girdik ve önden yürümeye başladık. Cafeye geldiğimizde kapıyı açıp girdik. İçerisi şu çok meşhur kahvelerinden kokuyordu. Masa bulup oraya yürüdük,sandalye çekip oturduk. Yağmur'un stresten bacaklarını sallanıyor,Selim habire ellerini çıtlatıyor,Toprak durmadan çenesini sıvalıyordu.
"Bir şey alır mıydınız?" diyerek yanımıza garson gelmişti.
Yağmur garsona bakıp "Gerek yok koçum. Bir şey istemiyoruz." dediğinde, garsona bir dakika işareti yaptım.
"Buranın çok çok çok meşhur kahvesi varmış." dediğimde garson başını sallamıştı. "Hee işte onu bana getir." dediğimde, cümlem değişik olmuştu. Garson siparişimi yazıp başka kimsenin bir şey istemeceğini öğrenip gitmişti.
"Ne?"dedim, bana bakan boş gözlere. Yağmur gülüp başını başka yere çevirdi.
"Anlatçak mısınız?" dedi Toprak, Fatih oturduğu yerde kıpırdayıp konuşmaya başladı.
"Biz Derenle sevgili olduk." dediğinde, il başta sessiz olmuştu sonra bir anda Yağmur bir anda Fatih'e baktı.
"Ne zamandır?" dedi,Fatih ilk önce Deren'bakıp söyledi.
"2 gün oluyor." dedi, Yağmur sakinleşmeye çalışıyor ama sanki olmuyor gibiydi. Onu rahatlatmak için telefonu alıp mesajlara girdim. Artık anonim olarak yazmama gerek yoktu.
Siz:: Sakinleş lütfen.
Siz: Seni seviyorum hemde çok.
Telefondan bakışlarımı çektiğimde Yağmur mesaj sesini duymuş telefonu almak için cebine elini sokmuştu.
Siz: Karabiberim vur kadehlere hadi içelim.
Karabiberim: Beni bu zamana kadar nasıl sevdin bilmiyorum ama seni sevdiğim çok açık.
Telefondan bakışlarımı çektiğimde artık gülümsüyordu. Telefonunu bir anda masaya sert şekilde bıraktığında irkildim. Masadaki herkes irkilmişti
"Bu Deren'in hayatı, sevgisi buna ben karışamam. Ne abisi olarak ne de kardeşi ya da arkadaşı olarak karışamam. Ben kısıtlamam, ben kıskanırım ama karşımdaki kişide üzmem." dediğinde, kalbimde yeşiren toğumla gün yüzüne çıkıyor, güneş tohumu besliyordu.
"Yağmur haklı." dedi Toprak. Selim başını sallayıp onları onayladı. Fatih ayağa kalıp Yağmur'un yanına gitti. Yağmur ayağa kalıp dostça sarıldılar. Sonra evli mutlu çocuklu.
Tövbe tövbe.
"Artık sizde sevgili olduğunuza göre bende size açıkça ve netçe söylüyorum." dedi Toprak. Sonra gözleri Çisem'de durduğunda çığlık attım. Yüzlerini buruşturdular.
"Allah'ım bu nasıl bir sestir." dedi Yağmur. Kaşlarımı çatıp yanına gitim.
"Ne demek istedin Yağmur duyamadım?" dediğimde Yağmur gülümseyip bana biraz daha yaklaştı.
"Ben hayatımda böyle ince ruhlu ses duymadım." dedi ve ekledi. "sevgilim."
🐝
"YA NASIL BÖYLE BİR ŞEY OLABİLİR ACABA? SİZ NAISL SEVGİLİ OLABİLİRSİNİZ?" dediğimde, dünyanın en büyük şakasını falan yapmıyorum. Toprak ve Çisem sevgili olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karabiberim |Texting|
Ficção Adolescente"Beni nasıl yendin?" dediğimde, güldü. "Benimle oynarken dikkatini vermiyorsun." dedi, ve topu sektirdi. "Ben sana basketbol'da, beni nasıl yendiğini sormuyorum." dediğimde, sektirdiği topu eline alıp,karşımda durdu. "Neyi soruyorsun?" dediğinde, el...