Üzgünüm

2.6K 261 65
                                    

Beğenin lütfen 🔪

YORUM DA ATIN

Regl ağrısından ölücem şimdi

"Seninle tartışmak istemiyorum. Aptal bir olay yüzünden arkadaşımla tartışmayacağım."

Terushima'nın sinirlendiği her ne kadar belli olsa bile Kuroo'ya karşı bir harekette bulunmayıp sadece bunu söyleyip daha sonra da çantasını aldığı gibi gitmesi 2 dakikadan daha az sürede olmuştu.

Diğerleri şaşkınlıkla bir bana, bir Kuroo'ya, bir de kapıdan çıkıp giden Teru'nun arkasından bakıyorlardı.

Kuroo yaklaşık 1 dakika öylece yere baktıktan sonra saçlarını sinirle karıştırdı ve spor çantasını alarak tek omuzuna takıp direkt kapıdan çıktı.

Şok içinde bir kapıya bir diğerlerine bakarken en sonunda Kuroo'nun yanında gitmenin daha doğru olduğunu düşünüp ben de hızlıca kapıdan çıktım.

İyi ki koç bizden önce çıkmıştı. Yoksa olay daha da büyürdü. Ve muhtemelen Kuroo aptalı ceza alırdı.

Kuroo'nun arabasına bindiğini görünce ben de koşarak arabaya gidip hemen diğer koltuğa bindim.

Arabaya binip anahtarı soktuğunda kafasını bana çevirip birkaç saniye bana baktı ama ben dümdüz önüme bakmaya devam ettim.

En sonunda arabasını çalıştırdı ve sürmeye başladı.

Dakikalar sonunda mırıldandım, "Yaptığın şey çok aptalcaydı."

"Sadece bir anlığına sinirlendim."

"Neye?"

"Güzellik demesine."

"Bana dediği şey beni ilgilendirir. Ben rahatsız olmuyorsam ve sen de benim bir şeyim değilsen buna karışmaya hakkın yok."

Başımı yavaşça ona çevirdim. Sessiz kaldı.

Direksiyonu tutan parmakları daha da sıkılaşırken sessizce mırıldandı. "Haklısın."

Geri önüme döndüm, "Ondan özür dilemelisin. Arkadaşsınız ve aranız bozulmasın diye sana karşılık bile vermedi. Yakın olmadığı biri ona böyle bir şey dese ne yapacağını sen daha iyi biliyor olmalısın."

"Biliyorum."

Antrenmandan geç çıktığımız için hava kararmaya başlamıştı.

Gittiği yolun yurda olmadığını fark edince ona döndüm, "Nereye gidiyoruz?"

"Güzel bir yere."

"Güzel?"

Cevap vermedi, bir süre onu inceledim.

Kaşları hâlâ hafif çatıktı, direksiyonu sıkı tutuyordu, çenesini sıkıyordu.

Bir süre kendi istediğini yapmasına izin vermek iyi olurdu. Önüme döndüm ve geriye yaslandım, zaten ona güveniyordum.

Yaklaşık 40 dakika sonra kıvrımlı bir yoldan geçerek çimenlerin arasında bir uçurumda durduk.

Çok geniş bir yerdi, biz hariç 3 araba daha vardı ve onların da sahipleri etraftaydı.

Kuroo arabanın anahtarını çıkarınca onunla birlikte dışarı çıktım.

Kapıyı kapatıp uçuruma baktım.

Şehire üstten bakıyorduk. Hava artık iyice karardığı için şehir ışıkları da daha güzel gözüküyordu.

"Vay anasını..."

Kuroo bir şey demeyip sessizce ilerledi ve çimenlere oturdu. Ben de ardından giderek yere oturup dizlerimi kendime çektim.

"Bana terapi yapabilir misin?"

"Tanıdıklara yapamayız."

"Kötüymüş."

"İstersen sana seans ayarlarım, tanıdıklarım var."

"Hayır, istemem."

"Peki."

Bu kısa konuşmadan sonra yaklaşık 10 dakika kadar sessizce oturduk.

"Üzgünüm."

"Benden değil Teru'dan özür dilemen gerekiyor."

"Evet ama senin için de özür dilerim. Onunla arana girmemeliydim."

"Evet, girmemeliydin."

"Üzgünüm."

"Sorun değil."

Kuroo x Reader (Haikyuu x Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin