.TANITIM.

16.2K 355 13
                                    

"Pelin?" Ege'nin bana seslenmesiyle düşüncelerimden sıyrılıp arkadaşıma baktım.

"Duruşmaya daha iki saat var. Acıkmışsındır. Gel şuradaki kafede bir şeyler yiyelim. Olur mu?"

"Olur. Sen demesen vallahi acıktığımı bile anlamayacaktım." Bu aralar kafam çok dağınıktı.
 
"Deli seni. Kızım bu davayı bu kadar takma kafana. Sen ne davalar atlattın. Bunu mu atlatamayacaksın? Duruşma salonlarından kaç kere başın dik çıktın sen. Başımız dik çıktık. Bu sefer de öyle olacak. Bak gör," dedi.

Benimde yüzümde bir tebessüm belirdi o bunları söyleyince. Gerçekten ne davalar atlatmıştık. Birlikte. Can dostum Ege ile.

"Neyse. Hadi kalk. Aç kurt gibi bakıyorsun suratıma. Senden korkmaya başladım. Sen beni yemeden o aç karnını doyuralım."

"Tamam tamam. Kalktım."

Birlikte adliyenin bahçesindeki masadan kalkıp karşıdaki kafeye doğru yürümeye başladık. Caddeden arabalar geçiyor, anneler parktaki çocuklarını yola çıkmasınlar diye dikkatlice izliyorlardı. Kenarda balon satan ve çocukların yüzünü güldüren orta yaşlı bir adam vardı. Derdi balonlardan çok çocukları gözetlemek gibi görünüyordu.

Ama benim, ben parkta oynarken bana bakan bir annem olmamıştı.

Almışlardı onu benden. Canımı benden almışlardı.

Daha 6 yaşındayken onları kaybettiğim sahne aklıma gelince gözlerim buğlandı. Ama gelen yaşları geri gönderdim. Çünkü bir söz vermiştim... Anneme bir söz vermiştim.
 
6 yaşına yeni girmiştim ve babam beni anaokulundan almak için üniformasıyla okula gelmişti.

Üniforma diyorum çünkü babam askerdi. Ben daha 6 yaşındayken Üstteğmedi.

Okulun bahçesindeki herkesin gözü bizim üzerimizdeydi sanki. Babamın iri cüssesi dikkat çekiyordu.

Bir anda babamın telefonu çalmaya başladı. Melodisi bile aklımdaydı.

"Efendim Teğmen..." Karşı tarafı dinledi. Kaşları çatıldı.

"NE OLDU TEĞMEN SÖYLE!..." Sesini yükseltince irkilmiştim.

"NE!..." Telefon babamın elinden düştü ve az önceki bagırışıyla herkes gerçekten bize dönmüştü.

Babamın gözlerinin ıslandığını gördüm ve endişyele sordum.

"Ne oldu baba?" Babamdan bir süre ses gelmedi ama ben anladım. Ellerimi tutan nasırlı elleri sıkılaşmıştı. Gözleri kıpkırmızı olmuş, gözlerini benden kaçırmak için her türlü çabaya girişmişti.

Kötü bir şey olmuştu. Sonrasında eve gittik babamla ve o manzarayla karşılaştım. İki ceset torbası... Annem ve abim...

"Kızım seni de bir salmaya gelmiyor ha! Hemen dalıp gidiyorsun. Geldik. Geç otur, bir şeyler ye de kendine gel."

"Efendim? Ne? Nereye geldik? Ha kafeye. Doğru. Pardon daldım yine. Kusura bakma," dedim ama o gözlerimin buğulandığını görmüştü çoktan. Karşıdaki parka kısa bir bakış atıp bana döndü.

"Yine onları mi düşündün? Güzelim yapma böyle bak kendini de harap ediyorsun. Bende senin üzüldüğünü görünce daha çok üzülüyorum. Tamam zor biliyorum ama n'olur yapma. Hem sen annenin vasiyetini yerine getirip savcı olmadın mı?  O şimdi seninle gurur duyuyordur. Sen hiç merak etme. Sen göremesende o seni izliyor, biliyorsun."

Hemen sıkıca sarıldım dostuma. Ne de güzel bir dostum vardı. Her zaman yanımda. Her zaman destekleyici. Her zaman anlayışlı.

Telefonumun çalmasıyla birbirimizden ayrıldık. Komutanım yazısını görünce hemen açtım.

"Efendim babacım?" dediğimde bir nefes sesi geldi karşıdan. Sonra o hasret kaldığım sesiyle cevap verdi.

"Ne yapıyor benim güzel kızım? Meşgul değilsin değil mi? Sonra arayayım istersen?"  

Sesi ne kadar da hüzünlüydü babamın. Herkese kükreyen ama kızıyla konuşurken resmen telefonun karşısından bile canını acıtmak iştemezmiş gibi konuşan babama cevap verdim;

"Yok baba. Duruşmaya daha 2 saat vardı. Bizde Ege ile kafeye geldik aç karnımızı duyuruyoruz." Karşıdan bir gülme sesi gelmişti. Canım babam... Gülüşünü bile o kadar özlemiştim ki.

"İyi kızım. Bende seni merak ettim o yüzden aradım. Bir sesini duyayım diye. İznin yokmu hâlâ? Gelemiyor musun Ankara'ya?

"Temelli geliyorum baba Ankara'ya," deyince babamın yüz ifadesini görmeyi o kadar çok isterdim ki.

"Oh. Çok şükür Allah'ımmm. Ya rab'bim. Pelin, kızım bak şaka falan yapmıyorsun değil mi? Gerçekten  geliyorsun?"

"Yok generalim size şaka yapmak ne mümkün? Pazartesiye Ankaradayım İnşallah."  

#########

Yeni hikayeme başlangıcı yaptıım. Umarım beğenirsiniz.

 
  

 
 

   

AYRI DÜNYALARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin