"Merabayın," dedi Ege ayakkabısını çıkarmak için eğilmeden önce. Ayça çoktan çıkarmış içeri geçmişti bile. Ege içeri adımını attığında kolundan kavradım.
"Sen ne iş? Hatta siz ne iş?" dedim kaşlarımı çatarak.
"Yok kızım hemen öyle anlama. Buralarda sensiz ne yaparım diye düşündüm Ankaradayken. Zaten iki tane yeni Savcı gelmiş adliyeye. Yerimizi doldurmuşlar yani. Bende yıllık iznimi kullanayım, geleyim dedim. O sırada Ayça aradı. Yani sen vermişsin numaramı sanırım. Nasılsın n'apıyorsun muhabbetinden girdik konuya. En son arabayla buraya geliyorduk işte güzel gözlüm," dedi ellerini kollarını hareket ettirerek. Ben de Egeyi tanıyorsam vardı bunda birseyler. Hayırlısı deyip onaylarcasina başımı salladım içeri geçtik beraber. Yüzbaşı ve Ayça ortalıkta görünmüyordu. Muhtemelen o da bir ebeveyn gibi, benim Egeye yaptığım gibi Ayçayı sorguluyordu.
Az sonra içeri girdiklerinde yanımda oturan Ceydanin sesiyle ona doğru döndüm.
"Pelin, canım benim terzide elbisem vardı akşam için. Onu almaya gidelim mi? Hem küçük bir merkez türü yaparız. Zaten terzi de merkezde. Olur mu canım?" dedi. Gulumsedim ve Meleğe döndüm. Ondan da onay alınca sıra Ayçaya gelmişti. Melek ile Ceyda yukarı kata, giyinmek için çıktığı için yüzbaşı işi bana kalmıştı. Karşı koltukta oturan ve abimlerle sohbet eden yüzbaşının dikkati, ona seslenmemle dağıldı. Bana doğru bakıp gözünü kırparak başını salladı. Kalbimin ritmi değişmeye başlasa da bunu umursamayıp yanımdaki boşluğu gösterdim. Neyi kastettiğimi anlayınca, abimin, Ali abinin ve Ceydanın abisinin koyu bir muhabbet içinde olmasını fırsat bilerek yanıma doğru adımlayıp koltuğa oturdu. İlk gün karşılaştığımızda uçakta oturduğu koltuk ile aynı kaderi paylaşan koltuk, neredeyse yok oldu.
"Yüzbaşı, merkezde birkaç isimiz var. Ayçayı da yanıma almak istiyorum ama senin iznin olmadan, götürmek istemedim." Direkt konuya girmiştim çünkü uzatırsam kalbimin yerinden çıkacağını biliyordum.
"Olur. Tabii. Ben bırakabilirim sizi." Ayaklanmıştı ki bileğinden tuttum. Ayaga kalktım onun gibi. O bileğini kavrayan elime bakarken hızlanan kalbimi göz ardı edip hızlıca elimi çekip konuşmaya başladım.
"Yok. gerek yok, gerçekten. Arabayı ben kullanamasam da Melek kullanabilir. Zaten bacağım daha iyi. Terziye gidip, küçük bir tur atacağız o kadar. Zahmet etmene hiç gerek yok," dedim bakışlarım kısa bir an abimlere kayınca. Boğazını temizledi.
"Tamam o zaman. Ama bir sıkıntı olursa ilk arayacağız kişiyim," dedi. Gulümsedim.
O da gulümsedi. Kalbim münkünmuşcesine daha da hızlı atmaya başladı. Çocuklar gibi hissediyordum. Sahi, ne oluyordu bana?
"Tamam Pelin, hazırız biz. Gidebiliriz." Merdivenlerden inen Melek ile yüzbaşı tekrar yerine gitti ve abimlerin bakışları de bizi buldu.
"Hayırdır güzelim, nereye?" Melek, abimin yanına giderken Ali abi de yanımıza gelip bizi goturebilecegini söyledi. Ceyda itiraz etti ve kız kıza gezmek istediğimizi, sorun olursa arayacagimizi söyledi. Abimler yanımıza gelince,
"E biz de çıkalim o zaman. Hem benim de almam gereken şeyler var. Ali, kardeşim sende yüzükleri alırsın. Hatıra kalacak birkaç parça birsey alırız." dedi. Abimin bu mantıklı düşüncesiyle hepberaber evden çıktık. Arabamın yanına gelince Melek sürücü koltuğuna geçti. Ben öne, Ayça ve Ceyda da arkaya bindi. Melek daha önce Trabzona geldiği icin buraları bildiğini söyledi ve Ceyda ile anlaşıp bir AVM'ye gitmeye karar verdiler.
::::::::::::::::::::
"Nasıl olmuş canlarım?" Deneme kabininden çıkan Ceyda ile hepimizin bakışları onu buldu. Yaklaşık on tane elbise seçmiş, bize de kabinin önünde beklememizi tembihlemisti. Hepsini teker teker deneyip, bizden yorum yapmamızı, ortak bir karar kıldığımız elbiseyi alacağını söylemişti ve şuan yedinci elbise ile karşımızda duruyordu. Aslında pek de bizim kararımız sayılmazdı çünkü giydiği her elbisede kendinde bir kusur bulmuştu. Ama bu elbise ayrı güzeldi. Göğsündeki küçük detay, beyaz olması, kollari ve Ceydanın elbiseyi güzel taşıması, akşamki yedek elbisenin bu olacağı anlamına geliyordu. Terzideki elbise daha hazır değildi. Ali abi her ihtimale karşı bir tane daha bakmamızı istemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYRI DÜNYALAR
Teen FictionO bir SAVCI. Alanında ün salmış ve herkesin dilinde övgüyle bahsedilen bir kadın olmuş. Geçmişine rağmen... ***** O bir YÜZBAŞI. Timinin komutanı ve komutanlarının gözdesi bir adam olmuş. Herşeye, herkese rağmen...
