Önceki bölüm
Damion, yutkundu. Önünde iki seçenek vardı. Ya hızlı ve kolay bir şekilde tırmanacaktı ya da saatler sonra yorgunluktan ve açlıktan bayılmazsa ancak ulaşacaktı. Tabi ondan sonra da savaşmaya gücü kalmayacak ve boktan zayıf yaratıklar tarafından öldürülecekti.
Damion, kısa bir süre içinde kararını verdi!
.
.
.
.
.
Damion, hem kendisi hem de Esir için iki yapıştırıcı alacaktı. İkisi bir halatla bağlıydı. Damion, Esir'e direktifler verecek ve bu sayede de hem hızlı hem de düzgün bir şekilde zincirleri geçebileceklerdi.Damion, Sistemden iki tane yapıştırıcı aldıktan sonra Esir'e döndü. Çocuk, zincire sıkaca tutunuyordu. Gözlerini de kapatmıştı. Gergin olduğu belliydi.
Damion, hafifçe gülümsedi ve konuştu.
-Esir, şimdi beni iyi dinle. Arka cebime bir yapıştıcı koyacağım. Onu al ve ayaklarının altına sür. Ben ayağa kalkıp koştuğumda sen de koşacaksın. Ben durduğumda sen de duracaksın. Koşmak için 40 saniyemiz olacak. Anladın mı?
Damion, yapıştırıcıyı Esir'e atamazdı. Atarda esir yakalayamazsa 30 puanı boşa giderdi. Bu yüzden de esir'e alma şansının olduğu bir şekilde verecekti.
Esir, başını salladı ve onayladı. Gözlerini açtı ve Damion'a ciddi bir şekilde baktı.
Damion, tüm gücünü tek eline yoğunlaştırdı ve diğer eliyle hızlıca yapıştırıcıyı arka cebine soktu.
Esir, bu hızlı gerçekleşen ama aslında oldukça tehlikeli olan harekete şaşkınlıkla baktı. Ya, Damion düşseydi?! O zaman ne yapardı?
Esir, şu anda iyi bir durumda olmadıklarını biliyordu. Bu konuda konuşma yapmayı ertelemesi gerekiyordu. Damion için gerçekten de endişelenmişti. İki eli ile zincire tutunmak bile zordu ki Damion, tek eli ile tutmuştu.
Esir, yutkundu. Yavaş yavaş yukarı tırmandı ve olabilecek en yakına kadar geldi.
Damion ve Esir arasında çok az bir mesafe kalmıştı.
Esir, gözünün önünde ki yuvarlak kalçaya baktı. Onları ellemek ve sıkmak istiyordu. Fakat bu yanlıştı! Hemen başını salladı ve kendisine geldi. Şu anda daha önemli bir sorun vardı. Ona odaklanması gerekiyordu.
Esir, dişlerini sıktı ve hızla Damion'un arka cebine iliştirilmiş yapıştırıcıyı aldıktan sonra zorlukla tekrar tutundu. Alnından bir çok ter akmıştı. Gerilmişti. Zayıf olduğu için sinirleri bozulmuştu.
Esir, yapıştırıcının kapağını parmağı ile açtı ve ayaklarının altına sürmeye çalıştı.
Şu anda resmen ölümle cebelleşiyorlardı. Bu, zayıf avcıların kaderi idi!
Damion, Caty'e baktı ve ciddi bir sesle konuştu.
-Şu yapıştırıcıyı sür!
Caty, gözlerini devirdi ve homurdandı.
-Neden yapacakmışım? Kahraman bile kendi başına uğraşıyor. Sen de kendin yap!
Damion, göz ucuyla cebelleşen Esir'e baktı ve caty'e dönüp ciddi bir sesle konuştu.
-O kahraman. Altın parmağı var. Bir şekilde halleder. Fakat ben kötü adamım. Boşuna ölmek istemiyorum. Ayrıca şansım hiç yok! Bunu biliyorsun.
Caty, Damion'un haklı olduğunu biliyordu. Fakat yardım etmek hiç de içinden gelmiyordu.
Damion, bunu fark etmiş olacak ki kızgınca Caty'e baktı ve heceledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nameless [BL]
FantasyHayatım boyunca sayısız ismim oldu. -Piç -Şerefsiz -Hırsız -Dolandırıcı -Katil -Deli -Manyak. Bu sayısız isimden hangisi olduğumu söyleyemem. Fakat bir isim seçmem gerekirse, bana "İsimsiz" denilmesini tercih ederim. Bu hikâye Boy love'dır. Küfür...