Önceki bölüm
Damion, ensesinden direk kestikten sonra kırıkları dikkatli bir şekilde kesti. Makası çok rahat bir şekilde kullanıyordu. Her hangi bir kesici ya da delici aleti kullanmakta ustaydı. Kötü adam olmak bunu gerektirirdi.
.
.
.
.
.
.
Damion, sabaha yakın olan bir saatte odasında ki pencereden gökyüzüne bakıyordu. Tüm günü fazlasıyla yorucu geçmişti. Fakat uyumak da içinden gelmemişti.Buraya geleli 2 gün olmuştu. Şansına kahramanı da bulmuştu. Onu diğer oyuncuya yedirmeyi planlamıyordu.
Esir, kendi yatağında uyuyordu. Saçlarını kestirdikten sonra yüzü açılmış ve daha iyi görünür olmuştu. Tabi ki hala bir çok yarası vardı. Hem yüzünde hem de vücudunda..
Damion, uzaktan bile görünen Gökyüzü kulesine bakıyordu. Bulutların arasında kaybolan kule enfes kesici görünüyordu. Ayrıca çok büyüktü.
Gökyüzünde asılı halde duran kuleye Damion dikkatle baktı. Nedensizce bu kule ona çok tanıdık geliyordu. Fakat bir türlü nereden hatırladığını anlayamıyordu.
Damion, uzun süre inceledi. Her detayı ayrı bir nefes kesiciydi. Beyaz renkli kule, oldukça uzun ve büyüktü. Ayrıca fazlasıyla da detaylıydı.
Damion, uzun uzun inceledikten sonra aklına ilk yaşamı geldi. Kendisi düşük seviyeli bir boyuttan geliyordu. Hayatını oynadığı oyunlarla geçirmişti. Evden nadiren dışarı çıkardı. O da ihtiyaçları içindi. Gıda alışverişi gibi.
Damion'un aklına "Elsias'ın dilek kulesi" adlı oyun geldi.
Bu oyun, bir MMORPG tarzı bir oyundu.
YN: MMORPG tarzı oyunlar, devasa çok oyunculu rol yapma oyunu demek. Örnek olarak LOL.
Oyuncular, çeşitli ırklar oluyordu. Her oyuncu Elsias'ın dilek kulesine tırmanmaya çalışırdı. Kule, tıpkı Gökyüzü kulesi gibi 999 katlıydı. Görüntüsü de benziyordu. Son katıda geçen oyuncular, dileklerini söylerlerdi.
Damion, bir süre düşündü. Kendi boyutunda iken bu oyunu tam 14 sene oynamıştı. Gerçi o sadece bu oyunu değil, her türlü oyunu oynamış ve onlardan para kazanmıştı. Tam anlamıyla profesyonel oyuncuydu.
Damion, bir süre düşündü. Kaçıncı kata kadar çıkmıştı ki?! Oyun gerçekten de çok zordu. İlk çıktığı zaman içerisinde 7 yıl çok popüler olmuştu. Sonra oyuncuların 100. Katlardan itibaren geçmesi neredeyse imkansız hale gelmişti. Fakat Damion, 999. Kata kadar çıkmıştı. Sıralamalara girmiş ve dünya çapında bir oyuncu olmuştu.
Damion, ayrıca oynadığı oyunları XTuber'a yüklemiş ve izlenmelerden de para kazanmıştı.
Damion, son katta ki savaşını düşündü. 100'den fazla kez ölüp dirildikten sonra Şeytani Ejderha Muhafızını öldürmüştü. O piç ejderha kesinlikle sinir bozucu bir rakipti.
Damion'un yüzünde bir gülümseme oluştu.
Elsias'ın dilek kulesinde son katı da temizlediği için bir dilek hakkı tanınmıştı.
Damion, uzun uzun dileğini düşündü. Ne dilemişti?!
Damion, bir türlü dileğini hatırlayamadı. Ayrıca nasıl öldüğünü de hatırlayamadı. Bu yüzden de Caty'e dönüp sordu. O bilirdi.
-Caty, ben kendi boyutumda nasıl öldüm? Ayrıca En son Elsias'ın Dilek kulesi adlı oyunu oynuyordum.
Caty, bir süre Damion'a ciddi bir şekilde baktıktan sonra konuştu.
-Gerçekten de hatırlamıyor musun?
Damion, uyuyan Esir'i uyandırmamak için sessizce konuştu. Fakat sinirli bir ses tonuyla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nameless [BL]
خيال (فانتازيا)Hayatım boyunca sayısız ismim oldu. -Piç -Şerefsiz -Hırsız -Dolandırıcı -Katil -Deli -Manyak. Bu sayısız isimden hangisi olduğumu söyleyemem. Fakat bir isim seçmem gerekirse, bana "İsimsiz" denilmesini tercih ederim. Bu hikâye Boy love'dır. Küfür...