Önceki bölüm
Damion, daha fazla Leon ile uğraşmak istemedi ve yeni telefona "Oruspu çocuğu" diye kaydetti. Daha sonra odasına çekildi ve gelişim yapmaya başladı. Yarın bir kez daha Leon'a gidecekti.
.
.
.
.
.
.
Damion, Esir'i spor salonuna bıraktıktan sonra bir kaç mağaza gezmeye karar verdi.Less için bir erotik shop'a girdi. Çeşitli oyuncaklar ve açık kıyafetler aldı. Leon, bir sapıktı. Amaç da o sapığı kullanmaktı. En iyi şekilde de kullanacaktı.
Damion, daha sonra mağazası için bir isim tabelası hazırlattı. Bu sefer ki ismi "Elsias'dan armağanlar" olacaktı.
Damion, bu ismi çok uzun süre düşünmüştü. Gerçekten de aklına gelen en iyi isim bu olmuştu. Mağaza da satılacak olan eşyalar gökyüzü kulesinden geliyordu. Zaten Gökyüzü kulesinin asıl ismi de Elsias'ın dilek kulesi idi.
Damion, yeni mağazasına tabela hazırlatırken paraya kıymıştı. Geceleri kırmızı ışıklarla parlayacak ve dikkat çekecekti. Oldukça büyük harflerle yazılması gerektiğini de vurgulamıştı.
Damion için bu iş çok önemliydi. Harcadığı paraya üzülse de daha fazla kazanacağını düşünüyordu. Tabi ki Leon'un tekrar kendisini soymasını istemiyordu.
Bu yüzden de bir önlem almıştı. Sistem mağazasından aldığı bir koruma bariyerini yapıştıracaktı. Bir tılsım şeklindeydi. Tek yapması gereken Leon'dan bir damla kan almaktı.
Leon'dan kan almak içinde Less'i kullanacaktı. Less, bu iş için biçilmiş kaftandı. Artık ne şekilde aldığını umursamıyordu.
Damion, mağazasının camına bir ilan da asmıştı. Çalışacak elemena ihtiyacı vardı. Deneyimli olması önemliydi. Aklında üç kişi almak vardı.
Damion, bu sefer alacağı üç kişiye aylık 5500 dolar ödeyecekti. Bir yemek şirketi ile anlaşacak ve her gün çalışanlar için yemek verilecekti. Yani hem uygun bir maaş hem de yemek verilen bir yerde kim çalışmak istemezdi ki?
Damion, çeşitli işlerini akşama kadar halletti. Saat 6'da ise Esir'i aldı ve eve bıraktı. Bu sefer Esir bayılmamıştı. Çünkü her zamankinden 2,5 saat erken ayrılmıştı.
-Bay Junhai, nereye gidiyorsunuz? Ben de gelemez miyim? Gerçekten de sorun çıkarmayacağım.
Damion, Esir'in başını okşadı ve nazikçe konuştu.
-Esir, ben iyi bir yere gitmiyorum. Gözlerin kanamasın.
Esir, anlamamış gibi baktı. Damion nereye gidiyordu da gözleri kanatacak kadar iğrenç bir şey vardı?
-Merak ediyorum. Lütfen beni de götürün. Hep yalnız kalıyorum.
Damion, bir iç çekti ve konuştu.
-Esir, Leon ile buluşacağım. Gerçekten de iğrenç şeyler olacak. Görmesen daha iyi olur.
Esir, şimdi daha mutsuz ve huzursuzdu. Damion'un kendisini bırakıp da Leon'a gitmesini istemiyordu. İstekli gözlerle baktı ve yalvardı.
-Lütfen beni de götürün! Ne olur...Leon'u kendi gözlerimle görmek istiyorum. Onunla yalnız kalmanızı istemiyorum.
Damion, Esir'in gitmeyi ne kadar istediğini görünce kararsız kaldı. Fakat bir çocuğun less ve leon birlikteliğini görmesini istemiyordu. Bu bir travma oluşturabilirdi.
-Olmaz Esir. Gerçekten de gidemezsin.
Esir, inat etmeye devam etti. Leon'u kendi gözleri ile görmeliydi. Neler olacağını anlamıyordu. Less'den haberi yoktu. Tabi Damion'un planını da bilmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nameless [BL]
FantasyHayatım boyunca sayısız ismim oldu. -Piç -Şerefsiz -Hırsız -Dolandırıcı -Katil -Deli -Manyak. Bu sayısız isimden hangisi olduğumu söyleyemem. Fakat bir isim seçmem gerekirse, bana "İsimsiz" denilmesini tercih ederim. Bu hikâye Boy love'dır. Küfür...