Canlarım, yorumlar gerçekten de az. Bu bölüme 15 yorum gelir mi?😳
Önceki bölüm
Polisler, kapıyı çalıyordu. Yüzleri soğuktu.
Damion'un içine kötü bir his doğdu. Neden polisler kapısına dayanmıştı ki? Buraya geldiğinden beri pek de yasa dışı işlere bulaşmamıştı. Köle müzayedesi dışında!
.
.
.
.
.
Damion, yavaş adımlarla polislerin yanına gitti ve merakla sordu.-Bir sorun mu var ?
Polisler, hemen damion'a döndüler ve ciddi bir sesle konuştular.
-Damion Beelzebub Junhai'yi arıyoruz. Onun nerede olduğunu biliyor musunuz?
Damion, iyice gerilmişti. Fakat bir yandan da sakindi. Bu işin altından kalkabileceğine güveniyordu.
-Benim. Buyrun.
Polisler, hemen açıklamaya başladılar.
-Hakkınızda şikayet var. Bizimle karakola kadar geleceksin. Zorluk çıkartmayın lütfen.
Damion, kendisini şikayet eden piçi ya da piçleri merak etti. Buna nasıl cüret ederlerdi?
-Bu şikayetin ne olduğunu öğrenebilir miyim?
Polisler, birbirlerine baktılar ve sonra ciddi bir sesle açıkladılar.
-Mağazanızda ki işçilere bir kaç aydır maaş vermiyormuşsunuz. Ayrıca, bir çalışan öldürülmüş. Sizin öldüğünüz haberi bile geldi. Fakat sizi görenler de var. Son olarak, Leon Hapypri isimli avcı, kardeşini öldürdüğünü ve ona tecavüz ettiğini söyledi. Bunu doğrulamak istiyoruz.
Damion, sinirlenmişti. Bu Leon'dan kurtuluşu yoktu. O yaşadığını fark etmiş ve hemen sorun çıkartmıştı. İlk fırsatta bir kez daha kendisini öldürecekti. Ayrıca o çalışanlar...
Damion, olayı anlamıştı. Çalışanları karşı çıkmaya ve şikayet etmeye Leon teşfik etmişti. Fakat yaşadığını nereden öğrenmişti? Elbette onun gibi bağlantıları olan bir adam, bir şekilde haber almış olmalıydı.
Damion, kıyafetlerini çeken ve merakla kendisine bakan Esir'e döndü ve konuştu.
-Esir, merak etme. Sen evde kal ve beni bekle.
Esir, bir kaç şey söylemek istiyordu ama yapmadı. Açıkça diğer şeyleri anlamasa da Leon ismini duymuştu. Bu da Damion'un başını derde sokan kişinin Leon olması demekti.
Esir, sinirini ve öfkesini tuttu. Sessizce başını salladı ve onayladı.
Damion, polislere sahte bir gülümsemeyle konuştu.
-Bu çocuğu eve bırakayım. Sonra sizinle geleceğim.
Polisler, karşı çıkmadı. Sadece başıyla onayladılar ve beklediler. Suçlu, hiçbir sıkıntı çıkartmıyordu ve gelmeyi de kabul etmişti. Onlar için hiçbir sorun yoktu.
Damion, anahtarları ile kapıyı açtı ve Esir'i evin içine çekip konuştu.
-Esir, olurda bir kaç günlüğüne gelemezsem, merak etme. Geri döneceğim. Tamam mı?
Esir, endişeli bir şekilde sordu.
-Bay Junhai, onlar kim? Sizi nereye götürecekler? Neden sizi suçluyor gibi konuşuyorlar?
Damion, derin bir iç çekti ve konuştu.
-Onlar polis. Suçluları yakalarlar. Bir hata olmuş olmalı. Burada kal ve buranın dilini çalış. Sakın bir yere ayrılma!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nameless [BL]
FantasyHayatım boyunca sayısız ismim oldu. -Piç -Şerefsiz -Hırsız -Dolandırıcı -Katil -Deli -Manyak. Bu sayısız isimden hangisi olduğumu söyleyemem. Fakat bir isim seçmem gerekirse, bana "İsimsiz" denilmesini tercih ederim. Bu hikâye Boy love'dır. Küfür...