Önceki bölüm
Damion'un yüzü bir anda soldu. Bunu beklemiyordu. Neden Esir ve kendisi bu kadar kaderle bağlanmıştı ki? Daha da kötüsü, Esir'in gerçekten de sevdiği kişi Damion değil Zaha Li idi!
.
.
.
.
.
.
Damion, daha fazla bu konular ile uğraşmak istemedi. Ne kadar düşünürse o kadar içinden çıkamayacağını biliyordu.Saate baktıktan sonra çok az zamanlarının kaldığını fark etti ve her şeyi eski haline geri dönderdi.
Bu sırada Less de üstünü giyinmişti. Leon'a ayartıcı bir gülümseme ile öpücük yolladı ve konuştu.
-Bu güzeldi. Şimdi ayrılıyorum. Tekrar iletişime geçelim.
Leon, tuhaf bir gülümseme ile konuştu.
-Ebette. Sana mesaj atarım.
Less evden çıktığı sırada Damion da onunla birlikte sıvıştı. Camerayı almayı da unutmamıştı.
İkili binadan ayrıldıkları anda Less, manken haline geri döndü ve Damion da onu kaldırdıktan sonra evine gitmek için taksi çağırdı.
Bugün iyi kâr etmişti!
Yaklaşık 300.000 dolar çalmıştı!
Eh, hayalinde ki işletmeye sahip olmak için bu para yetmezdi. Fakat kendi dükkanını da satarsa o zaman paranın yarısını toplamış olacaktı.
Leon, parasının kaybolduğunu fark etse bile Less'den şüphelenmeyecekti. Çünkü Less, yanından ayrılmamıştı ve sadece normal bir insandı.
Damion, eve ulaştığı anda Esir'i kontrol etti. Gecenin geç bir saatiydi ve Esir, masasında çalışırken uyuyakalmıştı.
Damion, Esir'i yatağına yatırdıktan sonra banyo yaptı ve uyumak için odasına çekildi...
Sabahın geç saatlerinde uyandılar ve kahvaltı yapmaya başladılar. Esir, lokmasını yuttuktan sonra konuştu.
-Bay Junhai, dün ne zaman geldiniz? Sizi göremedim. Nasıl geçti? Ne yaptınız?
Damion, içtiği meyve suyunu püskürtecek gibi hissetti fakat hemen kendisini tuttu ve yutkunduktan sonra konuştu.
-Fena değil. Aslında...Leon'u kekledim. Hehehe...işler biraz eğlenceli olmaya başladı.
Esir, merakla Damion'a anlatması için baksa da Damion'un anlatmaya istekli olmadığını fark edince konuyu değiştirdi.
-Bay Junhai, gitmek istediğim yere karar verdim. Parka gitmek istiyorum. Böyle içinde kocaman oyuncaklar varmış.
Damion, hafif bir gülümseme ile konuştu.
-Lunapark demek istiyorsun. Pekala gidelim. Çok çalıştın mı dün?
Esir, başını salladı ve onayladı. Kesinlikle çok çalışıyordu.
İkili, kahvaltılarını yaptıktan sonra hazırlandılar ve evden çıktılar. Hedefleri Lunaparktı.
Damion'un pek de ilgisini çekmese de yine de Esir istediği için gidiyordu.
Caty, kıkır kıkır güldü.
-Hehehe...şeytan lordunun parka gitmesini hayal etmek çok gülünç..
Damion, sert bir bakış atsa da bir şey demedi. İkili taksiye bindiler ve kısa süreli bir yolculuktan sonra parka ulaştılar.
Esir, kalabalık ortama hayran olmuş gibi baktı. Her yerde çiftler vardı. Kocaman oyuncaklar vardı. Bazı çığlık ve kahkaha sesleri geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nameless [BL]
FantasyHayatım boyunca sayısız ismim oldu. -Piç -Şerefsiz -Hırsız -Dolandırıcı -Katil -Deli -Manyak. Bu sayısız isimden hangisi olduğumu söyleyemem. Fakat bir isim seçmem gerekirse, bana "İsimsiz" denilmesini tercih ederim. Bu hikâye Boy love'dır. Küfür...