Önceki bölüm
Kasada kalan tüm parayı aldı ve saydı. 10.000 dolar vardı. Bu aslında çok gibi görünse de azdı. Yine de hiç yoktan iyiydi. Bir avcı rozeti ve kimlik çıkartmak bedava değildi sonuçta. Ayrıca bir telefon da alması gerekiyordu.
.
.
.
.
.
.
.
Damion, bu boyutta her şeyin pahalı olduğunu acı bir şekilde öğrenmişti. İçi kan ağlıyordu.Bir kimlik çıkartmak için 50 dolar ödemişti. Ayrıca nüfus memuru da kendisine alaycı bir şekilde bakmıştı. 26 yaşında olmasına rağmen kimliğini kaybeden adam hakkında elbette iyi düşünceleri olacak değildi.
Damion, sinirlense de dayandı. Fakat nüfus memurunun alaycı bakışları onu deli etmişti. Tam da suratına bir tane çakmayı hayal etmişti. Neyse ki kimliğini alabildi.
Damion, avcı rozetine ise 150 dolar ödemişti. Bu miktar avcılar için küçük bir paraydı. Çünkü onlar kolayca kuleden çıkan altınları ya da diğer eşyaları satarak para kazanabiliyordu.
En çöp eşya bile 1000 dolardı. Neyse ki kendisinde 10.000 dolar vardı. Tabi 200'ünü hemen harcamıştı. Bu gidişle elinde paranın kalmasın zordu.
Damion, kendisine yeni kıyafetler de, evine yemek malzemeleri de almak zorundaydı. Buna da para gidecekti.
Asıl Damion'un seçtiği kıyafetler tam anlamıyla rezalet ve ötesi idi. Hele ki dolapta gördüğü neon renkleri kıyafetler... Onlar direk çöptü! Asla giymezdi onları!
Damion, iyi görünümlü bir mağazaya girdi ve orta-iyi arası bir kaç kıyafet aldı. Pijama takımları, günlük kıyafetler, işine yararsa diye bir iki takım, iç çamaşırları...
Kıyafetlere 476 dolar harcamıştı. Parası su gibi gidiyordu. Daha bir telefon ve yeni hat da almalıydı.
Damion'un gözünde biriken yaşlar...içi gidiyordu. Kalbi kan ağlıyordu. Gerçekten de para harcamaktan nefret ediyordu!
Damion, akşama kadar gıda malzemeleri ve telefon vb. gibi işlerle uğraşmıştı. Günün sonunda ise elinde kalan para miktarı.....Sadece 1274 dolardı.
Bir akıllı telefona 4870 dolar vermişti. O da kötünün iyisiydi. Burada hayat zordu. Geçim şartları kesinlikle zordu. Neyse ki Damion'un parası vardı. Eğer, boktan şeylere para harcamasaydı asıl Damion, daha fazla parası olurdu.
Damion, ne yapması gerektiğini düşünmeye başladığı esnada telefonu çaldı. Yeni hat almasına rağmen numarası değişmemişti. Fakat rehberde kayıtlı olan isimler gitmişti.
Damion, merakla telefonu açtı ve konuştu.
-Efendim.
Telefonda ki ses endişeli ama neşeli gelen bir sesle konuştu.
-Kanki! Sana ulaşamadığım için endişelendim! Neler oluyor?!
Damion, bir süre bu kişinin kim olduğunu hatırlamak için kendisini zorladı. Sistemden aldığı bilgilerle Damion'un piç arkadaşlarını eşleştirdikten sonra hatırladı.
-Fly, telefonumu kaybettim. Ne oldu? Bir şey olmazsa aramazsın beni.
Fly isimli kişi, işine geldiği zaman Damion'u arayan biriydi. Belli ki yine işi düşmüştü.
Fly: Kanki, ayıp oluyor ama! Her neyse, sana mükemmel bir haberim var! Hazır mısın?!
Damion, gözlerini devirdi. Kim bilir yine ne işler karıştıracaklardı. Uyuşturucu, kara ticaret ve yasa dışı olan diğer şeyler...
-Söyle hadi, işlerim var.
Fly, telefonda bir kahkaha attı ve konuştu.
-Hahahahah...seni tanımasam inanacaktım. Her neyse, mükemmel haber, müzayede yarın gece 12.00' da başlayacak. Yanına çok fazla para almayı unutma sevgili dostum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nameless [BL]
FantasyHayatım boyunca sayısız ismim oldu. -Piç -Şerefsiz -Hırsız -Dolandırıcı -Katil -Deli -Manyak. Bu sayısız isimden hangisi olduğumu söyleyemem. Fakat bir isim seçmem gerekirse, bana "İsimsiz" denilmesini tercih ederim. Bu hikâye Boy love'dır. Küfür...