Hey maşallah. Damion yine yakıyor. 😍
Önceki bölüm
Şimdi ne bok yiyecekti?!
Damion, dişlerini sıktı ve gıcırdattı. Ellerini de yumruk yapmıştı. Gözleri kin ve öfkeyle parlıyordu. Neyse ki burası fazlasıyla büyüktü ve diğer avcıların gelme olasılığı düşüktü!
.
.
.
.
.
.
Damion, sakinleşmeye çalıştı. Her şeyi halletmeye çalışacaktı. Zaten başka şansı da yoktu.Damion, neden Esir'i getirdiğini düşünmeye başladı. Onu getirmeseydi daha rahat olurdu. Fakat Esir'in şansı yüksekti. Kendi şanssızlığını bile nötürleyecek kadar....
İşte bu yüzden de Esir'i getirmişti!
Damion, Esir'in iki saat boyunca uyumasına izin vermişti. Erkenden uyandırsa bile üstüne döktükleri toz yüzünden canavar avlayamayacaklardı. Bu yüzden de Esir'in gücünü toplaması iyi olacaktı. 1 saat içinde 150 canavar avlaması gerekecekti.
Damion, sakinleşmek için gelişim yapmaya başladı. Boş boş durmanın anlamı yoktu. Kendisini tamamen kapatmış değildi. Herhangi bir olay da anında uyanabilir ve tepki verebilirdi.
Damion, gelişim yaptığı sırada güzel bir şey fark etti. Burada gelişim yapmak, dışarda yapmaktan daha faydalıydı. Daha yoğun enerji vardı ve daha saftı.
Damion, bu keşfe sevinmişti. Gerçek Qi Aleminin ilk seviyesindeydi. Normalde yüksek seviyeli bir boyutta olsaydı daha hızlı güçlenebilirdi. Fakat burada Gökyüzü kulesi olmasa enerji de olmazdı.
Enerjinin Gökyüzü kulesinden gelmesi ile kulenin içi ve dışı arasında farkın olması normaldi.
Damion, mutlu bir şekilde gelişim yapıyordu. Normalde 2 saatte aldığı Qi'yi 10 dakika içinde toplamıştı. Bu şekilde devam ederse 1-2 günde seviye atlayabilirdi.
Damion'un vücudu gelişim için pek de yetenekli değildi. Fakat içinde isimsiz kod adına sahip tecrübeli bir ruh vardı. Bu sayede denge ve düzen oluşuyordu.
Damion, neşe içinde 1,5 saat boyunca gelişim yaptı. Çok yakında Gerçek Qi aleminin ikinci seviyesine geçecekti. Gücünün az da olsa arttığını hissedebiliyordu. Hemen statü penceresine baktı ve keyifle güldü.
Damion'un statü penceresinde büyü yazan yer 14 değil 15 olmuştu. Yani 1 puan artmıştı. Ne kadar güçlü olursa o kadar kârdı.
Damion, uyuyan Esir'e bir bakış attı. Bebek gibi uyuyordu. Çok sessizdi. Kaşlarını çatmıştı. Belli ki iyi olmayan bir rüya görüyordu.
Damion, Esir'i bu kötü rüyadan uyandırma vaktinin geldiğini düşündü. 2 saatin dolmasına az kalmıştı. Yanında Esir olmasaydı Damion'un diğer Avcılarla karşılaşma ihtimali yüksek olurdu.
Şans Esir'den yanaydı!
-Esir uyan!
-Esir!
Damion, Esir'i dürtükledi ve bir kaç kez seslendi.
Esir, kaşlarını çattı ve zorlukla gözlerini açtı ve etrafa baktı. İlk bir kaç saniye bulanık görse de sonunda netleşti.
-Neredeyiz biz?
Damion, gülümsedikten sonra konuştu.
-Gökyüzü kulesinin birinci katındayız. Uyuduğun için seni, ben taşıdım.
Esir'in yüzü soldu. Etrafa baktı ve hemen ayağa kalkıp eğildi.
-Ben üzgünüm Bay Junhai. Uyumak istememiştim!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nameless [BL]
ФэнтезиHayatım boyunca sayısız ismim oldu. -Piç -Şerefsiz -Hırsız -Dolandırıcı -Katil -Deli -Manyak. Bu sayısız isimden hangisi olduğumu söyleyemem. Fakat bir isim seçmem gerekirse, bana "İsimsiz" denilmesini tercih ederim. Bu hikâye Boy love'dır. Küfür...