#23

387 44 260
                                    

"Erik!" Raven'in sesi kulaklarına dolarken Erik sıkıntıyla gözlerini devirmişti. Kız son zamanlarda onunla fazla samimi olmaya başlamıştı. Şimdi ne istediğini öğrenmek için arkasını dönüp merdivenlerden aşağı hızla inmekte olan kıza baktı.

"Ne var?" Raven'in heyecanlı olduğu kocaman gülümseyen yüzünden belliydi.

"Bugün bir yere kaybolma, tamam mı?"

"Neden?" Kız hayal kırıklığına uğramış gibi kafasını iki yana salladı.

"Senin de hiçbir şeyden haberin yok. Bugün Charles'ın doğum günü. Ve sen ona bir söz verdin, unutmamışsındır umarım." Erik'in verdiği söz gerçekten aklından çıkmıştı. Daha doğrusu doğum gününün bugün olduğunu bilmiyordu.

"Seninle konuşmuyor diye ona kızgın değil miydin?"

"Saçmalama. Benimle konuşmuyor da değil ayrıca, konuşuyoruz ama son zamanlarda benden kaçınıyor gibi çünkü birileri canını sıktığı ve bunu şu an anlatmak istemediği için böyle yapıyor." Arada soktuğu lafı belli etmek için kelimeleri üstüne basa basa söylemişti. Erik sessiz kaldığında dayanamayıp daha emir verir gibi bir tonda tekrar etti.

"Sakın bir yere kaybolma. Hediye vermesen bile olur ama Charles'ı biraz olsun seviyorsan orada olursun." Oğlan yine bir cevap vermeden onun yanından ayrılmıştı. Raven şaşkın şaşkın arkasından bakarken nereden geldiğini anlayamadığı bir el omzuna konunca irkilip arkasına doğru dirseğini savurmuştu.

"Hey!" Arkasındakinin kim olduğuna baktığında sarışın kızı birkaç adım gerisinde bulmuştu. Hamlesini fark edip geri çekilmiş olmalıydı.

"Niye sessizce yaklaşıyorsun?" Emma en azından bir özür beklese de dilememesine de şaşırmamıştı.

"Ne bileyim, sonuçta okuldayız durduk yere kim saldıracak ki sana? Sen aşırı tepki verdin."

"Ne istiyorsun?"

"İstemeden konuşmanızı duydum da... Bugün Charles'ın doğum günü mü?"

"Evet." Raven bunu olabildiğince düz bir sesle söylemeye çalışmıştı. Açıkçası onu ilgilendirdiğini düşünmüyordu.

"Bir de o çocuk kim? Biraz korkutucu bir tipe benziyor." Bu sorudan sonra kızın aklında bir sürü şey dönmeye başlamıştı. Ona gerçeği söylerse Charles kızar mıydı acaba? Ama söylese arkadaşıyla olan niyetini de öğrenebilirdi belki.

"Korkutucu değil sadece biraz aptal. Charles ile birbirlerinden hoşlanıyorlar ama..." Sanki ağzından kaçırmış gibi bir anda susup Emma'nın tepkisini incelemişti. Kız ne tepki vereceğini bilemiyor gibiydi.

"Demek öyle... Acaba Charles neden bana hoşlandığı kişinin erkek olduğunu söylemedi?" Raven bunu duyunca sırıtmamak için kendini zor tutmuştu. Yani birinden hoşlandığını biliyordu.

"Bilmem, belki söylerse ona faklı bakarsın diye korkmuştur." Emma önce anlamamış gibi bakmış daha sonra gülüp kafasını iki yana sallamıştı.

"Bu çok saçma olurdu. Özellikle de ben de onun gibiyken." Raven birkaç saniye ne dediğini anlamamış anlayınca da yüzünün şaşkın bir ifadeye bürünmesine engel olamamıştı. Kız bunu fark etmiş olacak ki lafı değiştirmek için söze girdi.

"Her neyse. Yardımcı olabileceğim bir şey var mı? Yapabileceğim bir şey varsa seve seve yaparım." Raven hâlâ biraz önce dediği şeyi düşündüğü için ne dediğini biraz geç anlamıştı.

"Şey... Olursa sonra söylerim."

"Tamam o zaman, görüşürüz."

...

Erik, Raven'in yanından ayrılınca Charles'ı bulabileceğine emin olduğu yere gitmişti. Hafta sonu dersler olmadığı için Raven veya diğer kızla değilse boş olan sınıfta oturur ya sessizce kitap okur ya da bir şeyler karalardı. Bunu daha önce onlarca defa fark etmişti ama hiç yanına gidip de konuştuğu olmamıştı, hoş şu anda da gitmeye çekiniyordu. Son görüşmelerinde yine her şeyi berbat etmişti.

İçeri girmeden önce derin bir nefes alıp verdi, tam olarak düşündüğü gibi elindeki kitaba o kadar dalmıştı ki ona birkaç adım uzakta kalacak kadar yaklaşana dek farkına varmamıştı bile. Fark ettiğindeyse yavaşça bakışlarını ona çevirip göz göze gelmelerini sağlamıştı. Erik, her zamanki gibi bakışlarını kaçırmasını bekliyordu ama öyle olmamıştı. Birkaç saniye sessizce beklemiş sonra da bu sessizlikten hoşlanmamış gibi boğazını temizleyip yerinde kıpırdanmıştı.

"Bir şey mi söylemek istiyordun?" İstiyordu aslında ama tam olarak ne olduğunu bilmiyordu. Sadece bir kez olsun her şeyi batırmadan onunla konuşmak istiyordu.

"Var aslında." Charles sesinde yakaladığı ufak gerginlik yüzünden şaşkınlığını gizleyememişti. Yine de her zaman düştüğü tuzağa düşmek istemiyordu. Erik ne zaman biraz duygu gösterse sonunda daha fazlasını ondan alıyordu.

"Geçen gün söyleyeceğini söyledin sanıyordum."

"Seni bir yere götürmek istiyorum. Eğer istersen..." Charles söylediği şeyi umursamamasına kızmak istemişti ama aklı her ne kadar ondan uzak durmasını söylese de bu sefer ne olacağını da merak ediyordu.

"Bir şartla gelirim." Erik bunun ardından ne geleceğini tahmin edebiliyordu ama yine de devam etmesi için kafasını salladı.

"Bu konuşmamızın sonu da aynı olursa-"

"Olmayacak."

"Bu son olur." Charles bu dediğine kendi bile inanmamıştı ama bu sefer karşısındaki oğlanın bakışlarından öyle bir şeye gerek kalmayacak gibi hissediyordu.

"Söz veriyorum."

"İyi, üstüme bir şey alıp geliyorum o zaman." Charles bunu olabildiğince düz bir tavırla söylediğinde Erik kafa sallayıp ondan önce dışarı çıkıp kapıda beklemeye başlamıştı.

...

Yıllar önce bunun başını yazmışım öylece kalmış okuyan kaldı mı bilmiyorum ama okumasanız da haklısınız ama siz yine de okuyun 😔😔

I Want You By My Side // CherikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin