#19

346 60 222
                                    

Hâlâ okuyan var gibi gözüküyor ama oy verip yorum yapmadığınız için sizi göremiyor ve çok üzülüyorum sadece bilin istedim :(

...

Charles uyandığında hemen yanında yatan bir beden beklemiyordu. Erik'in ne zaman onun yanına yattığını hatırlamasa da dün geceden bazı şeyleri hatırlamaya başladığında yüzüne bir gülümseme yayılmaya başlamıştı. Erik, onu yapmadığı bir şeyle suçlamasına rağmen sakin kalmış üstelik yaptığı aptallık yüzünden üşütmemesi için ona yardım etmişti. Gözleri yavaşça beline sarılmış ele kaymıştı. Bilinçli olarak sarılmıştan çok uyku sırasında öylesine oraya konmuş gibi gevşek duruyordu.

Ondan önce uyandığı için memnun olmuştu. Şu an uyanık olsa onu bu kadar inceleyemezdi. Olabildiğince uyku sırasında yüzünde oluşan masumluğun ve güzelliğin tadına varmak istiyordu. Uyanınca büyük ihtimalle ondan olabildiğince uzağa kaçacağından emindi zaten. Dudaklarının aralandığını gördüğünde içini bir endişe kaplamıştı ister istemez.

"Charles." Ses o kadar boğuk çıkmıştı ki ne dediğini neredeyse anlamıyordu. Charles onun geçen seferki gibi gözlerini açıp konuşmaya devam edeceğini düşünmüştü ama öyle olmadı. Erik gerçekten derin bir uykuda gibi gözüküyordu.

"Erik..." diye mırıldanmıştı aynı boğuk sesle. Şu an yapmak istediği bir sürü şey vardı. Ne yapması gerektiğinden emin olamasa da ne yapmak istediğini çok iyi biliyordu. Yine de bekledi. Şu an deli gibi arzuladığı dudaklar tekrar aralandığında kalbi yerinden fırlayacak gibiydi. Erik konuşmak yerine sanki susuz kalmış gibi dudaklarını yavaşça yalamıştı. Charles bir şeyler söylemesini tercih ederdi ama onun gözleri mümkün olan en ağır çekimde aralanmaya başlamıştı. Charles belindeki elin sıkılaşıp onu kendi bedenine bastırdığını hissettiğinde kendisine çok fazla gelen bir gürültüyle yutkunmuştu. El kalçasına kayıp onu biraz daha ileri ittiğinde Erik'in ne hakkında rüya gördüğünü çok daha iyi anlamıştı. Yüzü kıpkırmızı kesilmiş ve vücudu alev alev yanmaya başlamıştı ama buna rağmen ona devam etmesi için yalvarabilirdi. Kalçasındaki el şimdi de yüzüne doğru ilerlerken hâlâ gözlerindeki uyku sersemliğini görebiliyordu. Bunları bilinçli bir şekilde yapmadığını anlaması uzun sürmemişti. Sanki uyanmasını engellemek ister gibi yanağına yerleşen elin bileğinden sıkıca kavramıştı.

"Sana nasıl dayanacağım ben?" Her kelimesi söylerken ağzında kaybolur gibiydi ama Charles bir şekilde anlamıştı. Bunca zamandır Erik'in ondan kolayca vazgeçebildiğini düşünmüştü ama şu an uykulu bakan gözlerine rağmen ardındaki hüznü görebiliyordu. Onu rahatlatmak için bir şeyler söylemek istemişti ama bu andan çıkmayı hiç istemiyordu. Ona doğru uzanırken kımıldamamaya devam etmişti. Tek yaptığı dudaklarını hafifçe aralayıp onunkilere yer açmak oldu. Yaptığının yanlış olduğunu biliyordu ama devamına da izin vermiş hatta kolunu boynuna dolayıp onu daha derin öpmesi için kendine daha fazla çekmişti. Erik de bir elini beline yerleştirirken diğer eliyle bacaklarını aralamış ve kendini üstüne iyice yerleştirmişti. Charles onun aceleci hareketlerine dayanamayıp dişlerini dudaklarına geçirdiğinde gözlerinin kocaman açıldığını fark etmişti. İşte şimdi her şeyin mahvolacağı andı.

Erik bir süre daha aynı pozisyonda kalmıştı. Belki de hâlâ rüyada mı olduğunu anlamaya çalışıyordu. Sonra dudaklarını ondan ayırmış ve kaşlarını çatıp bir süre daha beklemişti. Charles ne olacağını biliyordu. O yüzden kollarını ayırıp kendini yatağa bıraktı. Erik'in nefeslerinin ne kadar hızlı olduğunu şu anda anlamıştı. Kendine gelmeye çalışıyordu. Belindeki ve bacağındaki eli hafifçe orayı yoklamış gibi olmuş daha sonra hızlıca onları geri çekmişti.

"Ben... Kendimde değildim." Charles bunu fark ettiğini anlamadığı için sevinmişti. Yoksa nasıl açıklama yapacağını bilmiyordu. Erik yatağın yanına doğru harekete geçtiğinde onu tutup eski haline getirmeyi çok istese de yapmadı. Onun yerine "Olan oldu zaten." diye mırıldanmıştı.

"Efendim?" Erik sanki suçlu hissediyormuş gibi hızlı, soluk soluğa ve aynı zamanda gözlerini kaçırarak konuşuyordu.

"Boşver, sen kaçmaya devam et." Bunu da mırıltı şeklinde söylemişti ama Erik ne dediğini duyabilmişti.

"Charles... Bu konuda anlaştığımızı sanıyordum."

"Anlaştığımız şey benim sana yaklaşmayacağımdı. Ve bunu sen de biliyorsun ki şu an seni zorla üstüme alan ben değildim." Charles'ın içine biraz öncenin aksine ona karşı sinir dolmaya başlamıştı. Bu hallerinden gerçekten bıkmıştı. Ondan kaçmasından nefret ediyordu. Belki ona göre haklı sebepleri vardı ama bu Charles'a sadece aptalca geliyordu.

"Bilerek yapmadım." Erik'in de kaşları çatılmış yataktan hızlıca kalkmıştı. Charles da yataktan kalkmış ve yatağa fazla yakın olduğu için tam olarak onun dibinde durarak sinirli bakışlarını ona yollamaya başlamıştı.

"Senden de senin bu tavırlarından da sıkıldım. Herkes seni cesur görsün diye uğraşıyorsun ama korkağın tekisin." Bunu dediğinde Erik'in çatık kaşları yukarı doğru kalkmıştı ama yüzünde şaşkınlıktan çok hüzün gibi bir ifade vardı.

"Böyle mi düşünüyorsun gerçekten?" Sesindeki hayal kırıklığını hissettiğinde Charles dediğine çoktan pişman olmuştu bile.

"Ben..."

"Sadece kendinin bir şeylerden fedakarlık edebileceğini düşünüyorsun değil mi? İstesem seninle ve duygularınla oynayabilirdim Charles. Buradaki işim bitene kadar seninle yatıp kalkar sonunda hiçbir şey olmamış gibi çekip giderdim. Bunu mu istiyorsun?" dedikleri pişmanlığını bir nebze olsun dindirmişti. Çünkü şu an çok farklı bir şey düşünüyordu.

"Neden ilerideki planlarının bir parçası olamıyorum ki? İlla beni bırakıp gitmelisin değil mi?" Charles bir cevap beklemişti ama bunun yerine aldığı anlamını çözemediği bakışlar olmuştu. Tekrar ağzını açacakken açılan kapının sesinin onu susturduğuna sevinmişti. Şu an gelen babası bile olsa sevinirdi çünkü tek yaptıkları orada dikilip birbirlerini kırmaktan başka bir şey değildi.

"Ah üzgünüm. İkinizin birlikte olduğunu bilmiyordum." Raven onlara gülümseyip çıkacakken arkadaşının sesiyle ve yüzlerindeki ifadeyle donup kalmıştı.

"Erik de gidiyordu zaten." Sanki söylediği gerçekmiş gibi Erik o cümlesini bitirir bitirmez odadan çıkmıştı. Charles ise derin bir nefes alarak kendini yatağa bırakmıştı.

....

APTALSINIZ APTAL APTAL

I Want You By My Side // CherikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin