#16

513 58 99
                                    

Charles kapısından gelen tıkırtıyla uyandığında daha uyuyalı bir-iki saat anca olmuştu. Bütün gece düşünmekten gözüne uyku girmemişti. Dün sabah olanlardan sonra Erik'le karşılaşmamıştı ve bu yine gittiğini düşünmesine sebep oluyordu. Belki de hızlı davranarak her şeyi mahvetmişti. Şimdi sabah sabah kapısına vuran kişinin o olabileceği ihtimalini düşünerek yataktan bir heyecanla kalkmış onun kapıyı çalacak biri olmadığını bilmesine rağmen aynasına kısa bir bakış atmıştı.

"Charles?" Dışarıdan gelen sesi duyduğunda havaya kalkmış bir saçı düzeltiyordu. Kapıyı açıp ciddi bir duruşla ona bakan adama baktı.

"İlk dersi kaçırdığını söylediler. Hasta mısın oğlum?" Hızlıca kafasını iki yana sallasa da bir an yalan söylemesi gerekirdi diye düşünmüştü. Şimdi ne söyleyebilirdi ki? Bütün gece Erik'i düşündüğü için uykusuz kaldığını söyleyemezdi.

"O halde sorun ne? Hiç böyle şeyler yaptığını görmemiştim. Üstelik uykusuz gözüküyorsun."

"Biraz başım ağrıyor sadece. Hemen hazırlanıyorum." diye geçiştirmek istemişti ama babası zeki bir adamdı ve çatılmış kaşları bir şeyler karıştırdığını anladığını kanıtlıyordu. Yine de üstelemek istememişti.

"Bugünlük dinlenebilirsin." Charles başını sallayarak karşılık vermişti ama yine de babası gider gitmez üzerindekileri değiştirip aşağı inmeye hazırlanmıştı. Odasında durdukça aklını kurcalayan düşünceler canını sıkmaktan başka bir şey yapmıyordu. Belki Raven derste ona sataşırdı da biraz kafası dağılırdı. Kendi kendine böyle düşünse de aşağı inerken aklı başka bir yerdeydi. Erik'in odasının önünden geçerken bir an durmuş içeride herhangi bir yaşam belirtisi olup olmadığını anlamaya çalışmıştı ve tabi sonunda yoluna devam etmek zorunda kalmıştı.

"İyi misin sen?" Arkadaşının sesini duyduğunda dalgın dalgın sınıfa doğru adımlıyordu. Dürüstçe kafasını iki yana sallayarak cevap vermişti.

"Yine o aptalla alakalıysa yemin ederim onu bulup döveceğim artık."

"Bu sefer benim hatam sanırım." Raven, ondan beklediği tepkiyi vermiş ve sinirli bir ifadeye bürünmüştü.

"Hiç sanmıyorum ama neyse. Yine ne oldu?" Charles onu kolundan yakalayıp bir köşeye çekmiş ve sessizce, gözlerini kaçırarak konuşmaya başlamıştı.

"Bu seferlik senin sözünü dinlemeye karar verip dün sabah odasına gittim..." Daha devam edemeden Raven'ın yüzündeki ifadenin yumuşadığını, gözleri parlayarak ona merakla baktığını görmüştü.

"Ah, utandığından mı böyle tuhaf davranıyordun?" Yüzünü iyiden iyiye bir gülümseme kaplamaya başlamıştı ki arkadaşının suratının iyice asıldığını fark edince bunu bastırmaya karar verdi.

"Öyle bir şey olmadı. Sadece... Onu öptüm."

"Karşılık vermedi de ona mı üzüldün yani?" Charles tekrar gözlerini kaçırıp kızarmaya başladığında Raven sorunun bu olmadığını anlamıştı.

"Aslında fazlasıyla karşılık verdi. Ama sonra bir anda sinirlenmiş gibi odadan kaçıp gitti ve o andan beri onu göremedim. Bu sefer de onu kaçırdıysam-"

"Ben gördüm. Yine etrafına birilerini toplamış vaaz veriyordu dışarıda. Bak, başta seni yüreklendiren bendim biliyorum ama madem seni böyle üzüp duruyor ondan uzak dursan daha iyi. Yoksa bir gün benim elimde kalacak." Charles onu gördüğünü söylediğinden sonrasına pek odaklanmamıştı bile. Gereksiz bir cesaretle arkasını dönmüş ve arkadaşının arkasından seslenmelerini dinlemeden dışarı çıkmıştı. Bahçede kısa bir göz gezdirmesi onu bulmasına yetmişti. Konuşmasını bitirmiş olacaktı ki etrafındakiler yavaş yavaş dağılıyordu. Cesareti kırılmaya başlasa da bunu belli etmemeye niyetli bir şekilde hızlı adımlarla yanına gitti.

"Bu saçmalığa ne zaman son vereceksin?" Sesini azarlar tonda tutsa da sadece onun duyabileceği şekilde konuşmaya çalışmıştı ve Erik, bu ani çıkış karşısında şaşırmış görünüyordu.

"Saçma bir şey yaptığımı düşünmüyorum. Diğerleri de benimle aynı fikirde ve-"

"Ondan bahsetmiyorum. Benimle oyun oynamayı bırak, tamam mı? Böyle dengesiz hareketler senin hoşuna gidiyor olabilir ama ben daha fazla çekemeyeceğim."

"Öyle bir niyetim olmadığını biliyorsun." Charles onun biraz olsun üzüldüğünü sezmişti ama her şeyin yine aynı olacağına emindi. Bu sefer pişman olacağı bir şey yapmak istemiyordu.

"Yine aynı şey. Artık bu sözlerin arkasından ne geleceğini biliyorum. O yüzden bana yalan söyleme."

"Bu dün sabahla mı ilgili? Hatırladığım kadarıyla benim yanıma gelen de her şeyi başlatan da sendin. Sana bir şey vaat ettiğimi sanmıyorum." Gözlerinde bir şeylerden sıyrılmak istediğinde oluşan o ifade görülebiliyordu, Charles bunu fark etmese gerçekten bunu yapmasına izin verebilirdi.

"Ah tabi, benim tek derdim buydu zaten! Merak etme, bundan sonra gizlice odana girip hoşuna gitmeyecek şeyler yapmayacağım." Charles hem öfkeden hem de utançtan kızaran yüzünü saklayabilmek adına hızlıca arkasını dönmüştü ama daha birkaç adım atmıştı ki duyduğu sesle tekrar durmuş dinlemeye başlamıştı. Daha biraz önce bunu yapmayacağına kararlı hissediyordu, yine de içten içe yapmak istiyordu. Bir şekilde ona tekrar tekrar inanacağından emindi.

"Üzgünüm, seni kırmak istememiştim. Ama aramızda öyle şeyler olmayacağı konusunda anlaştık sanıyordum. Şimdi beni bir seçim yapmam için zorluyormuşsun gibi hissediyorum ve inan bana bu, istediğin gibi sonuçlanmaz." Konuşmanın gidişatı Charles'ın beklediği gibi olmamıştı ve onu dinlediği için yine pişman olduğunu hissediyordu. Şu anda bir saniye bile orada durmadan basıp gitmek istiyordu ama bu sefer her şeyi olduğu gibi kabul etmemeye karar verdi.

"Pekala, nasıl istersen öyle olsun. Ben senin istemediğin şekilde sana yaklaşmayacağım ama sen de verdiğin sözleri tutacaksın. Sonra ne yaparsan yap." Charles onun cevabını beklemeden okula geri dönmüştü. Madem onun istediği buydu, bundan sonra o da onu umursamıyormuş gibi yapacaktı. Erik'e yaklaşmaya çalıştıkça daha fazla uzaklaşıyordu, belki tam tersi etkili olurdu.

...

Selam geri döndüm

Aslında bölümün bir kısmını yazmıştım ama bir süredir telefonum bozuktu ve devamını getirememiştim şimdi de bir an önce tamamlayıp atayım diye pek kontrol etmedim açıkçası._.

Bundan sonra daha sık yazmaya çalışacağım umarım ömrüm bitmeden kavuştukları bölümü görebiliriz skmdmfmd

I Want You By My Side // CherikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin